Çocuklar daha anaokulundan itibaren matematikle tanışmaya başlıyorlar. Okula başladıklarındaysa toplama, çıkarma, çarpma, bölme dört işlemiyle ilerliyorlar.
Matematik, kimi çocuklar için eğlenceli olabilirken kimileri içinse çok zorlayıcı bir tecrübe. Matematik terimleriyle ve sayılarla uğraşmak birçok öğrencide matematik korkusu ve stresi yaratabiliyor. İşlemleri doğru yapıp doğru sonucu elde edememekle ve öğretileni anlamamakla ilgili stres yaşayabiliyorlar. Bu da çocuğun matematikten soğumasına neden oluyor. Nihayetinde sayılarla, işlemlerle uğraşmak daha çetrefilli ve zor bir hâl alıyor.
Matematik korkusuyla nasıl baş edilir?
Anne-babalar; matematik dersinde sorun yaşayan çocuklarına, onları rahatlatarak, ödevlerine yardımcı olarak ve matematiği eğlenceli hale getirerek yardımcı olabilirler.
“İyi, hoş diyorsunuz da nasıl olacak tüm bunlar, özellikle de ‘eğlenceli hâle getirme kısmı’?” diyorsanız, buyrun, okumaya devam edin.
1.Matematik oyunları oynayın: İnternette, online matematik oyunları oynayabileceğiniz gibi Monopoly gibi sayı odaklı oyunları da tercih edebilirsiniz. Sayı odaklı oyunlar, çocuğunuz ve sizin için eğlenceli olacaktır. Daha küçük yaştaki çocuğunuz için söz gelimi, mutfak eşyalarını kullanarak da sayılarla oynayabilirsiniz.
2.Matematiğe yaklaşımınız konusunda dikkatli olun: Örneğin, kişisel tarihinizde – özellikle de çocuğunuzun yanında – hiç “Matematikte hiç başarılı olamadım”, ya da “Öğrenciliğimden beri matematiği bir türlü sevemedim!” demişliğiniz var mı? Şayet varsa, bundan sonra matematiğe dair olumsuz düşüncelerinizi dillendirirken dikkatli olun. En azından çocuğunuz duymasın. Çünkü bildiğiniz gibi, çocuklar anne-babalarını dikkatlice gözlemler ve örnek alırlar. Olumsuz düşüncelerinizi belirtmek yerine matematiğin eğlenceli ve faydalı taraflarına değinin.
3. Çocuğunuzla birlikte çalışın, alıştırma yapın: Matematikte dört işlemin anahtarı, bol bol alıştırma yapmak, soru çözmektir. Peki ya çarpım tablosu? Hayat kurtarıcıdır, öğrenilmesi zaruridir. Ayrıca bu alıştırmaları çocuğunuzu okula bırakırken, onun banyosunu yaptırırken, gece yatırdığınızda – anlatıyorsanız – hikâye faslından önce; yani günlük yaşamın herhangi bir aktivitesi veya rutininde araya katabilirsiniz.
4. Bazı insanların matematikte iyi olmadığı fikrini kafasından savuşturun: Bu özellikle de matematikte, erkeklere nazaran daha zayıf ve başarısız olduğu varsayılan kız çocukları için önemli bir mesaj. Bazı uzmanlar, matematiğin cinsiyet farklılığı tanıyan bir bilim olmadığını söylese de; ailelerin ve öğretmenlerin kızların matematikte yaşadığı sıkıntıyı ve bu nedenle azalan öz güvenlerini fark etmemesinden ötürü kızların matematikte daha çok sorun yaşayabileceği ihtimali üzerinde duran uzmanlar da var.
5. Hızlı davranın: Kız ya da erkek fark etmez, çocuğun konuyu anlayıp anlamadığını ölçmek; anlamamışsa da öğrenmesini sağlamak için hem öğretmenin hem de ailenin çocukla birlikte konu tekrarı yapması önemlidir. Şayet gerekiyorsa da çok geçmeden ders aldırmak yerinde olur.
6. Bırakın, hata yapsın: Çocuğunuzun sadece matematikte değil, akademik hayatı boyunca kendisini geliştirebilmesi için, hata yapmasına olanak tanımalısınız. Her insanın hata yaptığını ve aslında hataların, insanın yeni şeyler öğrenmesi için bir fırsat yarattığını ona söylemelisiniz. Bunu kavraması, konuya duyduğu kaygıyı ve stresi de azaltacaktır.