Başkalarının yanında küçük düşeceğini düşünüyor, sıkıntı ya da utanç duyacağınız bir davranışta bulunacağınızı düşünerek bunun korkusunu yaşıyorsanız, sosyal fobiniz olabilir.
Mesela kalabalık yerlerde yemek yemekten hoşlanmıyor, telefon konuşmaları yapmaktan çekiniyorsanız ya da genel tuvaletleri kullanmaktan çekiniyorsanız sosyal fobi içinde olabilirsiniz.
Sosyal fobi sık görülen bir durum olsa da her on kişiden birinde yaşamının her hangi bir döneminde sosyal fobi görülebildiği biliniyor.
Belli bir ilaç ya da tedavi edilecek bir hastalık olmasa da ilerlemesi halinde mutlaka bir uzmana danışmak gerekiyor. Birçok durumda ortaya çıkan sosyal fobiye bağlı olarak kişilerde yüz kızarması, çarpıntı, titreme, terleme, kaslarında gerginlik, midelerinde burulma hissi, ağızda kuruma, ateş basması ya da üşüme hissi, kafada basınç duygusu ya da baş ağrısı gibi belirtiler gelişebiliyor.
Sosyal fobisi olan (sosyal fobik) kişilerin başlıca özellikleri:
- Genellikle utangaç ve içe dönüktürler, sosyal değildirler.
- Normal göz temasından kaçınır ve az konuşurlar.
- Kendilerine bir şey sorulmadıkça çok konuşmazlar.
- Dikkatin üzerlerinde toplanmasından hoşlanmazlar.
- Grup içinde çok ender konuşurlar, iltifatları da çok sessizce geçiştirirler.
- Sıklıkla, hastalandıklarını söylerler ve sık sık ortadan kaybolurlar.
- Patron ya da amirleriyle konuşurken belirgin olarak kaygılı görünürler.
- Kaygılarını yatıştırmak için sık sık alkole başvururlar.
Sosyal fobi tanısı konulabilmesi için; korku ya da kaçınma davranışının kişinin olağan günlük işlerini, iş ya da okul yaşamını, toplumsal etkinliklerini bozacak düzeyde olması ya da kişinin fobisi olacağına ilişkin belirgin sıkıntı duyması gerekiyor. Bu durumda olan kişilerin tedavisinde; bilişsel ve davranışçı tedavi, sosyal beceri eğitimi, gevşeme egzersizleri ve duya rsızlaştırma teknikleri, bireysel ve sosyal etkinlik tedavisi, grup psikoterapisi gibi yöntemler ile psikofarmakolojik ilaç kullanımı uygulanabiliyor.