Hamilelik dönemi süresince kendine en çok dikkat etmesi gereken bireyler hiç kuşkusuz ki şeker hastalarıdır. Bu hastalık, gebelik döneminiz boyunca birçok farklı durumu açığa çıkarabilir. Öncelikle bilinmesi gerekir ki 2 tip şeker hastalığı vardır. Bu şeker hastalıkları gebelikten önce varolan ve gebelik esnasında 24. haftada meydana gelen şeker hastalıklarıdır. Bu durum, gebelik şekeri olarak adlandırılıyor.
Hamilelik öncesinde şeker hastalığı bulunan bayanlar, hamilelik dönemi süresince de doktorunun verdiği diyete uymak durumunda. Ancak kadın doğum uzmanı ile birlikte bu diyeti uygulaması, hamilelik döneminin çok daha sağlıklı geçmesinde önemli bir etkendir. Ancak her ne olursa olsun, hamilelik döneminin 24. haftasına gelmiş her bayan, tarama testi yaptırmak zorundadır. Bu testin sonucunda kan şekeri değeri, 140 ve üzerinde ise Glukoz intolerans durumu açığa çıkar. Kadın doğum uzmanları, genellikle bu hastalığın en etkili tedavisi olarak diyet uygulamakta. Ancak anne adayı, diyet ile kan şekeri miktarını normale düşüremezse, insülin tedavisi uygulanmaya başlanır. Glukoz intolerans tanısı konmuş anne adayının, doktorun verdiği diyete çok dikkat etmesi ve harfiyen uygulaması gerekir.
Eğer gebe kalmadan önce diyabetiniz var ise, gebelik süresince kan şeker düzeyinizi kontrol altında tutabilmeniz öncekine nazaran daha zor bir hale gelebilir. İnsülin dozunuzu değiştirmeniz gerekebilir.
Eğer gebelik öncesinde veya gebelik süresince diyabet tedavi edilmezse şu problemler ortaya çıkabilir:
- Kanınızdaki yüksek şeker düzeyleri, bebeğin çok irileşmesine neden olabilir. İri bebeklerde, doğum öncesinde ve sırasında daha çok problem ortaya çıkma riski vardır. İri bebeklerde sezaryen gerekme riski daha yüksektir. Ayrıca doğum sırasında omuz takılması, doğum travması, doğum eyleminin uzaması da iri bebeğe ait risklerdir.
- Bebekte, kalp, böbrek ve omurga anomalileri olabilir.
- Gebelik esnasında, “pre-eklampsi” olarak adlandırılan yüksek tansiyonunuz olabilir ve bu durum sizde veya bebekte sorunlara yol açabilir.
- Erken doğum eyleminiz olabilir (gebeliğin 37. haftası sonlanmadan önce) veya bebeğin erken doğurtulmasını gerektiren durumlar ortaya çıkabilir.
- Bebeğin doğumunu takiben, “hipoglisemi” olarak adlandırılan kan şeker düzeyinde düşüklük olabilir.
- Bebeğin doğumunu takiben, akciğerleri tam gelişemediği için solunum problemleri ortaya çıkabilir.
- Ani bebek ölümü meydana gelebilir
- Doğumdan sonra RDS (bebekte akciğer yani solunum) sıkıntısı gelişebilir
- Doğumdan sonra bebekte hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) ve biluribin yüksekliği, polisitemi (bebekte kan hücrelerinin fazlalığı) gelişebilir
Eğer gebelik öncesinde ve süresince doğru bir tedavi alıyor ve düzenli kontrollerinizi yaptırıyorsanız, sağlıklı bir bebek doğurabilme şansınız yüksektir.
Bu diyet süresince anne adayları kesinlikle egzersiz yapmalıdır. Genellikle insanlar içinde yaygın olan kanı istirahattir ancak özellikle şeker hastalarında istirahat ve hareketsizlik, kalori oranında bir dalgalanma yaratacağı için hamilelik döneminde sorunlara yol açabilmekte. Bu nedenle egzersizi sağlıklı bir hamilelik dönemi için asla ihmal etmeyin.