Biyogüvenlik Kurulu Başkanı Hakan Yardımcı, NTV'nin yayınında önemli açıklamalarda bulundu.
Yardımcı, şunları söyledi:
"Daha önce sadece üç soya çeşidine izin vermiştik. Daha sonra 13 mısır çeşidi ile ilgili bilimsel komitelerin raporlarını ilan ettik, kamuoyunu görüşünü aldık. Kurulumuz kararını verdi. Buna göre 13 mısır çeşidinin yem amaçlı olarak kullanılmasına resmen izin verilmiştir. Bugün itibarıyla web sayfamızdan ilan edilecek.
Bize 5 bitkiye ait başvuru var; mısır, kolza, şeker pancarı, patates ve soya... Bunların bir kısmı yem amaçlı bir kısmı gıda amaçlı. Toplam 58 rapor çıkması gerekiyor. Biz bugünle beraber 16 rapor verdik. Sadece 13 mısır çeşidi ile ilgili karar aldık. Bundan önce de 3 soya çeşidi ile ilgili izin vermiştik. Toplam 16 çeşit.
Geriye 42 çeşit ile ilgili çalışma kalmıştır. Bunlarla ilgili raporları da kamuoyunu paylaşacağız. Gıda ile ilgili bir karar vermedik şu anda. Yalnızca mısırla ilgili karar verdik.
Bunun dışında incelemekte olduğumuz ürünler var. Şu anda gıda ile ilgili herhangi bir kararımız yok, sadece yem ile ilgili olarak kararımız var."
TÜRKİYE'NİN GDO MACERASI
Türkiye'de "genetiği geğiştirilmiş" gıdalar şu anda sadece hayvan yemi olarak kullanılıyor. İlk olarak GDO'lu 3 soya çeşidinin hayvan yemi olarak Türkiye'ye girişine izin verildi. Soyanın ardından artık toplam 13 GDO'lu mısır çedinin de hayvan yemi olarak ithal edilmesine izin çıktı.
Biyogüvenlik Kurulu yasa gereği Ağustos ayında GDO'lu 3 mısır çeşidini halkın görüşüne açmıştı. Bu raporun ardından son olarak Eylül 2001'de GDO'lu mısır çeşitlerinin yem olarak kullanılmasına ilişkin raporu da halkın görüşene açarak ilan etti.
Son olarak bugün Biyogüvenlik Kurulu, 13 mısır çeşidi ile ilgili bilimsel kuruldan olumlu yanıt çıktığını açıkladı. Bu durumda yem amaçlı kullanılmak üzere GDO'lu mısır çeşitlerinin ithal edilmesinin de önü açıldı.
Türkiye her yıl 500 bin ton ile 1 milyon ton arasında mısır ithal ediyor. Dünyada mısırın yüzde yirmidokuzu GDO'lu tohumlarla yetiştiriliyor. Türkiye ithalatın büyük bölümünü ABD, Kanada ve Latin Amerika ülkelerinden alıyor.
KORYÜREK: ÇOK ÜZGÜNÜM
Slow Food, Fikir Sahibi Damaklar grubu kurucusu Defne Koryürek Biyogüvenlik Kurulu'nun kararı ile ilgili ntvmsnbc'ye konuştu.
Koryürek, şöyle konuştu:
"Uygarlığın hayat bulduğu topraklarımız hayatiyetini besinine borçlu. Besin ki atalık tohumlarımız ve onları kollayan geleneklerimiz sayesinde binlerce yıldır devam ediyor. GDO'ların gölgesinde, gerek kendi hayatımızı, gerekse çocuklarımızın hayatını tehlikeye attığımız endişesi yakamızı bırakmıyor. Bu 13 GDO'lu tohumun yem olarak dahi sınırlarımızdan içeri girmesine izin verilmesini şüphesiz teessüfle karşılıyor ve bu bağlamda GDO karşıtı kampanyara her türlü destek vereceğimizi ve kamuoyunda atalık tohumlara daha fazla sahip çıkılması adına kampanyalar yapmaya devam edeceğimizi açıklıyorum. Daha fazlasına nefesim yok şu anda. Çok üzgünüm."
ntvmsnbc