Yaşımızın ilerlemesi, sigara, alkol, hava kirliliği gibi dış faktörler cildimizin yaşlanmasına yol açıyor. Günümüzde yaşlanmanın etkilerini azaltmaya yönelik pek çok yöntem bulunuyor. Bakım kremleri, serumlar, ağızdan alınan ilaçlar gibi. Tıbbın gelişmesi ile birlikte her geçen gün yaşlanmanın etkilerini azaltan yeni uygulamalar keşfediliyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Rukiye Kaymaz daha genç ve fit bir görünüm sağlayan yeni uygulamalar hakkında bilgi veriyor.
Derimiz dış ortamdan en fazla etkilenen organımızdır. Yıllar içinde incelir, kurur ve esnekliğini yitirir. Bunun sonucunda deride kırışmalar, sarkmalar, lekeler, canlılık kaybı ve matlaşma meydana gelmektedir. Deri yaşlanmasının en önemli belirleyicileri genetik faktörler, güneş hasarı ve sigaraya bağlı mikro dolaşım sorunları ve mimiklerdir.
Tıbbi gelişmeler sayesinde genç kalmak mümkün!
Son çeyrek yüzyılda moleküler tıbbın gelişmesi dermatolojik alanında da heyecan verici gelişmeler sağlamıştır. Günümüzde kök hücre teknolojisi ve cildimizde var olan yapıtaşlarının doğala özdeş biçimde sunulmasını olası kılan biyomimetik ürünler cilt gençleştirmede yüz güldürücü sonuçlar yaratmaktadır.
Yaşlanma sürecinde hücre yenilenmesi yavaşlamakta, cilde esneklik ve nem veren ana faktörler azalmaktadır. Kök hücre ve biyomimetiklerin hastane ortamında doktor tarafından direkt deri içine enjeksiyonu yoluyla hücre yenilenme hızı arttırılmakta, kollajen, hyalüronik asit, elastin fibrillerinin üretimi artmakta, melanin üretimi baskılanmaktadır. Bunu sonucu olarak cilt esnekliği artmakta, kırışıklıklar azalmakta, leke ve ton eşitsizliği dengelenmekte, ışığı homojen yansıtan, canlı, sağlıklı ve daha genç bir doku oluşmaktadır.
Saç dökülmesi önlenebilir!
Ayrıca saç dökülmelerinde ağızdan alınan veya sürülen ilaçlara ek olarak bu moleküllerin saçlı deriye direkt enjekte edilmeleriyle saç dökülmesi azalmakta, yeni saç oluşumu uyarılmaktadır. Bu yolla derinin eksik yapı taşları yerine konulup, doğal sentez mekanizmaları da devreye sokulmaktadır. Bu moleküller, cilt ve saç terapilerinde çığır açtığı gibi, çatlak ve sivilce izi gibi sıklıkla karşılaştığımız dermatolojik sorunlara yeni bir tedavi seçeneği sunmaktadır.
Hastaların dermatolojik sorunlar karşısında kulaktan dolma bilgiler yerine uzmanına başvurarak, kendileri için en doğru tedavi şekilleri konusunda yönlendirilmeleri, sağlık ve yaşam kalitelerinin arttırılması ve korunması açısından önemli bir aşama kaydettirmektedir.