Bir çocuğun davranışsal sorunlarının temelinde genellikle “çocuğun iyiliği için ondan saklanmış” bir aile sırrı vardır. Bu aile sırrı, bir düşükle, bir ilişkiyle, önceki bir evlilikle, evlatlık alınmayla, bir hastalıkla, bir aldatmayla ya da buna benzer bir olayla ilgili olabilir.
Bir sırrı çocuğa açıklayıp açıklamama kararı, koşullara, çocuğun olgunluğuna bağlı kişisel bir karardır. O bilgiyi anlayıp hazmedecek olgunluğa ulaşıncaya kadar çocuğun bu sırrı mutlaka bilmesi gerekmez.
Aslında önemli olan gerçekler değil, anne babanın bu sırra tepkileri, bunun birbirleriyle ve çocuklarıyla ilişkilerine etkileri konusunda birbirlerine karşı açık ve dürüst olmalarıdır.
Anne baba önce, kendi içlerindeki duygusal çatışmalarla çocuklarına karşı duygularını birbirinden ayırmalıdır. “Yarım kalmış bir iş varsa” eğer, meselenin kendisi doğrudan konuşulmasa bile, çocuklar zaman içinde bu konuyu konuşmaya başlayacaktır. Eğer bir açıklama yapılmazsa büyük ihtimalle kendileri bir senaryo yazacaklardır.
Uzun vadede, önemli bir şeyi açıklamamayı tercih etmekle bir sırrın uzun süre saklanıp sonunda güveni suistimal eder bir hale gelmesi arasında bir denge kurulması gerekir.
Asi Çocuklar/Boyut Yayın Grubu