Toplumda en fazla karşılaşılan sağlık sorunlarından biri olan rinosinüzitin zamanında tedavi edilmesi şart. Çünkü rinosinüzit kronikleştiği takdirde hayat kalitesini ciddi boyutlarda bozmasının yanı sıra başta ‘astım’ olmak üzere pek çok hastalığın da ortaya çıkmasına yol açabiliyor!
Burun çevresinde yerleşen ve paranazal sinüsler olarak adlandırılan boşlukları döşeyen mukozada enfeksiyon oluşmasına rinosinüzit deniliyor. Her viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 2’si rinosinüzite dönüşüyor. Özellikle grip hastalığında bu sorun çok görülüyor. Dolayısıyla yıl boyunca özellikle çocuklarda 1-2 kez rinosinüzit görülmesi normal karşılanıyor.
Ancak bu hastalığın zamanında tedavi edilmesi şart. Çünkü rinosinüzit kronikleştiğinde yaşam kalitesini belirgin şekilde bozduğu gibi, bazen çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına da yol açabiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Asım Kaytaz, rinosinüzitin tetiklediği en önemli hastalıklardan birinin astım olduğuna dikkat çekerek, “Rinosinüzit ve astım artık tek bir hava yolu, tek bir hastalık olarak değerlendirilmeli. Çünkü bu hastalıklar sıkça birlikte görülüyor. Ayrıca akciğerlerde ve sinüslerde ortaya çıkan enflamasyonlar da birbirine çok benziyor ve birbirini tetikliyor” diyor.
Kronik rinosinüziti olanlarda astım görülme riski diğer kişilere göre çok daha yüksek oranlarda oluyor. Bu birliktelik her iki hastalığın da aynı mekanizmaların tetiklemesinden oluştuğu varsayımını destekliyor.
Belirtisi Sadece Baş Ağrısı Veya Öksürük Olabiliyor
Rinosinüzit hastalarının en büyük şikayetleri burun ve geniz akıntısı ile burun tıkanıklığı oluyor. Her iki şikayet hastaların yaklaşık yüzde 95’inde görülüyor. Bunun sonucunda da 'burnu tıkanmayan ya da akmayan hastada rinosinüzit olma ihtimali çok az’ düşüncesi büyük ölçüde doğru oluyor. Ancak rinosinüzit bazen sadece baş ve yüz ağrısı veya öksürükle de ortaya çıkabildiği için dikkatli olmak gerekiyor. Bunların yanı sıra ağız kokusu, koku alma bozukluğu, ateş de görülebiliyor.
Sigara İçenler Daha Hassas
Sigara dumanı direkt olarak burun içinde reaksiyona yol açması ve burun temizliği mekanizmasını durdurması nedeniyle önemli etkenlerden biri olarak ifade ediliyor.
Kötü çalışma ortamları da sinüzitin oluşmasına yol açabiliyor. Bunun aksine iyi havalanan ve ısısı yerinde olan bir çalışma ortamında viral üst solunum yolu enfeksiyonları fazla görülmüyor.
Çoğu hastada şikayetlerin dinlenmesi ve basit muayeneler ile tanı rahatlıkla konulabiliyor. Endoskopik muayene ile doğru tanı konulma olasılığı ise çok daha yüksek oluyor.
Akut sinüzitlerde antibiyotik, burun damlaları ve ateş düşürücü ağrı kesiciler ile hastalar genellikle 10-14 günlük tedavi sonrasında tümüyle iyileşebiliyor.