11–17 Mart tarihleri arasında kutlanan Dünya Glokom Haftası kapsamında ortak bir açıklama yapan Türk Oftamoloji Derneği ve ilaç firması MSD, glokom hastalığının tehlikeleri ve tedavi yöntemlerine dikkat çekti.
Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. İhsan Öge, halk arasında “karasu” ve “göz tansiyonu” olarak bilinen glokomun, körlükle sonuçlanabilen önemli bir göz hastalığı olduğunu belirterek, “Glokom, gördüklerimizi beynimize ulaştıran optik sinirin (görme siniri) bir hastalığıdır. Yükselmiş göz içi basıncı görme sinirine baskı yapar ve sinir liflerinin hasar görmesine neden olur” dedi.
Göz içi basıncı yüksek olan insanların glokom açısından risk altında olduğunu ve her yaştan insanın, glokom hastası olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Öge, 45 yaş üstündekilerde riskin arttığını belirtti.
Prof. Dr. Öge, glokomun diğer önemli risk faktörleri olarak, aile öyküsü, şeker hastalığı, göz yaralanmaları, miyopi, düşük tansiyon, retina hastalıkları, migren ve diğer hastalıklar olabileceğini söyledi. Öge "Pek çok hastalıkta olduğu gibi, glokomda da erken teşhis ve daha sonra uygulanacak tedavinin başarısı, hastanın yaşam kalitesi açısından hayati önem taşımaktadır. Gözleriyle ilgili herhangi bir problemleri olmasa bile 40 yaş üstü herkesin yıllık göz kontrollerini yaptırmalarını mutlaka öneriyoruz” dedi.
GENETİK GEÇİŞ ÖNEMLİ
Ailede glokom öyküsü olanlarda bu yaş sınırının 25 olacağını ve glokom hastalığında, hastanın tedaviye uyumunun, başarı için esas olduğunu vurgulayan Öge, dünya üzerinde körlüğün ikinci sebebi olarak gösterilen glokomun erken teşhis ve tedavi ile önlenebilir bir hastalık olduğuna da dikkat çekti.
Glokom dünya genelinde 60 milyonu aşkın insanı etkiliyor ve 2020 yılında bu rakamın 79 milyonun üzerine çıkacağı tahmin ediliyor.
ntvmsnbc