Tartışmaları hala devam eden ve önümüzdeki hafta Genel Kurul'da görüşülmesi beklenen 4+4+4 öncesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversite giriş sınavlarını da, üniversite hazırlık kurslarının kaldırılacağını açıkladı.
Bu dershaneler ya liseye dönecek ya da kapanacağını ifade eden Erdoğan, "İnsanların ellerindeki son imkânları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz. Ben bazı büyük dershanelerle konuştum. Kendileri ‘Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz’ dediler" diyerek kararlılıklarını vurguladı.
İlk kez açıklıyorum diyen Başbakan Erdoğan; “Üniversite giriş sınavlarını da (Yükseköğretime Geçiş Sınavı-YGS), üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Çünkü insanların ellerindeki son imkânları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz. Ben bazı büyük dershanelerle konuştum. Kendileri ‘Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz’ dediler.”
Erdoğan, 12 yıl zorunlu eğitim konusunda ısrarınız neden? 4+4+4 ile ne amaçlıyorsunuz diye soran gazetecilere şunlara söyledi: "Öncelikle teknik eğitim Avrupa’da yüzde 65-70. Bizde tam tersi. Bunu düzeltmeliyiz. Sonra aileleri endüstri meslek, ticaret, Anadolu veya imam hatip arasında tercih kullanma noktasında serbest bırakıyoruz. Ama 12 yıl zorunlu eğitime de sevk ediyoruz. Özellikle Güneydoğu’da akıl baliğ olan (ergen) kız çocuklarını aileler okula göndermiyor. Açık lise bunun için. Ev okul sisteminin önü açılacak. Bir de organize sanayi bölgelerinin meslek okulları açmasına fırsat sağlıyoruz. Çocuk hem okuyacak, hem de staj yapacak. Belki para da kazanacak. Endüstri de çok ihtiyaç duyduğu “ara elemanı” sektörün ihtiyaçlarına göre kendisi yetiştirecek."
Başbakan, Özel okulların ders kitapları ve bedava tablet uygulamalarının dışında bırakılmaktan şikâyetçi olduklarını ve onları kapsayacak bir uygulamanın mümkün olup olmadığıyla ilgili sorulara, değerlendirebiliriz yanıtını verdi.
Özel okullara yeni imkanlar doğacağını söyleyen Erdoğan, "4+4+4 sistemi nedeniyle yeni binalara ihtiyaç olacak. Okul yapma konusunda büyük bir fatura var. Özel okullardan hizmet alma noktasındayız. Danıştay bozmuştu. Yeniden çalışma yürütüyoruz. Bunu da ilk kez açıklıyorum. Üniversite giriş sınavlarını da, üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. diye konuştu.
Özel Eğitim Kurumları Temkinli
Daha önce yaptığı açıklamalarda dershaneleri “garabet” olarak değerlendiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kez de “Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Çünkü insanların ellerindeki son imkanları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz” sözleri tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Eğitimciler, okullar arası eşitsizlik bulunduğu sürece yarışın kaçınılmaz olduğunu, yarış olan yerde de sınav olacağını belirterek, “Dershanelerin de bu durumda sistemin bir parçası olması kaçınılmaz” diyor. Dershanecilerin görüşleri özetle şöyle:
‘Hiçbir ülkede kalkmadı ki’
Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı Enver Yücel: “TÖDER olarak Başbakan’ın bu demecini, Türkiye’de eğitimin daha iyi, daha mükemmel hale dönüşebileceği ve bunlar yapıldığı taktirde sınavlara gereksinim kalmayacağını anlatan bir beyanat olarak algıladık. Sayın Başbakan gelecekte üniversitelerimizin sayısının artacağı, herkesin üniversiteye rahatlıkla girebileceğini düşündüğü bir ülke hayal ederek söylüyor. Biz dershane yöneticileri de böyle bir Türkiye’yi isteriz ve arzularız.
Üniversite sınavı kalkabilir, üniversiteler öğrencilerini kendileri seçebilir. Sınavlar bu şekliyle kalkabilir ancak dershaneler kalkmaz. İşlevi değişir. Dünyanın hiçbir ülkesinde kalkmadı ki bizde kalksın. Çünkü insanlar okul dışında bale müzik, resim, İngilizce dersleri alıyor. Eksiklerini tamamlamak için matematik, sosyal dersi alıyor. Bunun adı bir yerde kurs bir yerde dershane. Dershanelerin fiziksel anlamda okula dönüşmesi de mümkün değil. Dershane işletmecileri okullarını da açıyorlar. Ancak mevcut dershaneyi okula dönüştüren olacağını düşünmüyorum.”
‘Yarış varsa sınav da olur’
Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi sahibi Nazmi Arıkan: “Dershaneler diploma vermiyor. İhtiyaç kalmadığı taktirde kendiliğinden kapanır. Konu ihtiyaç meselesi. ‘Sınavı kaldırdım, dershaneleri kaldırdım’ dersiniz ama seçim için ne yapacağınız önemli. Gençler 2 profesörü olan, imkanları olmayan üniversitelere gitmek istemiyor. Tüm üniversiteleri Boğaziçi yapabilirseniz tamam. Ama farklılık olduğu sürece yarış olacaktır. Yarışın olduğu yerde de sınav var. Bu yarışta dershaneleri kapatırsınız insanlar gizli gizli özel ders alır.”
Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı ve TÖDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel: “Dünyanın her yerinde okul dışı eğitime destek veren kuruluşlar var. Dershaneler bazı ülkelerde benimseniyor, doğru çalışmalar yaptığı ve eğitime ciddi katkılar sağladığı kabul ediliyor. Bazı ülkelerde ise tartışma konusu oluyor. Eğitimle ilgili bir sorun yaşandığında ilk suçlanan dershaneler oluyor. Oysa Türkiye’de öğrencilerin sadece yüzde 8’i dershanelere gidiyor. Başka ülkelerde ise bu oran yüzde 70’leri buluyor.”
‘Dershane İhtiyacı Bitmez’
4 bin 200 şubesi, 50 bine yaklaşan öğretmeni, 20 bin personeli ve 1milyon 200 bin öğrencisi bulunan dershane yöneticileri ise dershanelerin kapanmasının sorunu çözmeyeceğini ileri sürdü. Habertürk gazetesinin haberine göre, eğitimde kalite farkı devam ettikçe dershane ihtiyacının devam edeceğini belirten eğitimcilerin tepkileri şöyle:
‘Hayalden Öteye Geçmez’
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: Başbakan hayalini söylemiş. Bizim de gönlümüze hoş gelen ama bugün için doğru olmayan bir sözdür. Afakî sözleri bugünden söylemenin bir anlamı yok. Olabileceği söylemeliyiz. Bugün ve kısa sürede dershanelerin kaldırılması mümkün görünmüyor. Gerek üniversiteye gerekse liselere girişte dershaneye ihtiyaç var. 5-10 yıl içinde mümkün değil. Dershanelerin alternatif okul haline gelmesinden rahatsızız. Dershaneler okulları destekleyici pozisyonda olmalı. Ancak bugün dershaneler okulların yerine geçen alternatif okullar haline geldi. Dershanelerin etkisini azaltmak için öğretmen başına düşen öğretmen sayısı azaltılmalı. Öğretmen ve derslik açığı kapatılmalı. Okulun öğrenci üzerindeki etkisi arttığı takdirde dershaneler ortadan kalkar.
‘Kamuoyunun Gazını Alıyor’
Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir: 4+4+4’e yönelik, kamuoyunun tepkisini azaltmaya, gazını almaya yönelik bir açıklamadır. Çünkü getirilecek olan sistem dershanelerin önünü açacak bir sistemdir. Eğitim sisteminin sınav odaklı yapısında değişme yok, olmayacak da. Kamuoyunu aldatmaya yönelik, ayaküstü söylenmiş bir sözdür. Bilimsel, pedagojik temeli olmayan bir açıklamadır.