"Üniversiteyi kazandığım zaman çok heyecanlanmıştım. En büyük hayalim gerçek olmuştu. Annem babam benimle gurur duyuyorlardı. İlk günler, yeşillikler içindeki koskocaman kampüste bir o tarafa bir bu tarafa koşturmakla geçti zaman. Üçüncü hafta tahmin edemediğim bir zorlukla karşılaştım. Bir sunum hazırlamam gerekiyordu. O günden sonra gözüme uyku girmemeye başladı. Her gece aynı kabusu görüyordum. Ben sınıfın önünde sunum yapmaya başlıyorum ve herkes benimle dalga geçiyor. Günler geçtikçe heyecanım artar oldu. Yapacağım sunum aklıma geldikçe kalbim hızla çarpıyor, ellerim ter içinde kalıyordu. Sınıfın önüne çıkacaktım ve kesinlikle kekeleyecektim. Herkes benimle alay edecekti. O günleri düşündükçe hâlâ kendimi kötü hissederim. Çok zor günler yaşamıştım."
***
Kalabalık içinde boğulacak ya da ölecekmiş gibi hissetmek de bir anksiyete belirtisidir. Atak sırasında konsantrasyon bozulur. Kişi konuşmak istese de ya kekeler ya hiç konuşamaz. Sıkıntısının nereden kaynaklandığını anlayamaz, anlatamaz. Ciddi bir ölüm korkusudur. Atak genellikle 20-30 dakika sürer.
Nadiren bir saatten daha uzun süren ataklar da olabilir. Bir kez böyle bir atak yaşamış olan kişi sürekli benzer atak yaşamaktan korkmaya başlar ve süreğen bir anksiyete hisseder olur.
Aşırı kalabalıkta ölecekmiş hissi, herhangi bir psikiyatrik hastalık belirtisi olmaksızın ortaya çıkabilecek bir sıkıntı hali de olabilir. Yoğun kalabalık içinde, kalabalığın birdenbire panikleyeceği bir durumu hayal eden herhangi bir kimse, yaşamını tehlikede hisseder ve anksiyete yaşayabilir. Bu şekilde olması muhtemel bir tehlikenin hayal edilmesi ile ortaya çıkan anksiyete; sezgisel anksiyetedir. Böyle atak halinde gelen anksiyete hissinin hastalık olduğundan söz edebilmek için, bu atakların sık olması ve gündelik yaşama ait market, cadde vs. gibi diğerleri için anksiyete yaratmayan ortamlarda dahi ortaya çıkıyor olması gerekir.
Kişi bir konsere, tiyatroya, sinemaya gidememeye başlar ve kendisine eşlik edilmesine ihtiyaç duyar. Köprü, tünel, metro, asansör, otobüs ya da uçakta gelen atakların 2. yaşlarda yaşanmış ağır ayrılma anksiyetesine bağlı olduğu sanılmaktadır. Alkol, kafein, nikotin de atak uyarabilirler. Ataklar, aşırı heyecan, seksüel ya da fiziksel aktivite ya da duygusal bir travmayı takiben de ortaya çıkabilir. Uykusuzluk, alışılmışın dışında bir yemek, aşırı ışık altında ya da kalabalık, gürültülü bir ortamda uzun süre kalmak, yoğun çalışmak da anksiyete atağına neden olabilir.
Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, Çocuk Davranışlarındaki Korkuyu Tanımak ve Baş Etmek