Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bilkent Üniversitesi'nde katıldığı forumun ardından soruları yanıtladı.
Bakan Dinçer, bir öğrencinin ''Konuşmanızda değişimden bahsettiniz, sizin siyasi hayatınızda en önemli değişim nedir? Siyasi hayatınızda da olabilir, Milli Görüş hareketiyle ilgili de olabilir'' demesi üzerine, kendisinin Milli Görüş hareketinde hiç olmadığını, doğrudan doğruya siyasete AK Parti'de atıldığını söyledi.
Dinçer, hayatında çok değişiklik yaşadığını belirterek, bir üniversitede sıradan, kendi halinde bir hocayken Başbakanlık Müsteşarı, milletvekili, Çalışma Bakanı, Milli Eğitim Bakanı görevlerine getirildiğini anımsattı. Dinçer, ''Bundan daha büyük değişiklik olur mu insanın hayatında'' dedi.
Dinçer, ''YGS'nin yıl içinde 3 kere yapılacağına ilişkin bir açıklamanız oldu. Bu konudaki çalışmalar ne yönde'' sorusuna, Türkiye'de öğrenciyi seçmek için sınav yapıldığını ancak dünyada esas amacın bu olmadığını ifade etti. SBS ve YGS'nin öğrenciyi seçmek için yapıldığını, bunun nedeninin de eğitim sistemindeki kalite farklılıklarından kaynaklandığını belirten Dinçer, ''SBS'nin önümüzdeki iki, üç yıllık süre içerisinde kaldırmayı planlıyoruz diye sıklıkla açıklama yapıyorum. Evet, biz SBS'yi kaldırmak istiyoruz. Daha doğrusu SBS'yi seçme esaslı yapmak istemiyoruz. SBS'yi öğrencinin bilgi ve becerilerini ölçmek için ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın niteliğini değerlendirmek için yapmak istiyoruz'' dedi.
Türkiye'de dershaneye gitmenin ve sınava girmenin toplumsal bir harekete dönüştüğünü dile getiren Dinçer, tüm dünyada da çeşitli sınavlar yapıldığını söyledi. Dinçer, ''Tüm dünyada TOEFL diye yabancı dil sınavı yapılıyor. Hiç bu sınavların toplumda büyük bir gerginliğe sebebiyet verdiğini, birilerinin bu sınav için kriz geçirdiğini gördünüz mü hiç?'' diye konuştu.
Bakan Dinçer, şöyle devam etti: ''Bütün toplumu bir günde birkaç saatlik bir sınava almayı düşünmüyorum. YGS'de biz öğrenciyi birden çok sınava almayacağız, sınavı birden çok yapacağız. İsteyen öğrenci istediği sınava girecek. Tıpkı TOEFL'da olduğu gibi. Randevu sistemi getireceğiz. Öğrenci gidecek, birbirine eşdeğer olan bu sınavlara katılacak. Diyelim haziranda hazır değilse eylülde girecek, eylülde düşük not aldıysa şubatta girecek. Hangisinde başarılı puan aldıysa onu kullanabilecek. Bu bizim toplumumuzu bir güne endekslemekten uzaklaştıracak diye bakıyorum. Çocuklarımızın üzerindeki stresi azaltacak, dershanelere olan talebi de azaltacak. Kabul sistemiyle öğrenci almak için bizim mevcut altyapımız henüz yeterli değil. Zaman içinde inşallah.''