Göbek kordonu ya da bilimsel adı ile umbilikal kordon bebek ile plasenta arasında uzanan, ortasından kan damarları geçen hortum benzeri bir yapı olarak biliniyor.
Kordon anne karnındaki gelişimi süresince bebeğin yaşam destek hattıdır. Göbek kordonu olmadan bebek canlılığını devam ettiremez. Gereksinim duyduğu besin maddeleri ve oksijen göbek kordonu ile bebeğe ulaşır. Benzer şekilde atık maddeler de yine bu yaşam destek hattı ile bebeğin vücudundan uzaklaştırılır.
Doğumun ardından anneyle bebek arasındaki bu fiziksel hatta kesilir. Bilimsel kısmı bir yana ancak toplumda göbek kordonu ile ilgili ilgniç yaklaşımlar bulunuyor. Kimine göre; ailelerin, çocuğunun ileride hangi mesleği yapmasını, nasıl bir hayatı olmasını istiyorsa göbek bağını ona uygun bir yere gömmesi gerekiyor. Tabii bu sadece bir inanış. Göbek kordonu ile ilgili toplumda yer etmiş bazı inanışlardan örnekler:
- Eğer yenidoğan bir erkekse bağlama, karna çok yakın yapılmalıdır. Çünkü, geri kalan kordon uzunluğu bazı eril özelliklerin büyüklük ve küçüklüğünü belirleyecektir. Geri kalan kordonun uzunluğu ne kadar ise penisi de buna yaklaşık bir uzunlukta olacaktır. (Salerno Tıp Okulu 11. yy.)
- Eğer yenidoğan kız ise kordon yine karna yakın kıvrılır, böylece bazı kısımların sıkışmasını sağlar. Aksi takdirde ileride çekiciliği azalabilir. Kordon düştüğü zaman bir çiçeğin altına gömülebilir.
- Eğer kordon bir erkek çocuğa aitse, çocuk büyüdüğünde serseri veya hırsız olmaz; sanatı sever ve akıllı olur.
- Eğer bir kız çocuğuna aitse, çok güzel ve alımlı olur. Düştüğü zaman ocakta yakılabilir.
- Eğer bir kıza aitse, kız eve bağlı olur.
- Bir erkeğe aitse, ileride dürüt olacağı anlamına gelebilir.