Her ne kadar yaza adım adım yaklaştığımız şu günlerde, ortalık selden yağmurdan geçilmiyorsa da ara sıra bulutlar arasından göz kırpan güneş, sıcaktan kavrulacağımız günlere dair ipuçları veriyor. Güneşin de yıllar yıllar öncesine göre, vücudumuzda çok tatsız belirtilere yol açacağını düşünecek olursak önlem almakta fayda var:
-
Şemsiye altında veya gölgede bulunmanız sizi UV ışınlarından korumuyor. Gölgede bile güneşten koruyucu ürün kullanmayı asla ihmal etmeyin.
-
Yüksek faktörlü ürün cildinizi yüzde 100 oranında koruyamaz. Bu nedenle tüm gününüzü bir kez sürdüğünüz koruyucu bir ürünle geçirmeniz doğru değil. Güneş koruyucu ürünü her 2 saatte bir tekrar sürmeli, suyla temas ettiğiniz takdirde ise bu zamanı dikkate almadan işlemi yinelemelisiniz.
-
Güneşe çıkarken geniş kenarlı şapka takmayı ve gözlük kullanmayı ihmal etmeyin. Kıyafetlerinizin de sık dokunmuş yapıda olmasına dikkat edin.
-
Güneşte leke oluşması riskine karşı parfüm gibi alkollü ürünleri cildinize sürmeyin.
-
Ürünü cilt tipinize uygun olarak seçin. Vücudunuz için losyon veya sprey formlarını, yüzünüz içinse krem formlarının seçin. Ayrıca cildiniz yağlı ise gözenekleri tıkamasın diye su bazlı kuru ve alerjik ise hassas ciltler için hazırlanmış ürünleri tercih edin.
-
Etkisini gösterebilmesi için ürünü cildinize dışarıya çıkmadan 20 dakika önce yedirin. Yüze ve gövdeye eşit şekilde dağıtarak bolca uygulayın.
-
Kozmetik ve sinek kovucu gibi başka ürünler de kullanacaksanız alta güneş koruyucu sürüp, koruyucu ürünü 10 dakika sonra uygulayın.
-
Güneş koruyucu ürünleri, eğer güneş altında kalmışlarsa her yıl yenileyin ve kıvamı bozulanları kullanmayın.
-
Hamileyseniz çinkooksit ve titanyum dioksit içeren, en az SPF 30 ve üzeri olan fiziksel koruyucuları tercih edin. Çocuklarınıza ise ciltleri daha hassas olduğu için SPF 50 ve üzeri ürünleri uygulayın.