2-4 yaş, psikososyal gelişim açısından anal dönemdir. Bu dönemde, alt benin haz alanı dışkılama bölgesi olması nedeniyle çocuk büyük abdestini söylemeye asla zorlanmamalıdır. Hatta, kakasını yaptıktan sonra temizlenmesi için acele edilmeyip temizlenme talebinin çocuktan gelmesi beklenmelidir.
Çocuğun alt temizliği: “Bu pis kaka şeyi bir daha altımıza yapmayalım, klozetimize yapalım.” şeklinde değil, “cici kaka! Ne güzel kaka yapmış benim oğlum! Şimdi bunu nereye koysak?” yaklaşımı içinde çocuğu lazımlığa yöneltecek biçimde olmalıdır.
Lazımlığın klozete üstünlüğü kakanın kaybolmuyor olmasındandır. Çünkü kaka çocuğa aittir. Kakanın çıkıp kaybolmasını yetişkinin anlayacağı biçimde anlatmaya çalışırsak, her zaman örneklediğimiz gibi bu karaciğerin ya da dalağın düşüp yok olup gitmesiyle eşdeğerdir. O nedenle, kakanın atılıp yok edilmeme garantisi verilmelidir.
- Garip davranan başka çocukların varlığının farkına varmaya başladım. Dayımların komşusunun kızı beş yaşından sonra kakasını bezine yapmaya başlamış. Bu
çocuğa 1,5 yaşında iken anneannesi bakmış. Anneanne çocuğun kakasını söylemesi için çok baskı uygulamış. Gel zaman git zaman, çocuk geceleri ısrarla anne ve babasının yatağında yatmak için diretmeye başlamış. Daha sonra kakası geldiğinde annesinden bez bağlamasını ister olmuş. Bez bağlanmazsa kaka yapmamak için diretiyormuş. Bir keresinde annesi bez bağlamamakta inat etmiş, çocuk tam 9 gün dışkılamamış. Sonunda yine pes eden annesi olmuş ve bez bağlamak zorunda kalmış. Tam 9 gün alaturka, alafranga hiçbir tuvalete gitmeyen çocuk, annesi bez bağlar bağlamaz kakasını yapmış.
Ne kadar garip değil mi? Kaka yapmakla ilgili bir bağırsak sorunu yok, ama bez bağlanmadan tuvalete kakasını yapamıyor. Ailesi bu çocuğu anaokuluna vermek istediğinde çocuk anaokuluna gitmemek için karşı konulamaz bir direnç göstermeye başlamış. Tanrım, ne kadar zor! Ve düz mantıkla anlaşılacak gibi değil! Ben sapasağlam olduğum halde neden böyle boğulacak gibi oluyorum. Bir anlayabilsem!
İki-dört yaş arasında dışkısını “vermek” ya da “vermemek” kararı çocuğa bırakılmalıdır. Kaka çocuktan zorla alınmamalı, çocuk dışkılaması için zorlanmamalıdır. Bu dönem diğer psikososyal gelişme aşamaları için de gerekli olduğu biçimde yeterli tatmine ulaşarak aşıldığı takdirde geleceğin kararlı, ikilem çözmede başarılı, iradeli ve kendi doğru seçimlerini kendi yapabilen kişiliğinin temelleri atılmış olur. Öte yandan, bu gelişme aşaması örselenmiş kişiler yetişkin dönemlerinde kindar ve kırıcı olurlar. En yakınlarından bile kuşku duyarlar. Yasa ve kuralları takmaz, çevrelerindeki duygusal gelişmelere boşverirler. Takıntılı bir kişilik sergiler, her şeyin muntazam olmasını isterler. Yapamadıkları zaman kendilerinden dahi utanç duyarak öz güvenlerini yitirirler.
Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, Çocuk Davranışlarındaki Korkuyu Tanımak ve Baş Etmek