Kadınların estetik kaygılarla yaptırdığı ameliyatların başında göğüs büyütme operasyonları gelir. Daha önce bu tür ameliyatların ardından iyileşme dönemi günler sürerken, artık birkaç gün içinde hasta günlük hayatına dönebiliyor. Teknolojinin ilerlemesiyle her geçen gün farklı tekniklerin uygulandığı göğüs büyütme operasyonlarını Op. Dr. Hüseyin Güner aktarıyor.
Göğüs büyütme ameliyatları kadınlar için önem taşıyan estetik operasyonların başında gelir. Kadınlar, göğüslerinin küçüklüğü nedeniyle özellikle ruhsal açıdan kendilerini eksik hissederek doktorların kapısını çalarlar. Göğüs büyütme operasyonlarını yaptıranlar arasında emzirme nedeniyle sarkma yaşayanlar ve göğsünü aldırarak kanseri yenenler de var. Bunun yanı sıra meme dokusu yetersiz olan 18 yaşını dolduran bireyler de bu operasyonlara rağbet gösteriyorlar.
Göğüs büyütme ameliyatlarının artık acısız ve ağrısız olarak yapılabilmesi ise ilgiyi artıran nedenlerden...
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner göğüs büyütme ameliyatlarıyla ilgili şu önemli bilgileri aktarıyor:
“Operasyon ağrılı değil, günümüzde kullanılan teknikler çok iyi. Hastaya lokal anestezi uygulanıyor. Bu anestezi 2 güne kadar etkili oluyor. Bu yüzden hasta, ağrı hissetmiyor. Ameliyat esnasında kullanılan cihazlar da son teknoloji olduğu için doku hasarı en aza indiriliyor. Takılacak protezin boyutu da çok önemli. Göğüs kafesine en uygun boyutta protezi kullanmak gerekiyor. 3D özel görüntüleme programımızla bilgisayarda ölçüleri belirleyip, uygun protezi buluyoruz. Bu sistem sayesinde hastanın ameliyat sonrası nasıl görüneceği de kendisine gösteriliyor. Böylece istenmeyen görüntülerden kaçınmış oluyoruz.”
“Meme dokusu küçük olan ve sadece birkaç bedenlik büyüme isteyenler için ise protez kullanmadan, vücuttan aldığımız dokularla ilerliyoruz. Bu doku o bölgeye enjekte ederek oraya uyum sağlıyor. Eğer uygun doku azsa, kültür edilip, çoğaltılıyor. Dolayısıyla yeterli hale getirildikten sonra uygulanıyor.”
“Kanserli hastalarda bu işlemi serbest doku nakliyle gerçekleştiriyoruz. Hastanın tedavisi bittikten sonra meme dokusunu yapmak mümkün. Uygulama iki şekilde gerçekleştirilebiliyor. İlk olarak hasta, radyoterapi görmemişse, eski memenin yeri protezle tamamlanıyor. Ancak
hastanın dokuları çok tahrip olmuşsa birkaç kademeli olarak yağ enjeksiyon ediliyor. Bu şekilde diğer teknolojilerden daha kolay ve yüz güldürücü sonuçlar elde ediliyor. İyileşme süreci ise çok hızlı, hasta saatler içinde iyileşebiliyor. Önemli bir bilgi olarak da, operasyon sonrasında eğer
kişiler ağır hasta olurlarsa doktora başvurmaları gerekiyor.”