Uzmanlara göre, özellikle 3-6 yaş grubundaki çocuklar için televizyon, tablet ve telefonlar adeta bakıcılık vazifesi üstleniyor. Ebeveynlerin, çocuklarını kontrolsüzce ekranlara teslim etmesi, onları bağımlılıkların kucağına itiyor.
Anne-babaların çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmemesinin olumsuz sonuçlara yol açtığını söyleyen Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, küçük yaştaki çocukların saatlerce tablet ve telefonlarla vakit geçirmelerinin doğru olmadığına vurgu yaptı.
Her yaştan izleyici kitlesine sahip televizyonun da kontrolsüz izlenmesinin çocuklar için tehlike oluşturduğunu belirten Karaman, “Saatlerce çocuğun televizyon başında durması, bilinçsizce kanalları dolaşması, mili, manevi ve evrensel değerleri yok sayabilecek yayınlara maruz kalması çocuklarımızın geleceği açısından üzerinde durulması gereken önemli bir meseledir. Annesiyle ya da babasıyla oyun oynayarak iletişim kuracağı yaşta, çocukların ekrana bağlı kalarak bu iletişimden mahrum olması iki önemli sonuç doğuruyor. Bunlardan ilki o yaşta ‘ekran ve teknoloji bağımlılığı’ dediğimiz bağımlılığa sahip olmaları. İkincisi ise aile içi iletişim bağlarının oluşamaması sonucu bu çocukların ileride pek çok bağımlılıkların pençesine düşme adayı durumuna düşmesidir” diye konuştu.
"LÜKS HAYAT" ALGISINA DİKKAT
Kitle iletişim araçlarıyla çocuklarda oluşturulan “lüks hayat" algısına dikkat çeken Prof. Karaman, şunları söyledi:
“Sosyologlar, televizyon programlarında özendirilen gösterişli hayatların gerçek hayatta çocukları pek çok bağımlılığın pençesine düşürmek için tuzak olarak kullanıldığını ifade ediyor. Özellikle genç yaştaki bireylerin kendilerine rol model belirledikleri karakterleri özümsedikleri ve hatta gerçek hayatta onlar gibi davranmaya çalıştıkları, onların sahip olduğu yaşamlara sahip olmayı arzu ettikleri gözlemleniyor. Bunu fırsat bilen pek çok zehir tacirinin, gençleri ‘yaratılmış’ lüks algısı ile ele geçirdiği pek çok bağımlı dosyasında yer alıyor. Genç, bağımlı hale geldiğinde ise madden ve bedenen sefaletin içinde, mücadele edemeyecek durumda oluyor.”
ÇOCUKLAR BEYİN ZEHİRLENMESİ YAŞIYOR
Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Balkanlıoğlu da çocuklarının midesine alacağı en ufak bir yiyecek kırıntısına bile dikkat eden anne-babaların çocuklarının beynine alacağı en ufak görüntü karesine dahi dikkat etmeleri gerektiğini ifade ederek, “Zira yiyecek zehirlenmesinin bir şekilde tedavisi mümkünken, beyin zehirlenmesinin tedavisi o kadar kolay olmuyor, etkileri yıllarca sürebiliyor” ifadesini kullandı.