Sebze ve meyveler büyüyor ama besin değerleri azalıyor
ISPANAKTAKİ VİTAMİN SON 30 YILDA YÜZDE 70 AZALDI
Günümüzde sebze ve meyvelerin görünüşleri güzelleşse de besin değerleri düştü. Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, 30 yıl önceki ıspanakla bugünkü ıspanakları karşılaştırdığımızda içerdiği vitamin ve minerallerin yüzde 70 oranında azaldığına dikkat çekti
Sebze ve meyvelere günümüzde her mevsimde ulaşabiliyor ve pekçok alternatif bulabiliyoruz. Peki, tükettiğimiz sebze ve meyvelerin besin değerleri sağlıklı ve dengeli bir beslenme için yeterli mi?Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, modern dünyadaki teknolojik gelişmeler doğrultusunda daha hızlı ve daha fazla ürün elde edebilmek adına yapılan çalışmaların günümüzde gıdaların besin değerlerinin düşmesinde önemli bir etken olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. İsmet Tamer, hava, su ve diğer çevre kirliliğine neden olan etmenler sonucunda toprağın daha verimsiz hale dönüşmesi, ürünlerin uzun süre saklanabilmesi amacıyla kullanılan kimyasallar, katkı maddeleri ile saklama ve nakliye koşullarının da gıdaların besin değerlerinin giderek azalmasına yol açtığını ifade etti.
Yediğimiz yiyecekler ne kadar sağlıklı?
Doç. Dr. Tamer, günümüzde insanların doğru ve sağlıklı beslenme konusunda bocalama yaşadıklarını ve ‘Yediğimiz yiyecekler ne kadar sağlıklı?’ sorusunu sorduklarını belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Bilim insanları son 25- 30 yıldır gelişmiş teknolojik gübreleme ve sulama gibi verim artırma yöntemlerinin, gıdaların miktar ve büyüklüğünü artırırken besin değerlerini azalttığını bildirmektedir. Daha büyük ve hızlı büyüyen bir ürün çoğu durumda büyüklüğüyle orantılı besin elde edemez veya sentezleyemez, dolayısıyla mevcut besin değerleri seyrelerek azalır. Elde edilen mahsul artışına karşılık besin değerlerinden taviz verilmiş olur.”
Sebzelerin albenili olmasına kanmayın
Günümüzde manav raflarında sergilenen albenili sebze ve meyvelerin geçmişe kıyasla daha büyük oldukları halde daha az besin değeri içerdiklerine dikkat çeken Doç. Dr. Tamer, sıklıkla nişastalı karbonhidratlardan ibaret olan kuru maddelerin ürünlerdeki vitamin ve mineralleri seyrelttiğini vurguladı.
Daha fazla hasat elde edilmesi için yapılan ‘seçici ıslah’ nedeniyle ortaya çıkan bu durumun gıda ürünlerindeki protein, amino asit, vitamin ve minerallerde eksikliğe yol açtığının altını çizen Doç. Dr. Tamer, şu önemli tespitlerde bulundu: “Bugün bu durum o kadar vahim hale gelmiştir ki, pek çok sebze ve meyve magnezyum, demir, kalsiyum ve çinko mineralleri açısından 50 yıl öncesine göre yüzde 5-40 daha fakirdir. Örneğin 30 yıl önce 100 gr ıspanakta yaklaşık 62 mg magnezyum ve 51 mg C vitamini varken, bu değerler bugün organik olarak elde edilmeyen pek çok tarım ürününde olduğu gibi yüzde 65 – 70’lere varan oranlarda azalarak 15 mg magnezyum ve 18 mg C vitamini düzeyine düşmüştür.”
100 gram brokolide 30 gram kalsiyum kaldı
Sağlıklı beslenme ve zayıflama diyetlerinde sıkça yer alan başka bir gıda olan brokolinin de besin değerlerinin azaldığına işaret eden Doç. Dr. Tamer, “100 gram brokolide bundan 30 yıl önce yaklaşık 100 gram kalsiyum ve 45 gram folik asit varken, bugün ancak 30 gr kalsiyum ve 20 gr civarında da folik asit bulunduğu tespit edilmiştir” dedi.
Elmanın besin değeri eşit kaloriye sahip ekmekten fazla
Doç. Dr. Tamer, tüketilen yiyeceklerin kalorisinden çok besin değerlerine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, kalori-besin değeri ilişkisinin daha iyi anlaşılması için şu örneği verdi: “Makro besinlerden karbonhidrat kaynağı olan ve yaklaşık 70-140 kalori içeren bir dilim ekmek, vitamin ve mineraller bakımından fakirken; yine aynı miktarda kalori içeren ve karbonhidrat kaynağı olarak değerlendirilebilecek orta boy bir elma, vitamin ve mineraller bakımından çok zengindir. Besin değeri fazla, kalorisi az olan yiyecekler tüketilirse insülin duyarlılığı artar, bağışıklık sistemi güçlenir. İleri yaşlarda rastlanan pek çok hastalık geç ortaya çıkar, kansere karşı direnç oluşur, sonuçta vücut sağlıklı kalır.”
Besin takviyelerinin oynadığı rol çok önemli
Ülkelerin ve hatta aynı ülkedeki farklı bölgelerin ekonomik ve sosyal durumlarına göre değişmekle beraber besin değeri yüksek gıda ürünlerini her zaman kolayca ve ekonomik şekilde elde etmenin mümkün olmadığını aktaran Doç. Dr. Tamer, böyle durumlarda yeterli ve dengeli beslenebilmek için besin takviyelerinin oldukça önemli hale geldiğini sözlerine ekledi. Doç. Dr. Tamer, “Doğal ve kontrollü ortamlardan elde edilip güvenli koşullarda hazırlanmış besin desteklerini düzenli ve tavsiye edilen şekilde tüketerek vücudumuzun ihtiyacı olan protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri büyük oranda karşılamamız mümkündür” diye konuştu.