Modern anne babaların birçoğu zamansızlıktan yakınıyor ve baskı altında yaşıyorlar. Bırakın onlarla oynamayı çocuklarına akşam yemeği hazırlamaya bile vakit bulamadıklarını düşünüyorlar. Yemek yapmaya ve temizliğe çocuğunuzla oynamaya ayırdığınızdan daha fazla zaman harcıyorsanız, o zaman çocuğunuz büyüdüğünde en çok neleri hatırlayacağını düşünün: Sofraya koyduğunuz yemekleri mi, yoksa eğlenceli zamanlarınızı, oynadığınız oyunları mı hatırlayacak?

Yemek hazırlama zamanı, çocuğunuzla aranızda bir bağ kurmanızı sağlayacak mükemmel bir fırsattır. Birlikte yemek pişirmek, sebzeleri hazırlamak, karıştırmak ve çırpmak, hepsi de çocuklar için çok eğlencelidir; ayrıca gözetim altında tutulmaları da gerekmez.

Oyun vakti hem yetişkinler hem çocuklar için eğlencelidir. Evet, size oyunun her şeyden önce geldiğini; yemek yapmaktan, temizlikten, bulaşıktan, telefon konuşmalarından ve alışverişten daha önemli olduğunu söylüyorum! Ev işlerini oyuna ve öğrenme fırsatına çevirin. Oyun çocuğunuza hayat becerileri kazandırmaya da yarar. Kendinize çocuğunuzla birlikte eğlenme, ona da sizinle birlikte eğlenme şansı tanıyın.

Küçük çocuklar ilginize gereksinim duyar, bundan zevk alır; her gün çok değişik biçimlerde ilginizi çekmeye çalışırlar. Hayatın başka kısımları sizi ne kadar yoruyor olursa olsun, çocuğunuzla yapıcı bir biçimde oyun oynamaya vakit ayırmanız, iş başka zamanlarda görmek istediğiniz davranışlara geldiğinde büyük meyveler verecektir.

Çocuğunuzla oynamaya zaman ayırdığınızda, oyunun gelmiş geçmiş en iyi "stres savar" olduğunu göreceksiniz.

 Çocuklar ilgiden hoşlanır

Küçük çocuğunuz olumlu davranışlarına olumlu karşılıklar alamıyorsa, dikkatinizi başka biçimlerde çekmek isteyecek, mesela yaramazlık yaparak, vurarak, bağırarak ya da ağlayarak bir karşılık almaya çalışacak ve alacaktır. Evde, yaratıcı oyunların gözyaşlarını kahkahaya dönüştürdüğüne, bir öfke nöbetini daha patlak vermeden söndürdüğüne, bir anne babanın çocuğuyla yeni ve olumlu bir biçimde bağ kurmasını sağladığına birçok kereler tanı kolundu.

Çocuğunuzun zaman zaman sıkılmasına izin vermekten de korkmayın. Zor zamanları yönetmeyi öğrenmelerine yardımcı olursunuz. Hayat her zaman sürekli hareketlilik içinde olmak demek değildir.