Kısırlık sorunu yaşayan kadınlar, bir rahatlasalar her şey hallolacak mı aslında? Başka bir deyişle stresten arınmak hamile kalma şansını arttırıyor mu? Uzmanlar yoğun stresle başarısız bir şekilde sonuçlanan kısırlık tedavisi arasında bir bağ olmadığı görüşündeler. O zaman kadınlar yogayla, meditasyonla uğraşmayı bırakmalı mı?
Stresin doğurganlığa etkisi üzerine yıllardır süregelen bir tartışma var: 60’larda kısırlık sorunu yaşayan kadınlara “sadece rahatlaması” ya da eşlerini alıp “ikinci bir balayına çıkmaları” önerilirdi. Sorumluluk, doktordan çıkıp kadının kendisine yüklenince durum kadınlar için iyice sinir bozucu oluyordu. Dahası, kısırlık sorununun hemen hemen yarı faktörü erkek olduğu halde kadınlara kendi stres seviyelerini kontrol etmeleri gerektiği söylenmesi biraz aşağılayıcıydı.
Tıp ilerleyip bilim insanları kısırlığın ardındaki fizyolojik nedenleri teşhis etmeye başladıkça “rahatlama” üzerine verilen tavsiyeler de azaldı. Teknolojik gelişmeler sayesinde kısırlık tedavisi sonucunda hamile kalan kadınlarda artış oldu. Her ne kadar halen halk arasında stres kısırlık nedeni olarak görülse de uzmanların kanaati; kısırlığın stresten kaynaklandığı değil de oluşan streste kısırlığın bir etkisi olabileceği yönünde.
Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, kısırlık sorunu yaşayan kadınların herhangi bir kanser, AIDS ya da kalp hastasıyla aynı derecede stres yaşadığını ortaya çıkardı. Ayrıca kısırlık tedavisi gören çiftlerin % 30’unun işin psikolojik yükünü taşıyamayıp tedaviyi yarıda bıraktığı görülüyor. Bu durumda kısırlık tedavisi gören kadınların stres yaşadıklarına şüphe yok. Peki kısırlık tedavisinin başarısız olmasında stresin payı var mı?
Kısırlık tedavisi kapsamında, ilaç tedavisinin yanı sıra beden-zihin programlarına alınan kadınlarda hamile kalma oranının yalnızca ilaç tedavisi alanlara kıyasla bariz bir şekilde fazla olduğu belirtiliyor.
O hâlde tüm bunlar bizi nasıl bir sonuca getiriyor? Stresle kısırlık arasında direkt bir bağ kurulabilir mi bilinmez ama kısırlık tedavisi görüp her türlü imkandan yararlanan, eşiyle beden-zihin programlarına katılan kadınlarda stresin azaldığı biliniyor.
Neticede; ne olursa olsun, hayatın keyfine bakmalı çünkü stres yönetimi tamamen sizin elinizde!