Daha iki gün önce 2002 yılından bu yana ülkemizde kadın cinayetlerinin ne denli arttığına dair bir haber yayınlamıştık.
Taraf gazetesinde çıkan bu habere göre 2002 yılında öldürülen kadın sayısı 66 iken 2009 yılında bu sayının 1126'ya ulaştığı belirtiliyordu. Dehşet verici bir haberdi bu. Haberi verenler de böyle düşünmüş olmalı ki rakamın çarpıcılığını vurgulamak için Kurtuluş savaşındaki şehit sayılarıyla karşılaştırma yapmışlardı.
Şiddet uygulayan eşe yönelik uygulanacak elektronik takip sistemi - basında daha ziyade elektronik kelepçe diye yankı buldu - ve mağdurun kullanabileceği sinyal sistemi konularının tartışıldığı yeni tasarının bir an evvel kabul edilmesini zaruri kılıyor belki de bu artan şiddet.
Çünkü yeni tasarıda, asıl önemli olan, bu çok popüler olan kelepçe ve sinyal sistemi değil. Şiddet mağdurunun korunması, tedbirler.
Radikal gazetesinin bugünkü haberlerinden birinde yine döven bir koca, ölen bir kadın; yani şiddet vardı.
Hem de bu adam, daha önce eşini dövdüğü için 6 ay cezaevinde yatmış.
Cezalar caydırıcı değil belli ki.
Sadece mağdurun değil failin de tedaviye, terapiye ihtiyacı var demek ki.
Tekrar tekrar vurgulamak gerekiyor: Şiddet gören mağdurun devlet tarafından korunması şart!
Çünkü mağdur korunacağını, kendisine barınacak yer ve iş imkanı sağlanacağını bilirse şikayetini geri çekmeyecek; koca korkusundan dolayı geri adım atmayacak. Belki hemen değil ama yeni tasarı kabul edilir ve sistem iyi işlerse bir şeyler mutlaka değişecek. En azından "2 kadından biri eşinden dayak yiyor" gibi korkunç istatistiklerle karşılaşmayacağız.
İşte Radikal'deki o haber:
"Atatürk Mahallesi, Şeref Sokak 37 numaradaki evde oturan İncebacak çiftinin arasında komşularının ifadesine göre şiddetli geçimsizlik vardı. 2008 yılında eşine şiddet uygulayıp kolunu kırdığı gerekçesiyle tutuklanıp cezaevinde 6 ay yatan Ali İncebacak, karısı Kezban İncebacak’ın (60) şikayetini geri almasıyla cezaevinden çıktı ve tekrar evine döndü.
SAHUR VAKTİ SESLER YÜKSELDİ
Ancak 40 yıldır evli oldukları belirtilen çiftin arasındaki sorunlar sona ermedi. Çift, sahur vakti, saat 04.00 sıralarında tekrar tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sesleri duyan komşuları durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, Kezban İncebacak ağır yaralı bir şekilde yerde yatarken buldu. Hemen ambulans ekipleri istendi. Kısa süre sonra gelen sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen Kezban İncebacak olay yerinde hayatını kaybetti.
SANDALYE, VAZO, ÇAYDANLIK
Kezban İncebacak’ın önce sandalye ile daha sonra vazo arkasından da çaydanlık ile kafasına darbe aldığı öğrenildi. Ali İncebacak olay yerine gelen polis ekiplerince gözaltına alınarak Ataşehir Sevgican Polis Merkezi’ne götürüldü. Kezban İncebacak’ın cenazesi ise gerekli incelemenin ardından Göztepe Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Bu arada çiftin 6 çocuk sahibi olduğu 2 çocuklarının 10 yıl önce trafik kazasında öldüğü öğrenildi."
Yazı: Itır Yıldız