“…Halit diye bağırdım. Ses gelmedi. İçeri kısımda bilgisayarları tamir ettiği iç odaya girdiğimde Halit yerde yatıyordu. Kafasında kanlar vardı. O an hep gözümün önünde. Telefona koştum, birçok telefon olan salonda telefon edemedim. Şok geçirmişim… (Hürriyet Avrupa, 18 Kasım 2011)” Kassel’de bir internet kafe işleten 21 yaşındaki Halit Yozgat’ın 2006’da Neo-Nazilerce başına iki el ateş ederek öldürülmesinin ardından hissettiklerini baba İsmail Yozgat yukarıdaki sözlerle ifade ediyor. Halit Yozgat, Neo-Nazilerin son yabancı kurbanıydı. Sekiz Türk, bir Rum ve bir de polisin yaşamını yitirdiği cinayetler Alman kamuoyunda “döner cinayetleri” diye biliniyor. Cinayetlerin akabinde Almanya Federal Meclisi’nde tüm kabine üyeleri ve milletvekilleri kurbanların anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Almanya’nın 11 farklı şehrinde etkinlikler düzenlendi ve Berlin’deki etkinlikte tarihi Brandenburger Tor’un (Brandenburg Kapısı) önüne kurbanların anısına beyaz güller bırakıldı. Haftalık Die Zeit gazetesinden Editör Christian Denso, Anne Boyutu editörlerinden Can Özelgün’ün Neo-Nazizm’e ve cinayetlere dair sorularını yanıtladı. Bazı bölümler.
ÖZELGÜN: “Kavgam” (“Mein Kampf”) yasaklı kalmaya devam etmeli mi?
DENSO: Yasaklamak daha sembolik bir hareket. “Mein Kampf”ı okumayı kafasına koymuş biri kitabı okur. Dolayısıyla kanımca, yasaklamak yerine meşhur ve saygın tarihçilerin yorumlarına da yer veren bir versiyonuna izin verilmeli.
Alman kamuoyu araştırma şirketi TNS Emnid’in yaptığı bir kamuoyu yoklamasına göre Almanların yüzde 70’i Milliyetçi Demokratik Parti’nin (NPD) kapatılmasını isterken yüzde 22’si buna karşı. Partinin kapatılmasının önündeki engeller ne?
Sözde “V-Men”ler NPD’de olan bitenleri Alman iç istihbarat teşkilatı Alman Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’na bildirmeleri karşılığında devletten para alan radikaller. Teşkilat, “V-Men”ler aracılığıyla NPD’nin içine sızmayı başardı. Ama sorun NPD’de çok fazla –bazılarına göre 100’ün üzerinde– “V-Men”in bulunması. Dolayısıyla radikal amaçlar peşinde koşan gerçek NPD üyeleriyle devletten para alanları birbirinden ayırt etmek zor. Bu koşullar altında Anayasa Mahkemesi partiyi yasaklamadı. Ama şimdi partiyi nasıl yasaklayabileceğimize dair bir tartışma yeniden başladı.
Peki, Neo-Nazizm Alman toplumunda ne kadar popüler?
Sorun, “popüler” kelimesini nasıl tanımladığınızda. Toplumun geneline baktığımızda Neo-Nazizm önemli bir rol oynamıyor. Ama Almanya’da Alman Neo-Naziler daima var olageldi. Ve her zaman var olmaya devam edecekler. Fakat sayılarının giderek azaldığı kanaatindeyim.
“Döner Cinayetleri”ne gelirsek… Tabir, ırkçı bir ima içeriyor mu?
Kesinlikle. Alman gazeteciler de dâhil bütün gazeteciler hep bir slogana ihtiyaç duyuyor. Okuyucular bu şekilde yazının neyle ilgili olduğunu hemen anlıyor. Ama “döner” yanlış bir kelime seçimi. Döner değil insanlar öldürüldü. Ayrıca yapılan kelime seçimi yaşananların önemini azaltıyor.
Cinayetleri soruşturanlar neden aşırı sağcıları değil de yabancı mafyayı suçladı?
Katiller hep aynı silahı kullandı. Ama suçu üstlenen olmadığından bu cinayetlerin neden gerçekleştirildiğini kimse anlayamadı. Dolayısıyla polis her zaman yaptığı şeyi yaptı. Kurbanlar arasındaki benzerlikleri aradı. Bazı cinayet vakalarının organize bir iş olduğuna dair küçük belirtiler vardı. Soruşturmayı yürütenler cinayetlerden radikallerin sorumlu olabileceğini de düşündü. Ama ellerinde kanıt yoktu.
Alman Yeşiller Partisi’nden Hans-Christian Stroebele “İstihbarat teşkilatlarının toplumu koruma görevlerini yerine getirmediğini gösteren çok sayıda kanıt mevcut.” diyor. Alman devletinin Neo-Nazileri hafife aldığını düşünüyor musunuz?
Bir şeyi bilip de hiçbir şey yapmamakla, o işte başarısız olmak arasında dağlar kadar fark var. Gördüğüm kadarıyla bu yönde söylentiler dolaşıyor. Ama şu ana dek Neo-Nazilerle istihbarat teşkilatları arasında böyle bir yakınlığın bulunduğuna dair bir kanıt bulunamadı. Ama kurumların tehlikeyi fark etmediği doğru. Bunun nedenlerinden biri 11 Eylül’den beri İslami teröristlere odaklanmamız olabilir. Diğeriyse yıllarca aşırı sağcıların bazen yabancıları dövse de terörist yapılar kurmayı beceremeyen aptal sarhoşlar olduğunu düşünmemizdi.
Son olarak, aşırı sağcı mahkûmları destekleyen Siyasi Tutuklular ve Aileleri için Milli Yardım Derneği (HNG) gibi dernekleri kapatarak Neo-Nazizm’in kökü kazınabilir mi?
Neo-Nazizm’i yok etmeye yönelik yöntemlerden. Ama daha fazla önlem alınması gerek. Önlemler anaokulundan başlayarak alınmalı.
Röportaj: Can Özelgün
Fotoğraf: Michael Rauhe