Çocuğunuz bir şey yerken güçlük çekiyorsa ya da ağzındaki bir ağrıdan kaynaklanan rahatsızlık ya da şikayete bağlı olarak iştahsızlık sergiliyorsa, ağzında yara olup olmadığını kontrol edin.
Çocuğunuzun yinelenen ağız yaraları varsa, temelde yatan herhangi bir neden olup olmadığını doktorunuzla birlikte araştırın. En yaygın ağız yaraları, tek ya da kümeler halinde dil, dişeti, dudak içleri ya da yanakta çıkan ve kaynağını stres, alerji ya da duyarlılıktan alabilen aftlardır. Bunlar, küçük, yuvarlak, gri, sarı ya da beyaz görünümlü ve kenarları iltihaplı yaralardır. Diğer ağız yarası türleri, dilin ya da yanağın içinin yumuşak mukoza zarının ısırılmasından kaynaklanan bir yaralanmaya veya diş fırçalarken diş etinin delinmesine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Yara gibi görünen bazı kabarcıklar uçuk ya da pamukçuk olabilir. Çocuğunuza, yoğurt gibi kolay yenen gıdalar verin ve tuzlu ya da baharatlı besinlerden uzak durun, çünkü bunlar çocuğunuzun durumunu daha da kötüleştirebilir.
Ağız yaralarını kontrol altına alabilmek için neler yapılabilir?
Stres yapıcı faktörler metabolizmada dengesizliğe yol açarak ağız yaralarının kaynağını oluşturan asit oranı artışına neden olabiliyor. Bazı uzmanlarca, bu durumla mücadele etmek için, meyvenin asit açısından zengin olduğu göz önünde bulundurularak meyvenin az sebzenin bol olduğu bir diyet tavsiye ediliyor. Bağışıklık sistemini desteklemek için çinko, beta karoten olarak A vitamini, alkalin formunda C vitamini ile E vitamini takviyesi yapılabilir, Bol miktarda dinlenme, zararlı maddelerin vücuttan atılması için su içme ve çocuğunuzun simit gibi kesici gıdalar yememesi tavsiye edilir.
Ağız yarası tedavisi
Ağızdaki acıyı azaltacak solüsyonlar, dezenfektan solüsyonlar ve yaraların iyileşmesini hızlandıran kortizonlu ağız içi merhemler ile kısa sürede tedavisi mümkün.