Türkiye’de işgücü piyasasına katılım ve istihdam oranları cinsiyete ve kent-kır ayrımına göre büyük farklılıklar gösterirken, erkek işgücüne katılım oranı, kadın işgücüne katılım oranının 3 katına yakın seviyede bulunuyor.
Kadının çalışması halinde çocuk bakımı, ev işleri gibi maliyetlerin, elde edilecek gelirin önemli bir bölümünü oluşturması, kadınların işgücüne katılımında engel oluşturuyor.
Maliye Bakanlığı'nın Yıllık Ekonomik Raporuna göre, genel işgücüne katılım oranı OECD genelinde yüzde 70’ler düzeyindeyken, Türkiye’de bu oran yüzde 48,8 ile yaklaşık yirmi puan daha aşağıda yer alıyor.
Türkiye’de işgücü piyasasında işgücüne katılım ve istihdam oranları cinsiyet ve kent-kır ayrımına göre büyük farklılıklar gösteriyor. Kırsalda işgücüne katılım oranı kente göre daha yüksek olmakla birlikte, toplamda erkek işgücüne katılım oranı, kadın işgücüne katılım oranının neredeyse 3 katına yakın düzeyde bulunuyor.
Geçen yıl Türkiye’de 22 milyon 594 bin kişi istihdam edilirken, bu rakamın 16 milyon 170 binini erkek, 6 milyon 425 binini ise kadın çalışanlar oluşturuyor.
Üniversite eğitimi almamış kadınlar, düşük ücretli işlerde çalışıyor
Tarım sektörünün hakim olduğu ve ev ile iş yaşamının üst üste geldiği kırsal kesimlerde tüm aile üyeleri üretken faaliyetlere katılırken, kentte işler daha özelleşmiş durumda. Kadınlar ev işleri ile meşgulken erkekler gelir kazanan grupta yer alıyor. Özellikle kentsel alanlarda olmak üzere üniversite eğitimi almamış kadınlar, genellikle düşük ücretli, uzun çalışma saatlerine sahip işlerde çalışıyor.
Türkiye’de kadınlara, sosyal ve kültürel etkenlere bağlı olarak çocuk bakımı ve ev işleri gibi birtakım görevler yükleniyor. Kadın çalıştığı takdirde bu işlerin yaptırılması için aile bütçesinden ayrılması gereken bir maliyet kalemi oluşuyor. Söz konusu maliyetlerin kadınların çalışması durumunda elde edecekleri gelirin önemli bir bölümünü oluşturması, kadınların işgücüne katılmasında bir engel oluşturuyor.
Kentlerde kıra göre daha yüksek eğitime erişim olanakları, büyük genç kitlelerini işgücüne katılımdan alıkoyuyor. 15-24 yaş arasındaki genç erkek işgücünün, düşük işgücüne katılım oranlarının hem eğitim hem de zorunlu askeri hizmetle açıklanabileceği ifade ediliyor.
Kaynak: milliyet