Amerikalı yazar Lylah M. Alphonse, bir yazısında 1364 yeni anne olmuş kadının üzerinde yakınlarda yapılmış bir araştırmaya değinmiş. Bu araştırma, en azından yarı zamanlı çalışan annelerin, evde çocuklarıyla vakit geçirmeye karar kılmış annelere göre daha sağlıklı ve mutlu olduğunu ortaya koymuş; özellikle de çocukları henüz çok küçükse.
Bu çalışan anneler ve çalışmayan anneler arası klişe çatışmalara kucak açacak türden bir tartışma konusu olacak gibi duruyor, ancak öyle olmak zorunda değil.
Söz konusu araştırmaya göre, bir anne için çalışıyor olmanın çok sayıda faydası var. Herhangi bir yerde haftada 1 saat ila 32 saat çalışan kadınlar çocuklarının ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı oluyorlar; çalışmayan annelere kıyasla daha az depresyon belirtisi göstermeye meyilliler ve eşleriyle ev işlerini daha iyi paylaşıyorlar. Tam zamanlı çalışan anneler ise haliyle daha stresli ancak yine de şaşırtıcı bir biçimde, tüm gün evde olan annelere nazaran daha az depresyon belirtisi gösteriyor.
Bu çalışma, Amerika’nın on farklı eyaletinde yaşayan; farklı sosyoekonomik ve etnik alt yapılara sahip kadınlarla yapılmış. Bazıları bekar anneler. Kimileri üniversite mezunu kimileriyse liseden terk. Araştırmayı bahse değer kılansa tüm farklılıklara rağmen çalışmanın getirdiği sağlıklı ruh hali. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, “Anneyi, özellikle çocuk henüz çok küçükken, depresif ruh halinden uzak tutan, çalışma saatlerinin ne olduğundan ziyade genel olarak çalışıyor olmak.” diyor.
Elbette profesyonel iş yükünü üzerinden atıp evde çocuklarına odaklanmayı tercih eden ve bundan memnuniyet duyan anneler de var. İşten ayrılıp evde çocuğa bakmak annenin kendi tercihi ve bir anlamda kariyer seçimi olabilir. Anne, bir şeyi severek yaptığı sürece, uzun saatler iş yerinde isteksizce mesai yapan birinden daha mutlu ve sağlıklı olacaktır.
Ya siz ne düşünüyorsunuz?