"Kardeş yapmalı mıyız çocuğumuza?" Aileler tarafındın çok sık sorulan bir soru bu. Tek çocuk olmak mı iyi, yoksa kardeş gerekiyor mu?
Tek çocuk olmanın prensip olarak, daima hayatta ruhsal açıdan bir takım sıkıntılar getirdiği biliniyor.
Tek çocuk olarak büyüyen çocuklar, ileride paylaşma konusunda zorluk çekebiliyor. Ruhsal açıdan, bazı olaylara karşı daha duyarlı olabiliyor. Ama hiçbir şekilde tek çocuk olarak büyüyen insanlar, ileride ruhsal açıdan problemli olacaklar diye bir kaide yok. Ancak bir kardeş sahibi olmak, prensip olarak ileride her anlamdaki paylaşım ve hayatta yalnız olmamak açısından, her zaman daha olumlu bir özellik diye düşünüyorum.
Ancak, kişilerin ailelerin günümüz sosyo ekonomik ağır şartları altında, ikinci çocuk sahibi olmadan önce gerçekten kendilerini şöyle bir yoklasınlar. Yani ekonomik açıdan buna hazırlar mı, sağlık açısından hazırlar mı? Gelecek olan ikinci çocuğu her anlamda yetiştirmeye, her anlamda büyütmeye, bakmaya, kollamaya hazırlar mı ve bunu arzu ediyorlar mı?
Eğer bunu gerçekten arzu ediyorlar ve sağlık açısından da bir sorun yoksa, elbette ikinci çocuğu yapabilirler.
Bir ya da birkaç parametrede bir sorun varsa, o zaman çaresiz olarak tek çocukla yetinilecek ve o çocuk en iyi şartlar altında yetiştirilecek. O çocuğa paylaşmayı öğreteceğiz; arkadaşları, kuzenleri ile sosyalleştireceğiz. Hayata en iyi şekilde hazırlamaya çalışacağız.
İki kardeş arasında yaş farkı ne olmalı, ne kadar beklenmeli?
Eğer ki anne babanın yaşı müsaitse ve yaşı gençse, ideal yaş aralığı 4-5 yaş olabiliyor. Ama bazı durumlarda yani geç yapılan evliliklerde, arka arkaya hemen iki çocuk sahibi olmak da düşünülüyor. Böyle bir durumda, yaş farkı 1-2 olabilir.
İkinci çocuk doğduğu zaman kıskançlık riski ile karşı karşıya kalıyor aileler. Bütün dikkatin yeni gelen ikinci bebeğe aktarılmaması gerekiyor. O sevilirken, o kollanırken, onunla ilgilenirken aynı şeylerin diğer çocuğa da gösterilmesi gerekiyor. Bir diğer özellik ise büyük çocuğun hemen okula başlatılmasını doğru bulmuyoruz. Kardeş doğar doğmaz 6 ay içerisinde büyük çocuk anakokulu ya da kreşe gittiği dönemde, kıskançlıkla karşı karşıya kalabiliyoruz. O nedenle yaş aralığını buna gröe ayarlamakta fayda var.
Kardeşlere mutlaka eşit davranmak gerekiyor. Bir de büyük olan çocuğa, sen artık abla oldun, sen artık abi oldun deyip, kardeşinin bütün sorumluluğunu alacaksın deyip çocuğa büyük olmanın bütün sıkıntılarını yaşatmamak gerekiyor. Biraz da büyük olmanın avantajını yaşatabilirsiniz. Ona, şunu diyebilirsiniz; ne kadar güzel, o çok küçük ama seninle sohbet edebiliyorum, seninle alışverişe gidebiliyoruz. Bunun gibi diyaloglarla ona büyük olmanın avantajlarını yaşatmak gerekiyor. Para değereni anlayacak yaştaysa sembolik bir harçlık da vermek de ona kendini iyi hissettirecektir.
Sonuç olarak, büyük olmanın artı taraflarını da bu çocuğa yaşatabilirsek, o zaman kardeşini gözet, onu kolla gibi sözleri hoşgörü ile karşılayacak ve bunu memnuniyetle yapacaktır. Anne veya babanın her iki çocukla da eşit şekilde, kaliteli zaman geçirmesi gerekiyor. Ortak oyunlar oynamak gerekiyor. İlginin sürekli küçük çocukta olmaması gerekiyor. Burada, anne ve babaya ciddi bir görev paylaşımı düşüyor. Yani, bazen annenin küçük çocukla bazen de babanın büyük çocukla ilgilenmesi ,değiş tokuş şeklinde eşit ve kaliteli zaman geçirmelerini tavsiye ediyorum.
Neslim Doksat