2010’da başlatılan "Okulda Diyabet Programı" diyabetli çocukların yaşam kalitesini yükseltme konusunda iki yılda attığı önemli ve somut adımlarla milyonlarca çocuğun hayatına dokundu. Düzenlenen eğitimler sayesinde öğretmen ve veliler diyabet olduklarından şüphelendikleri çocukları tedaviye yönlendirirken, çocuklarda şişmanlık ve sağlıklı beslenme konusunda güçlü bir farkındalık oluşturuldu.
Türkiye’de bir ilk olan ve 2010’da başlatılan “Okulda Diyabet Programı”, çocuklarda diyabet, şişmanlık ve sağlıklı beslenme ile ilgili öğretmenlerde ve öğrencilerde farkındalık yaratma konusunda iki yılda önemli ve somut mesafeler kat etti. Proje başlarken belirlenen hedefler, beklenenden kısa sürede başarıyla hayata geçirildi.
Sağlık Bakanlığı Ulusal Diyabet Kontrolü Programı (DİAPTÜRK) kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği tarafından yürütülen ve Sanofi tarafından koşulsuz desteklenen “Okulda Diyabet Programı”nın hedefi, Türkiye’de 750 bin öğretmen ve 17 milyon öğrenciye ulaşarak çocuklarda diyabet belirtileri ve şişmanlık konusunda farkındalık oluşturmak ve sağlıklı nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunmak.
“Diyabet sadece yetişkin hastalığı değildir”
Çoğu okul çağında 15-20 bin diyabetli çocuğun yaşadığı Türkiye’de her yıl 1500 civarında çocuğa Tip 1 diyabet tanısı konuluyor. Bu çocukların okulda yaşadıkları sorunlara çözüm önerileri geliştirmek amacıyla başlatılan “Okulda Diyabet Programı”nda gelinen aşamayı değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda ODP Proje Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, Çocuk Endokrin ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Peyami Cinaz, Çocuk Endokrin ve Diyabet Grubu’ndan Prof. Dr. Hülya Günöz, Türkiye Diyabet ve Obezite Program Koordinatörü Doç. Dr. Serdar Güler, Sanofi Türkiye Kurumsal İşler ve İletişim Direktörü Aysun Hatipoğlu, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı’ndan yetkililer ile öğretmenler katıldı.
“İki yılda 25 bin okulda, 10 milyona yakın kişiye ulaştık””
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve ODP Proje Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, Okulda Diyabet Programı’nın aralarında öğretmen ve velilerin de bulunduğu hedef kitlede güçlü yankı bulduğuna dikkat çekti ve çarpıcı veriler paylaştı:
“’Okulda Diyabet Programı’ kapsamında iki yılda 25 bine yakın okulda eğitimler gerçekleştirildi. Bu eğitimlere 7,5 milyondan fazla öğrenci, 500 binin üzerinde öğretmen ve 600 bine yakın veli katıldı.
- Çocuklarda da diyabet olabileceği mesajı öğretmenlere, topluma ve öğrencilere güçlü bir şekilde ulaştırılmıştır. Böylece diyabetin yalnızca erişkinlerde görüldüğü inancının değiştirilmesi konusunda önemli bir adım atılmıştır.
- Çocuklardaki diyabet bulguları tanıtılmıştır.
- Diyabetli çocukların okullarda yaşadıkları sorunlara Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenler ve okul yetkililerinin dikkati çekilmiştir.
- Şişmanlık ve sağlıklı beslenme konusunda çocuk endokrinologların mesajları öğretmen ve öğrencilere iletilmiştir.
- Diyabet ve şişmanlık konularında öğretmen ve öğrencilere yönelik kalıcı bir eğitim kaynağı oluşturulmuştur.
- Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı ile güçlü bir işbirliği ve etkileşim temeli yaratılmıştır.
- Çocuklardaki diyabet ve şişmanlık konularının “Çocuk Endokrin ve Diyabet Derneği”nin her yönüyle sahiplendiği kamuoyuna ve ilgililere gösterilmiştir.
- “Her okula bir hemşire” gibi okul sağlığı ile ilgili temel ihtiyaçlar güçlü bir şekilde kamuoyuna duyurulmuştur.
Eğitimler sayesinde pek çok çocuğa erken tanı kondu
Eğitimlerden çok hızlı geri dönüşler alınması yapılan işin ne kadar doğru ve gerekli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Katılımcılardan bazıları eğitimlerin ardından kendi çocuklarındaki ya da öğrencilerindeki diyabet semptomlarını fark ettiler. Bu çocuklardan bazılarının diyabet oldukları anlaşıldı ve hemen tedavilerine başlandı. Prof. Hatun bunun bir örneği olarak Sakarya Akyazı’da öğretmeni tarafından tanı konan Soner Aydın örneğini verdi.
“Sanofi 85 yıldır diyabetle mücadele ediyor”
Diyabetli çocukların yaşam kalitesini yükseltme konusunda iki yılda çok önemli adımlar atıldığını vurgulayan Sanofi Türkiye Kurumsal İşler ve İletişim Direktörü Aysun Hatipoğlu, ise Okulda Diyabet Programı’na 2010 yılından beri destek verdiklerini söyledi. Hatipoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanofi 85 yıldır diyabetle mücadele için bilimsel ve toplumsal projeleri destekliyor. Kısaca büyük bir bilgi birikimi var. Sahip olduğumuz bilinç ve deneyim, Okulda Diyabet Programı’nın sadece bir destekçisi olmamızın ötesine geçerek proje ekibinin bir parçası olmamıza yol açtı. Okulda Diyabet, hem dernekler, hem Bakanlıklar hem de özel sektörün sahiplenmesi açısından güzel bir paydaş projesi. Programın bu sene eğitimlerle eriştiği öğretmen ve öğrenci sayısı hepimizi gururlandırıyor. 2012 yılında da projeye olan katkılarımız devam edecektir.”
“Gelecek nesil tehlike altında”
Okulda geçen sürenin diyabetli çocuklar için güvenli olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hülya Günöz, “Gelecek neslimiz tehlike altında. 2 milyon çocuk obezite ile karşı karşıya, her 4 çocuktan biri şişman ya da tartı fazlalığından muzdarip. Şişmanlığın ve getireceği sorunların önlenmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye Diyabet ve Obezite Program Koordinatörü Doç. Dr. Serdar Güler ise diyabetle ilgili sağlıklı beslenmenin önemine vurgu yaptı: Türkiye’de erişkin grupta 6.5 milyon kişi şeker hastası, 14 milyon kişi ise risk altında. Bizim işimizde önlemek önemli. Tip 1 diyabette önlemek çok mümkün değil, ama Tip 2’yi önleyebiliriz. Sağlıklı beslenmeye dikkat etmek ve spor yapmak şart.”
MEB, kantinlerdeki sağlığa zararlı ürünlerin satışını yasakladı
“Okulda Diyabet Programı”nın çalışmalarını güçlendiren bir diğer önemli hamle ise MEB’den geldi. Sağlık Bakanlığı’nın da girişimiyle MEB bir genelge yayınladı ve eğitim kurumlarının yemekhane ve kantinlerinde enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan enerji içecekleri, gazlı içecekler, aromalı içecekler ve kolalı içecekleri ile kızartma ve cipslerin satışlarını yasakladı. Bunların yerine süt, ayran, yoğurt, taze sıkılmış meyve suyu ve meyve satışlarının başlanmasına karar verildi.
Proje kapsamında Türkiye’de 81 ildeki yaklaşık 60 bin okulda ‘Çocuklarda Diyabet’, ‘Çocuklarda Şişmanlık ve Sağlıklı Beslenme’ gibi derslerin müfredata girmesi üzerine çalışmalar gerçekleştiriliyor.