Cinsel terapistlere göre, kaliteli ve uyumlu bir cinsel hayat, kişinin özgüveninde saklı. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için, güçlü bir aşk ilişkisi için “cinsel özgüven” gerekir.
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe, cinsel işlev bozukluklarının kökeninde özgüvenin farkına varılmamasının etkilerini anlattı. Özgüveni, dünyadaki en güçlü afrodizyaklardan biri olarak değerlendiren Dr. Keçe, bir kadını veya erkeği çekici kılan en önemli etkenlerden birinin özgüven olduğunu vurguladı. Özgüvenin kişiye cinsel güç verdiğini, cinsel enerjisini arttırdığını ve daha fazla çaba göstermeye özendirdiğini belirten Dr. Keçe, “Özgüven cinsel haz için ilham kaynağıdır. Kişinin kendisiyle gurur duymasını, hem kendinin hem de partnerinin bedeninden keyif almasını sağlar” dedi. Dr. Keçe’ye göre, özgüven için kişisel sorumluluk almak şart. Çünkü birey ancak kendinin, yakınlarının ve hayatının sorumluluğunu alabildiği sürece, özgüvenini inşa edebilir.
Peki, özgüven cinsel hayatı nasıl etkiliyor?
Özgüven cinsellik için de oldukça önemli. Kişisel gelişimini tamamlamış, hayattan ne istediğini bilen, gelecekte ne yapacağını planlayan bir kişinin, hayatına hâkim olması, yaptıklarının sorumluluğunu alması ve farkına varması özgüvenin ta kendisidir. Sadece cinselliği değil eş ilişkisini yönlendirmek de özgüven sayesinde olur. Cinsellik dışında partnerle iletişim iyi ise, birbirlerine her sıkıntılarını rahatlıkla söyleyebiliyorlarsa, kendilerine ve birbirlerine zaman ayırabiliyorlarsa bu çiftin özgüveni yerinde demektir.
Özgüven Eksikliği Cinsel Sorunların Kaynağında Var
Özgüveni yerinde olan çiftler, birbirlerinin ne istediklerini bilirler. Nelerden hoşlandıklarının farkındadırlar ve bunları birbirlerinden talep ederler. Birbirlerine karşı utanç duygusunu yoğun yaşamazlar. Cinsel işlev bozukluklarının kayağında özgüven eksikliği vardır. Akıllarında, “Partnerimden şunu istesem beni nasıl anlar?”, “Beni seviyor mu?”, “Ya onu tatmin edemezsem?”, “Beni terk eder mi?”, “Penisimin boyu yeterli mi?”, “Acaba vücudumu beğeniyor mu?” gibi sorular dolaşan ve cinsel isteklerini birbirleriyle paylaşamayan çiftlerin özgüveni eksiktir. Özgüven yoksa cinsellikte tatmin azalır ve bu da ilişkiye zarar verir. Özgüvenin farkına varılmaması, cinselliğin olumlu yaşanması önündeki engellerden biridir. Performans anksiyetesi yani başaramama korkusu özellikle özgüveninin farkında olmayan, cinsel bilgi ve deneyimi yeterli olmayan kişilerde yaşanan cinsel sorunun ardından ortaya çıkabilen bir durumdur.
Özgüven Yoksa…
Kişi, her seferinde yine başarısız olacağı ya da o an için başarılı olsa da bunu sürdüremeyeceği, yetersiz algılanacağı ve eşinin tatmin olmayacağı gibi cinsel takıntılarla meşgul hale gelir. Hatta daha cinselliği düşünmeye başladığı anda bile zevk almaya veya cinsel doyuma ulaşmaya değil performansına odaklanmaya başlar. Kendi kendine yaptığı olumsuz değerlendirmelerle başarıya ulaşmak da o kişi için imkansız bir hale gelir. Özgüvenin farkında olmayan bir kişi, başta cinsel organları olmak üzere bedenin çeşitli bölümlerine yönelik yetersizlik ya da çirkinlik üzerine odaklı cinsel takıntılara da kapılabilir. Başaramama korkusu, utanma, aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duygular genellikle cinsel hayattaki kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkarlar. Örneğin kişi cinsel yaşamına sağlıklı ve destekleyici bir ortamda başlamamış olabilir. Partneri kendisine çok eleştirel veya aşırı koruyucu davranıyor, fazlasıyla talepler sunuyor da olabilir. İşte tüm bunların sonucunda, ister istemez kişi kendisi hakkında olumsuz düşünmeye başlar.