Okunma Sayısı: 25514
CANLI YORUMLAR

KOCAMDAN NE ÖĞRENDİM?

Aile: Deliler Ortamı

Hemen her hafta sonu sizin evinizde de şöyle bir tablo yaşanıyor mu?

Darmadağınık mutfak tezgahı, bağrışıp koşuşturan çocuklar, yıkanmayı ve ütülenmeyi bekleyen çamaşırlar, nereden işe koyulacağını bilemediği için evin içinde oradan oraya dolanan siz ve tüm bunlar olurken ayağını sehpaya uzatmış gazete okuyan eşiniz…

Alışkın olduğunuz bu tabloda bir türlü anlayamadığınız nasıl olup da eşinizin tüm bu keşmekeşten rahatsız olmadığı… Sehpadaki yarım bırakılmış tatlı tabaklarından, oraya buraya saçılmış gazete ve dergilerden, halı üzerindeki oyuncaklardan… İnsan hiç mi o oyuncakları toparlamak istemez, sehpadaki kâseleri mutfağa götürmek için içinde bir dürtü hissetmez? Ya habire dalaşan çocuklar? Bu kadar keyfine düşkün bir adam canhıraş bağrışan, birbirlerinin saçını çeken çocukları nasıl olur da durdurmaya yeltenmez?

Siz bu sorularla cebelleşedurun, yıllar geçiyor, çocuklar büyüyor… Değişmeyen tek şeyin kendi koşuşturmacanız olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Siz dağınık bir mutfağa, kirli çamaşırlara, havasız bir odaya, tozunu aldığınız sehpanın dakikasında kirlenmesine ve daha birçok düzensizliğe dayanamıyor olabilirsiniz. Alışkanlıklarınız bir süre sonra sizi yönetmeye başlıyor, kurallar oluşuyor. “Kirlenen tabaklar üst üste yığılmadan önce bulaşık makinesindeki temizler boşaltılmış olacak” gibi…

Ah, eşinizdeki şu rahatlığa biraz imrenseniz...

Düzen, elbette hayatınızı kolaylaştırır; özellikle hafta sonlarınızı. Ama sanki biraz rahat mı bıraksanız kendinizi? İnanın, bir deneseniz – şayet az biraz titiz ve takıntılıysanız kendinizi zorlamanız gerekebilir – buna da alışacaksınız.

Bu durumda eşinize, eleştirel olmanın yanı sıra biraz da kıskançlıkla baksanız. Evet, kıskançlıkla! Yani neden biraz onun gibi olamıyorsunuz ki? Değişmek, başkalarını değiştirmekten daha kolay ve bazen daha gerekli. Ara sıra siz de kendi keyfinize gömülseniz ne olur ki?

Bir ailenin olmazsa olmaz şartlarından biri hiç şüphesiz kaostur. Hangimiz çocukların her daim uslu uslu oturduğu, erkeğin elinde sürekli bulaşık bezleriyle gezip, yere dökülen kırıntıları dakikasında temizlediği bir aile ortamına şahit olduk? Böyle bir tablo olmadığına göre dağılan yatakları, yağlı bulaşıkları, birbiriyle didişen çocukları ve sanki bunlar hiç olmuyormuş gibi rahat rahat kendi yaptığı işle meşgul olan kocanızı mevcut haliyle kabul edin ve her şeyi düzeltmeyi kendinize görev edinmekten vazgeçin. Çünkü “düzene” harcadığınız enerji, hayattan alacağınız keyfe engel olabilir zaman zaman.

Aile ortamından daha delice bir yer var mıdır? Sinirlenmek yerine, çıldıran ve çıldırmakla eğlenen çocuklarınızın tadını çıkarın. Eğer eşiniz bu aile ortamında gerçekten “varsa” önemli olan budur. Alfabeyi yeni söken çocuğunuzun okuduklarını dinliyor, kızınızı sırtında gezdiriyorsa keşmekeşin ortasında “nasıl oluyor da tezgahtaki bulaşıklar onun gözüne batmıyor?” diye hayıflanmaktan vazgeçin. Yani en azından ev işleri paylaşımı konusunu çözme konusunda feci takıntılı olup kendinizi yiyip bitirmeyin. Birlikteliğinizin keyfine varın.

Peki sizin evde hafta sonu durum nasıl, bu yazıda size tanıdık gelen bir şeyler var mı?

 

  • Ann Boyutu
  • Ann Boyutu
    
İLGİLİ HABERLER
HAMİLELİKTE YAŞAM STİLİ
SEYAHAT,AKTİVİTE,CİNSELLİK
TAKINTI/TİTİZLİK HASTALIĞI
ÜÇLÜ TEDAVİDEN KASIT NE?
ÇÜNKÜ ÇOCUĞUNUZ FARKLIDIR
HEM SİZDEN HEM ARKADAŞINDAN
7 YAŞINDA, HÂLÂ PÜRE YİYOR
ÇOCUKLARDA GELİŞME GERİLİĞİ
BAKICI SEÇERKEN SORUN!
KRİTİK SORULAR...
HAMİLELİKTE 29. HAFTA
RAHATLATICI FAKTÖR EGZERSİZ
ÜVEY ANNE YA DA BABA
YENİ EŞİ ANLATMAK ZOR DEĞİL
ÇOCUK NASIL BİR BABA İSTER?
EN SON BABALAR MI DUYMALI?
İLETİŞİM BOZUKLUĞU
TEMEL BOŞANMA SEBEBİ
YENİ UYARANI RET, İNATÇILIK
ÇOCUKLAR VE TAKINTILARI

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
1
bugday
Cevapla bugday
25.02.2013 11:10:28
Yazdıklarınız bana da hiç ama hiç yabancı gelmiyor.Bende aynı durumları yaşıyorum ;ama benim eşim saolsun çok yardım ediyor tabiki eşimin amacıda var ikinci çocuk olmasını istiyor bu bakımdan bak bu ebegımıze sana yardım ediyorum bir tane daha bebegımız olun dıye uğraşıyor.Çalışıyorum eve geldiğim gbi yemek bulaşık derken çamaşırlarımı eşim asıyor oda olmasa zor yetişirim birde bazen misafir gelinca Allahhhh... Bizim halimizi bi görmelisiniz....
Cevap Yaz
bugday
Cevapla bugday
25.02.2013 11:08:52
Yazdıklarınız bana da hiç ama hiç yabancı gelmiyor.Bende aynı durumları yaşıyorum ;ama benim eşim saolsun çok yardım ediyor tabiki eşimin amacıda var ikinci çocuk olmasını istiyor bu bakımdan bak bu ebegımıze sana yardım ediyorum bir tane daha bebegımız olun dıye uğraşıyor.Çalışıyorum eve geldiğim gbi yemek bulaşık derken çamaşırlarımı eşim asıyor oda olmasa zor yetişirim birde bazen misafir gelinca Allahhhh... Bizim halimizi bi görmelisiniz....
Cevap Yaz
lilacsofie
Cevapla lilacsofie
01.03.2012 17:23:03
Yemek yiyecekken temiz çatal-kaşık bulamasanız, eşiniz işe giderken en sevdiği gömleği temiz bulmasa, "akşama ne yiyoruz?" diye kimse sormasa bu yazıya hak verebilirdim ama kadının hem bir anne, hem de eş olarak çok fazla sorumluluğu vardır. Mesele sadece oratlığın dağınıklığı değil ki; çocuklu bir evin zaten derli toplu olması imkansız... Haftasonu uyandığım zamandan gece yattığım zamana dek nasıl geçiyor bilmiyorum, yarım saat bile oturmamama rağmen zorunlu işleri ancak halledebiliyorum. Belki bunda 11 aylık bir bebeğimin olmasının da etkisi vardır ama büyüdüklerinde bez değiştirmek, yemek yedirmek gibi işler yerine ödev yaptırmak vb. gibi başka uğraşların eklendiğine eminim... Tabii ki tek başınıza yaşıyorsanız çok az sorumluluğunuz olur, canınız yemek yemek istemezse dışardan söylersiniz, keyfiniz yoksa tüm gün tv karşısında uzanabilirsiniz. Mavi gömlek yerine beyazını giyersiniz olur biter... Diğer taraftan aile olmanın tadı da bambaşkadır...Büyüyüp aile büyüklerinizi kaybettikçe; hayattakilerin, çocuklarınızın ve eşinizin değerini anlarsınız ve varlıkları için şükredersiniz... Bu bir seçimdir, bu seçimle mutlu olmayı başabiliyorsanız hayat sizin için cennettir...
Cevap Yaz
Liçina
Cevapla Liçina
01.03.2012 15:45:01
benim eşim 6 senedir yurt dışında ve yukarıda bahsettiğiniz dağınıklığa ve kargaşaya o kadar imrendim ki, keşke burada olsa da varsın dağınık olsun... :( sevgiler...
Cevap Yaz
ASYAFİLİZ
Cevapla ASYAFİLİZ
01.03.2012 11:32:47
Tamda beni anlatmış.Her haftasonu aynı şeyi yaşıyorum.Hatta bazen sinirden oturup ağlıyorum:(
Cevap Yaz
ASYAFİLİZ
Cevapla ASYAFİLİZ
01.03.2012 11:31:45
Tam beni anlatan bir tablo..Haftasonları evin içinde koşturmaktan çok fazla yorgun düşüyorum.Biraz rahat olsam diyorum.Ama başaramıyorum:(
Cevap Yaz
1

KATEGORİNİN HABERLERİ
FAZLA KAZANIYORSANIZ
KOCAMAN OLDU DEMEYİN
REÇETELER ÜCRETLİ OLUYOR
ARKADAŞA SAYGI NEDİR?
BAZILARI KASLI SEVER
2013 KIŞ - ŞAPKA MODASI
O KADAR DA SÜPER DEĞİLLER
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :