Yaşamın ilk aylarında herkesin kucağına ağlamadan giden bebek, 9 aylıktan itibaren sadece kendi yararına olacak olanlara, yani kendini besleyen, kendine bakanlara yönelir ve diğerlerinin kucağında ağlar. Bebek, herkese dokun yönergesinden çıkarak, dokunmada seçicilik yeteneğini kazanır. Amaca yönelik davranışlar böylece ortaya çıkar. Yabancıların kucağında ağlar, annenin kucağında huzurludur. Bu şekilde, diğerlerini yöneterek kendi ihtiyacını elde etmeyi başarır.
Çocuğa huzur verecek şekilde davranmak esastır.
Bebeğin gelişme aşamaları bilindiği takdirde onun davranışlarının anlamı anlaşılır, gelecekte ortaya çıkacak davranışları öngörülebilir. Böylece gelişmeye uygun davranılır, beklenen gelişmelerin gecikmesi halinde tedbir alınır. Çocuğun en iyi şekilde yetiştirilmesi ancak bu şekilde mümkündür. Öte yandan, annenin beynin gelişmesi konusunda uzman olması gerekmez. Öyle olsaydı, her ailenin çocuk gelişimi konusunda uzman olması şart olurdu. Aile için önemli ve yeterli olan, çocuğun doğasına uygun ve ona huzur verecek şekilde davranmaktır. Kısacası, yönlendirmekten çok anlamak ve doğaya uygun davranmaktır.
“Çoğunluğun” davranışları doğaldır.
Çocuk büyütürken, çocuk konusunda uzman olmak şart değildir. Doğayı izlemek yeterlidir. “Doğa”dan kasıt, benzer yaş ve cinsteki diğer çocukların ortak davranışlarıdır. Çoğunluk gibi davranıyorsa sorun yoktur. Diğerlerinden farklı davranışlar sorundur demeden önce ise, bireysel farklılıklar sorgulanır. Bu noktada bir uzmana danışmakta fayda vardır.
Bir yeteneğin kazanılması belli bir zaman dağılımı dahilinde normal sınırlarda kabul edilir.
Kabul edilebilir zaman dilimi aşılmışsa, o zaman söz konusu yeteneğin kazanılmasında gecikme vardır. Diğerlerini yabancılamaya gelince, kazanılması 9. ayda başlar, 12. ayın sonuna kadar sürer. Bu yeteneğin ortaya çıkmasında bir gecikme varsa bile, bu gecikmeden söz etmeden önce eşlik eden başka bir gelişme geriliği olup olmadığı gözden geçirilir. Kesin karar vermeden önce, mutlaka bir süre çocuğun gelişmesi temkinli izlenmeye devam olunur.
Diğerleriyle karşılaştırmak doğru mu?
Canlı ile uğraşan tüm bilimler karşılaştırma yani istatistik bilimleridir. “Çocukları karşılaştırmayın” görüşü; çocukları birbirleriyle karşılaştırarak yani kıskandırmak suretiyle yarıştırmak adına kıyaslamak anlamındadır. Oysa, doğal seyri takip amaçlı karşılaştırmak, olması gerekendir.
Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, Davranışlara Söz Geçirmek