Okunma Sayısı: 10962
CANLI YORUMLAR

CİVCİVE ANTİBİYOTİK

Sağlığımız tehdit altında

Vatan Gazetesi'nden Mine Şenocaklı'nın İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar'la yaptığı röportajda çok çarpıcı başlıklar yer alıyor. 

Burada bazı bölümlerini paylaşacağımız röportajda, "Sağlıklı diye yediğiniz tavuklar tavuk değil," diyor Dizdar ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Biliyorum canınız sıkılacak, yüreğiniz kabaracak, üzüleceksiniz ama gerçekleri öğrenmeniz lazım. Daha yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik veriliyor. Kemikleri gelişmesin, sadece et yapsın diye... Tavuklar tarladaki patatesler gibi hiç kıpırdamadan yetiştiriliyor. Bıraksanız bile kıpırdayamıyorlar... Elinize aldığınızda kemikleri kırılıyor... Bu inanılmaz bir vicdansızlık... Sonra, görüyoruz her gün gencecik bir kadın meme kanserine yakalanıyor. Büyük olasılıkla daha sağlıklı diye sık sık tavuk yiyorlardır..."

Son dönemde kanser vakalarında patlama olduğunu, lenfoma ve kemik iliği kanserlerinin çoğunun ise Türkiye’nin tarım merkezi olan Antalya-Kumluca’dan geldiğini söyleyen Dizdar, Ergene'de olağanüstü bir çevre kirliliği olduğunu belirtiyor. 

Dizdar'a göre kullanılan tarım ilaçları çok ciddi sorunlara neden oluyor. Dizdar, korkunç bir noktaya parmak basıyor ve şöyle diyor: "Maalesef biz korkunç bir ırkız. Bakın, tarım ilacını sonuçta kim tavsiye ediyor? Ziraat mühendisi... Bakıyorsunuz ziraat mühendislerinin büyük kısmı, aynı zamanda tarım ilacı bayiliği yapıyor. Duydum ve inanamadım, tarım ilacı satarken çiftçiye, 'Kendin için mi kullanacaksın, yoksa satacağın ürün için mi?' diye soruyorlarmış. Böyle insafsızca bir durum var. Aynı anda bayii olan birisi tarım ilacı satışını kontrol edebiliyorsa eğer, tüketimini nasıl denetler? Adam kendi satışını mı baltalayacak? Oradan bir sıkıntı çıkıyor. İkincisi, tarım ilaçlarının amaç dışı kullanımı var. Bu tavuklarda büyütme amaçlı kullanılan antibiyotik gibi bir durum. Böyle bir şeyi bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi."

Civcive büyümesi için antibiyotik

"Yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik vermeye başlıyorlar. Bizim üreticimiz inşallah bu konuda bir düzenleme yapacak, umutluyum. BESD-BİR, 'Elimizden geleni yapacağız' dedi. Fakat antibiyotiğin bu şekilde kullanımı kim tarafından akıl edildiyse, bunu Amerikan Akademileri bile anlamış değil...? Siz civcive antibiyotiği verirseniz, civcivin bağırsak sisteminin gelişmesini önlüyorsunuz. Normalde yediğimiz besinlerin önemli bir bölümü bağırsak metabolizmasında kullanılıyor çünkü. Dolayısıyla enerji tüketimi azalıyor. Siz bu civcivi güneşe de çıkartmazsanız, kemikleri de sağlıksız gelişeceği için sadece et yapıyor... Zavallı hayvancağızı yerden alırken kemiklerinin elinizin altında kırıldığını hissediyorsunuz. Kaçamıyor zaten. Bıraksanız da hareket edemiyor. Çünkü hiçbir şekilde enerji harcamayacak ve et yapacak şekilde yetiştiriliyorlar. Düşünebiliyor musunuz 1.7 kilo yemle 1 kilo tavuk elde ediyorlar. Böyle bir dönüşüm var mı dünyada?"

"Hayvanlar demir eksikliği yüzünden ahırın paslanmış metal aksamlarını yalıyor"

Şenocaklı: "Prof. Kenan Demirkol yaptığımız bir söyleşide, 'Normalde inek ne zaman süt verir? Yavruladığı zaman değil mi? Ama üretici için süt o kadar değerli ki, yavru 10 gün sonra annesinden ayrılıyor ve soya sütüyle besleniyor. Ve günlerce anne ve yavru ayrılık nedeniyle ağlıyor' diye anlatmıştı. Biz ne yapıyoruz böyle? Besleneceğiz diye bu kadar acımasız olmamız gerekiyor mu? Burada çok da büyük bir günah var aslında... Bir din adamının çıkıp bence, 'Yapmayın, günahtır' demesi lazım. Belki o zaman insanlar düşünmeye başlar..."

Dizdar: "Diyanet de maalesef ortadan yanıtlar veriyor. Net bir şey söylemiyor. Biliyor musunuz, buzağılara etleri pembe olsun diye demir verilmiyor. Kırmızı et diye yediğin hayvanın eti niye pembe olsun ki? Efendim böylesinin Avrupa’da 100 Euro’ya kadar ederi varmış. Hayvanlar demir eksikliğinden ahırın paslanmış metal aksamlarını yalıyormuş. Böyle bir zihniyet, böyle bir hayvan yetiştirme olabilir mi? Benzer şey, hormon kullanımında var. Buzağılarda hormon kullanıyorlar. 8 aylık dana küçücük olmalı, koskocaman inek kadar oluyor. Gören korkuyor. Ne veriyorlarsa hayvanlara bu hale getiriyorlar. Şimdi bakanlık çıkıp da, 'Biz denetliyoruz, şahane üretim yapıyoruz, bol verim alıyoruz' demesin. Hayır, bol verim önemli değil. Sağlıklı verim alabilmeniz önemli."

İnsanların canlarının sıkılması gerekiyor, yürekleri kabaracaksa kabaracak biraz, ama gerçekleri öğrenmeleri lazım. Geçen haftalarda bir arkadaşım anlattı. Çok hazin bir örnek. 10 yaşındaki kızının bacaklarında tüylenme sorunu başlamış. Doktor doktor dolaştırıp bir sonuç alamayınca, “Ya biz bu çocuğa ne yediriyoruz ki böyle oluyor” demişler. Ve geldikleri nokta yumurta olmuş. “Her gün bir yumurta veriyorduk, kestik ve tüylenme geçti. Ondan sonra organik yumurtaya döndük, bir sorun kalmadı” diyor.

"Günde iki-üç defa yumurtlatabilmek için tavuğa mutlaka bir şey yapmak zorundasınız. Bu kadar yumurtlama hayvanın doğasının dışında bir şey."

Memleketin beslenmesinin düzelmesi gerektiğini söyleyen Dizdar şöyle devam ediyor: "Büyük hastaneler açarak kanser vakalarını önleyemeyiz. Erken tanı yöntemlerini geliştirerek önlenebilecek bir şey değil kanser. Beslenmemizin düzelmesi gerekiyor. Yediğimiz yumurtadan hormon alıyoruz, süt zaten süt değil, yoğurt desen öyle... Bir yandan tarım ilacını bol miktarda alıyoruz. Bu şekilde beslenen vücut bir kere böyle beslense bunu karşılar, iki kere beslense yine karşılar, ama tek seçenek bu olduğu zaman hastalık kaçınılmazdır. Kanserler patladı. Batman’dan çiftçi telefon ediyor, altıncı düşüğü yapmış eşi... Kars’tan genç bir köylü telefon ediyor, kanser... Marketten alıyormuş tavuğu, çünkü Kars’ta kuş gribi hikâyesinden sonra 2.5 milyon köy tavuğu yakılınca ellerinde tavuk kalmadı..."


 

  • Ann Boyutu
    
İLGİLİ HABERLER
BİNLERCE ÇOCUK AYNI ANDA
DİŞLERİNİ GÜÇLENDİRECEK
İDRAR KAÇIRMAYA AKUPUNKTUR
4 KADINDAN 1'NDE GÖRÜLÜYOR
LOHUSALIKTA KİŞİSEL BAKIM
KENDİNİZİ İHMAL ETMEYİN!
KANSERİN İZİNİ SÜRÜN
TÜMÖR BELİRTEÇLERİ
ÇALIŞAN ANNE ADAYI
İYİ BESLENMEYE ZAMAN AYIRIN
AİLE İÇİ GERİLİM
SORUNU SAPTA VE ÇÖZ!
ASIL DERBİ EVLERDE
KİM KAZANACAK?
AMELİYATSIZ YÜZ GERME
AĞIR MAKYAJDAN KAÇININ
ANZER BİTKİSİNİN GÜCÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.

KATEGORİNİN HABERLERİ
1 TANININ 10 YIL HATRI VAR
KİLO ÖMÜRDEN ALIYOR
HAREKETSİZ YAŞAM
HER BİTKİ ŞİFALI DEĞİL
İLGİLİ VİDEOLAR
BEBEĞİNİZ SİZE VE ETRAFINA DAİR NELERİ HİSSEDER?
BEBEĞİNİZİN GELİŞİMİNE YARDIMCI OLUN
12 - 24 AY ARASI BEBEKLERİN GELİŞİMİ NASIL OLMALI?
0 - 6 AYLIK BEBEKLER İÇİN OYUNLAR
HAMİLEYKEN SİZİ BEKLEYENLER
EN İYİ YAZ KOKULARI
ROBOT SEVGİLİLER
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :