Okunma Sayısı: 12809
CANLI YORUMLAR

ERDOĞAN'DAN ÖDEV İSYANI

Eğitimciler destekledi

Başbakan Erdoğan’ın yeğenini örnek göstererek öğrencilere çok ödev verildiğini dile getirmesi kamuoyunda destek gördü. Başbakan Erdoğan'ın ödev çıkışı köşe yazarlarının da gündemindeydi. Milliyet gazetesinden Gürkan Akgüneş'in haberine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan dolayısıyla başbakanlık koltuğunu ilköğretim okulu öğrencisi Enes Karabulut’a bırakırken öğrencilere verilen ödevlerin çokluğunu eleştirmişti.

Eğitimcilerden de destek gören bu ödev çıkışına ilişkin eğitim dünyasının temsilcileri şunları söyledi:

Ödevsiz eğitim olur mu?

Milliyet yazarı Abbas Güçlü, 23 Nisan törenlerinde, okullarda verilen ödevleri eleştiren Başbakan Erdoğan'ın çıkışını olumlu bulurken, Erdoğan'ın, yediden yetmişe hepimizin rahatsız olduğu konuları dile getirdiği ifade etti. Güçlü, bugünkü köşesinde Başbakan Erdoğan'ın çıkışını olumlu bulurken, ödevsiz eğitimin olmayacağını ancak şu anki durumun amacın çok ötesinde olduğunu dile getiriyor.

Ödevleri artık öğrenciler değil anne-babaları yapıyor diyen Güçlü, bu ödevler yüzünden öğrencilerin kendilerini sosyalleştirecek etkinliklere zaman bulamamasını vahim bir durum olarak değerlendiriyor.

Test ile tost arasındalar
Ahmet Özer (Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri): Ödevlerin biz de çok olduğunu düşünüyoruz ama bu tamamen müfredatla alakalı. Bizim ilköğretim müfredatımız çok ağır. Müfredat biraz daha hafifletilir ve bilgiye dayalı değil de eğitime dayalı bir müfredat anlayışı ortaya konulursa ödev yoğunluğu da azalmış olur. Çocuklar ve öğretmenler müfredatı yetiştirmek için hem evde hem de okulda çalışıyorlar ama buna rağmen yetiştiremiyorlar.

Avrupa veya dünya ülkelerindeki müfredat çocukların çevreye uyumunu, hayata hazırlanmasını ve sosyalleşmesini temel alıyor. Bizde ise tam tersi. Matematik ve okuma dersleri çok ağır. Şili’nin güneyindeki dağların ismi bile var müfredatta. Bizim de çocukların çevreye uyumu ve sosyalizasyonunu kapsayan bir müfredatımız olmalı. Bu olduğu takdirde çocuklarımız hafta sonu tatil yapar ve eve döndükleri zaman da dinlenme imkanı bulurlar. Ne yazık ki testlerle tostlar arasına sıkıştırılmış bir nesil karşımıza çıkıyor. Müfredat hafifletmeden çocuklara ‘Ödev vermeyin’ demekle ödev kalkmaz. Çünkü öğretmene bu müfredatı işlemek zorundasın diyorsunuz. Müfettiş de gelip onu kontrol ediyor. Öğretmen de müfredatı yetiştirmek için ödev ve ders yoğunluğunu arttırıyor.

Öğretmen tutumu yanlış
Prof. Dr. Selma Yel (Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Başkanı): İlköğretimde çok fazla ödev veriliyor ve özellikle tatillerde bu çocukların altından kalkamayacağı ağırlıkta oluyor. Yapılandırmacı yaklaşım sistemine geçtik diyoruz ama öğretmenlerimiz daha çok klasik eğitimden beslenen öğretmenlerimiz. Yeni programa bir türlü uyum sağlayamadılar. Kendi eğitim öğretim süreçleri içinde öğrenmiş oldukları davranış biçimlerini kendileri bu defa öğrencilerine uyguluyor olabilirler.
Ben çocukların sosyal hayatlarını çok daha fazla önemsiyorum. Yaşayarak hayata hazırlanma süreci çok daha önemli. Bizim öğrenciliğimizde de bu böyleydi mesela sosyal bilgiler dersinde öğretmen sürekli bize yüklerdi. ‘Bunu okuyup geleceksiniz’ derdi derste biz anlatırdık hoca orada otururdu. Öğretmen tutumları yanlış bence.

Talimsiz terbiye olmaz
Prof. Dr. Gülnihal Küken (İ.Ü. Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı): Hiçbir çocuğumuzun gereksiz ödevlerle akşamları ve hafta sonları çalışmasına razı olamayız. Şikayet söz konusuysa haklı tarafı da vardır. Çocuklar kocaman kocaman çantalarla sabahın erken saatlerinden akşama kadar okullarda. Yeğenlerimizden de gördüğümüz kadarıyla ödevlerini kendileri yetiştiremeyip ailelerinden yardım alıyorlar. Çocuklar gerçekten çok fazla çalışıyorlar ama buna rağmen; ‘Almaları gereken eğitimin tamamını alabiliyorlar mı?’nın cevabı olumsuz.

Angarya ve ceza gibi
Prof. Dr. Ali Baykal (Eski Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı): Yanlış ödev verildiği doğru ama ödevin öğrenme süreci için önemli bir yönü var. Öğrenme süreklilik gerektiren bir süreçtir. Okulda öğrenip eve bırakılmaz. Alıştırma gerekir. Her öğrenci okulda çizilen genel çerçevenin içini evde dolduracaktır. Ödev bizde angarya ve ceza olarak anlaşılıyor. Keyif verici, merak uyandıran araştırma ödevleri verilmiyor.
Okul saatinin değerlenmesi için öğrencinin bazen hazır gelmesi lazım. Talimsiz terbiye olmaz. Özellikle okuma ödevlerinin verilmesi lazım. 100 sayfa yaz veya internetten kes kopyala türü ödev değil. Öğrencinin evde yaptığı hazırlığı sözlü olarak arkadaşlarıyla sınıfta paylaştığı zaman o öğrenme çok kalıcı ve sağlam olur. Evde yapılan hazırlığın okulda paylaşılması çok sağlıklıdır.

Çocuklar yalana alıştırılıyor
Yrd. Doç. Kemal Köksal (Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi): Programın eksik ve yanlışları olabilir. Asıl sıkıntı öğretmenlerin hizmet içi eğitimden geçirilmemesi. Bazı öğretmenler proje ödevlerini çocukların seviyesinin çok üstünde veriyorlar. Göz göre göre bu ülkenin çocukları yalana alıştırılıyor ve aileler de bu yalana ortaklık ediyorlar. Çocukseviyesinin çok üstünde bir ödevi ‘yaptım’ diyerek öğretmene teslim ediyor. Oysa ki öğretmen o ödevi çocuğun yapmadığını biliyor.

 

Hayat dersten ibaret değil
İsmail Koncuk (Türk Eğitim Sen Genel Başkanı): Fen ve Anadolu Liseleri’ne hazırlık dolayısıyla okullarımız arasında bir yarış oluştu. Bu yarışta öğretmenlerin ödev konusunda aşırı yüklenmesi olabiliyor. Çok küçük yaştaki çocukların omzuna fazla yük yüklüyoruz. Bu yük onların çocukluklarını da zehir ediyor. Öğrencilerin çocuklukluklarını yaşayacak şekilde ödevlerin azaltılmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Hayat sadece ders çalışmaktan ibaret değil. Öğrenciye bedeni ve psikolojik gelişimi için boş alan da yaratmak zorundayız. Müfredatımız ağır ve eğitim sistemimiz maalesef öğrencimize herşeyi öğreteyim gayreti içerisindeyken yoğunluktan dolayı birçok şeyi öğretemez durumdayız. Müfredatın da buna uygun olarak azaltılmasında büyük yarar var.

Başbakan Erdoğan ne demişti?

Başbakan Erdoğan, önceki gün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerinde şunları söyledi: “Anaların babaların ceplerini söğüşlüyorlar. Parası olan gidiyor, parası olmayan neyi var neyi yok satıyor, çocuğunu oralara götürecek, böyle mantık olmaz. Ben siyasetçiyim, benim işim istikamet vermektir. Bunun altını dolduracak teknokratlardır. Bu böyle gitmez. O zaman okullar neden var? Bu okullarda iyi eğitim verecek kalitede öğretmenler de olacak.

Sınav ve dersanelerin yanı sıra ödev konusunda da değinen Başbakan Erdoğan, “Benim yeğenim ödevlerin fazlalığından söz ediyor. Bayram demeden, hafta sonu demeden çocuklar harıl harıl ödev yapıyor. Çocuklarımızı bundan kurtaracak yeni bir sisteme geçeceğiz. Biz devlet okullarında çocuklarımızın önüne kitapları ücretsiz koyuyoruz. Özel okullarda bizden kitap istiyor. Hem kitap isteyeceksin, hem para isteyeceksin nasıl olacak bu iş.”

Dünyada durum nasıl?

  • Uluslararası testlerde en başarılı olan öğrencileri yetiştiren Finlandiya’da ‘ödev vermeme yerine az ödev verme’ politikası uygulanıyor. Ülkedeki öğretmenler öğrencilere günde sadece yarımsaat harcayacakları ödevler veriyor.
  • Testlerde başarılı olan diğer ülkeler Japonya, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka. Bu ülkelerde ortalama olarak haftada en az 1 saat ödev veriliyor.
  • Ancak Tayland, Yunanistan ve İran gibi ülkelerin öğrencileri dünyada en fazla ev ödevi yapanların arasında olmalarına rağmen testlerde başarısız.
  • ABD’de yaşları 6 ila 8 arasında değişen öğrenciler haftada 128 dakika ödev yapıyor. Ortaokul öğrencilerine ise günde 78 dakika ödev veriliyor. Buna rağmen Japon öğrenciler ABD’li öğrencilerden daha başarılı olarak biliniyor.
  • İngiltere’de 5 yaşındaki öğrencilere haftada 1 saat ödev veriliyor. Ancak yaş ilerledikçe süre artıyor. 11 yaşındakiler için haftada 3 saat, 16 yaşındakiler için ise haftada 10 saat veya daha fazla ev ödevi veriliyor.
  • Fransa’da ilkokul öğrencilerine ev ödevi vermek 1956 yılından bu yana yasak. Ancak yasağı dinlemeyen öğretmenler çocuklara ödev vermeye devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda bu duruma isyan eden bazı aileler yetkililere önlem alınması çağrısında bulunmuştu.
  • Ann Boyutu
    
İLGİLİ HABERLER
ÇOCUĞUNUZU ARAÇ TUTUYORSA
BAZI ÖNLEMLER ALABİLİRSİNİZ
KARİYER Mİ ÇOCUK MU?
YOKSA İKİSİ BİRDEN Mİ?
İŞARET ETMENİN GÜCÜ
ANLAMASINI İSTİYORSANIZ...
ÇOCUKLAR
TEŞVİK VE ÖDÜL
ATEŞE KARŞI İLK 5 ÖNLEM
KRİTİK SÜRE KAÇ GÜN
ENERJİ AÇIĞINI KAPATIN
ÇOCUKLARIMIZ NE YESİN?
ÇOCUĞUNUZ İNAT EDİYORSA...
ONUNLA ÇATIŞMAYA GİRMEYİN
DİNLEMEYİ DENEYİN

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.

KATEGORİNİN HABERLERİ
OKUL OLGUNLUĞUNA ERİŞ...
ÇOCUK YETİŞTİRİRKEN
ÇOCUĞUNUZ VE SORUNLARI
UYKUYA DİRENMESİ
İLGİLİ VİDEOLAR
ALAADİN'İN LAMBASI - BÖLÜM 1
ALAADİN'İN LAMBASI - BÖLÜM 2
ALAADİN'İN LAMBASI - BÖLÜM 3
ALAADİN'İN LAMBASI - BÖLÜM 4
DOĞRU SAÇ DOĞRU MAKYAJLA
ÜNLÜLERİN KOMİK ANLARI
2012-2013 SONBAHAR-KIŞ
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :