Okunma Sayısı: 9555
CANLI YORUMLAR

HUZURSUZ BAĞIRSAK SENDROMU

En çok kadınlarda görülüyor

Karın bölgenizde sürekli şişkinlik hissi varsa, çok sıkı diyetler uygulamanıza rağmen göbeğiniz hala yerinde duruyorsa, sabah giydiğiniz kıyafetleriniz öğlen belinizi sıkıyor ve etrafınızdakiler hamile olduğunuzu düşünüyorsa tüm bunların nedeni fazla kilolarınız değil huzursuz bağırsak sendromu olabilir.

Gastroenterolog Prof. Dr. Ömer Necip Aytuğ, artık yaşam düzeninizi bozmaya başlayan yakınmalarla birkaç kez sağlık kurumlarına gitmenize rağmen her defasında bütün tetkikleriniz normal çıkıyor ve “bu durum sinirsel” denerek bir psikiyatriste gidilmesi gerektiğini söylüyor. 

Huzursuz bağırsak sendromunun belirtileri;

  • Karın bölgesinde şişkinlik hissi
  • Yolculuğa çıkıldığı zaman “ya tuvaletim gelirse ne yaparım?” düşüncesi
  • Saat gibi işleyen bir tuvalet alışkanlığına rağmen son dönemlerde bazen ishal gibi şekilsiz veya sulu, bazen de ıkına sıkına zorlukla ya da çok katı ve değişik formlarda dışkılama)
  • Sabah giyilen kıyafetlerin gün içerisinde karın şişliğinden dolayı dar gelmesi,
  • Sabahları el ve ayaklarda şişlik, boyun ve sırt ağrısı
  • Tüm tetkiklere rağmen şikayetleriniz devam ediyorsa…

Çekilen film, tomografi veya ultrason tetkiklerine dayanarak safra kesesi, yumurtalık, apandisit veya rahim organları ile ilgili hastalıklardan operasyon geçirmenize rağmen ameliyat sonrası yakınmalarınız eskisi gibi devam ediyorsa; bu tablodakine benzer yakınmaları olan kişilerin sahip oldukları hastalık huzursuz bağırsak sendromudur.

En çok kadınlarda görülüyor

Huzursuz bağırsak sendromu tüm dünya ülkelerinde benzer sıklıkta ve her yaş grubunu ilgilendirecek tarzda, kabaca toplumun % 10-15 kadarında görülmektedir. Vakaların çoğunluğu kadındır, erkeklerden bir misli sıklıkta görülmektedir. En önemli özelliği kronik seyirli bir hastalık olmasıdır yani hiçbir zaman tam olarak geçmeyip zaman zaman tekrarlamasıdır. Bu hastaların bağırsakları yapısal ve endoskopik olarak normal bireylerden farksızdır. Nedeni tam olarak belirlenememiş ve özel laboratuvar, görüntüleme ve patolojik belirteçleri olmayan bir hastalıktır. Tanısı kendine ait yakınmaların özel birlikteliği ve oluş süresindeki önceden belirlenmiş kriterlere uygunluğuna dayanarak ve benzer tablo oluşturabilecek diğer organik kökenli bağırsak hastalıklarının mevcut olmadığının gösterilmesine dayanarak konulmaktadır. Bu gruptaki hastalar nedeni tam olarak belirlenemeyen bir şekilde bağırsaklarından gelen ve normal bireylerin hissedemediği uyarılara karşı aşırı duyarlı hale gelirler. Sindirimle ilgili normal bağırsak işlevlerini aşırı gaz, değişmiş bağırsak hareketi, ağrı, rahatsızlık hissi şeklinde algılamaya ve bu durumla yaşamaya çalışırlar. Bu algılamada bağırsaktan gelen uyarıların beyinde değerlendirildiği merkezlerin sağlıklı bireylerden farklı merkezler olmasının da rol oynadığı düşünülmektedir. 

Psikolojik kaynaklı olabilir

Huzursuz bağırsak sendromu hastalığına sahip kişiler bağırsağın organik olarak nitelenen kronik iltihap, polip, kanser gibi hastalıklara yakalanma riski açısından genel toplumdan farklılık göstermezler. Hastalık fonksiyonel kökenli olduğu için düzenli tedavi gerektiren bir hastalık değildir. Ancak yakınmaların yoğun olduğu dönemlerde kişi tedavi desteği almaz ise yaşam kalitesi depresyona giren bir hasta kadar bozulmaktadır. Bu bireylerdeki psikolojik durumun normal bireylerden farklılık gösterdiğini söylemek güçtür. Çoğu hastanın psikolojik tablosu normal toplum bireylerinden farklılık göstermemektedir. Ancak tanı konmamış, sürekli sağlık kurumlarının kapısını aşındıran ve klinik olarak ağır hastalık grubu olarak nitelendirilen % 5’lik bir grupta psikolojik tablo genel toplumdan farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle hastalığı psikolojik kaynaklı olarak nitelendirmek ve bu tür yakınmaları olan hastaları hemen psikiyatriste yönlendirmek doğru değildir. Hastalığın tanı ve tedavisi gastroenteroloji merkezlerinde yapılmaktadır. Huzursuz bağırsak sendromu tanısı konmuş kişilerde temel yakınmanın niteliğine göre tedavisinde spazm çözücüler, bağırsak hareketi düzenleyici ajanlar, gaz giderici ilaçlar, bazen antidepresan ilaçlar ve probiyotik gibi ilaçlar kullanılmaktadır. Bazı durumlarda hipnoz tedavisi ve psikiyatrik tedaviler seçilen hastalar da uygulanmaktadır.

 

  • Ann Boyutu
    
İLGİLİ HABERLER
FAZLA KALORİDEN KAÇMAK
İMKANSIZ DEĞİL
VİAGRA HAYAT KURTARDI
BEBEK, SAĞLIĞINA KAVUŞTU
NASIL BİR YAŞAM İSTERSİNİZ
TÜRKİYE'NİN KALP HARİTASI
BEYNİNİZİ DOĞRU KULLANIN
DOĞRU KARAR VERMEK İÇİN...
KÜÇÜK BİR FİSKE DEMEYİN
TÜM HAYATINI ETKİLEYEBİLİR
AKMAYAN BİR MAKYAJ MÜMKÜN
BASİT PÜF NOKTALARI
TİP 1 DİYABET RÖPORTAJI
ÖĞRETMENLER NEYİ BİLMELİ?
VARİSLER İHMAL ETMEYİN
KALBİNİZDEN OLMAYIN!!!

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.

KATEGORİNİN HABERLERİ
DOKTORLAR UYARIYOR
BULGURUN FAYDALARI
ESTETİK CERRAHLAR UYARIYOR
OMEGA?NIN İLERİ ÜÇLÜSÜ
İLGİLİ VİDEOLAR
BEBEĞİNİZ SİZE VE ETRAFINA DAİR NELERİ HİSSEDER?
BEBEĞİNİZİN GELİŞİMİNE YARDIMCI OLUN
12 - 24 AY ARASI BEBEKLERİN GELİŞİMİ NASIL OLMALI?
0 - 6 AYLIK BEBEKLER İÇİN OYUNLAR
2013 BAROK DESENLERİN YILI
HAMİLEYKEN SİZİ BEKLEYENLER
YENİ YILDA DENEYİN
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :