İstanbul'da yapılan düzenlemeye göre, bir aile hekiminin 3 bin 500 ile 4 bin kişiden sorumlu olduğunu söyleyen İstanbul Aile Hekimliği Derneği Başkanı Dr. Turgut Özcan, halen 912 merkezde yaklaşık 3 bin 550 aile hekiminin olduğunu, 16'sı Sultangazi olmak üzere 44 merkezin de hekim beklediğini ifade etti.
Özcan, aile hekimlerini ''sağlık avukatları'' olarak nitelendirerek, aile hekimlerinin koruyucu sağlık hizmeti verdiğini vurguladı. Aile hekimliği uygulamasında yaşanan aksaklıklar nedeniyle dernekleştiklerini de kaydeden Özcan, uygulamalardaki aksaklığın en büyük ayağının bürokrasi olduğunu dile getirdi.
''Aile hekimliğini halka anlatmak ve halkı bilinçlendirmek şart'' diyen Özcan, gebe ve bebek takibinin aile hekimlerinin sorumluluğunda olduğunu ve aile hekimlerinin anne bebek ölümlerinin azalmasında büyük payının bulunduğunu söyledi. Özcan, ''Gebelerin aile hekimlerine gitmeleri zorunlu olmalı ve aşı için çocuklarını götürmeyenlere cezai müeyyide konmalı veya kamu spotları ile iyi bir tanıtım ve teşvik yapılması şart'' dedi.
"AİLE HEKİMLİĞİ REFORMDUR"
Turgut Özcan, aile hekimliği uygulamasının bir reform olduğunu söyledi. Uygulamada yaşanan sıkıntılara da değinen Özcan, ''Halkın bir sağlık anlayışı var. Hekimin bir sağlık anlayışı var. Vatandaşlar aile hekiminden memnun. Çünkü, 'gidiyorum, ilacımı rahatlıkla yazdırabiliyorum' diyor. Sağlık ilaç yazdırmak mıdır? Bu noktada çatışma çıkıyor. Hekim olarak, halkın sağlığını koruyucu hizmet sunmak istiyoruz'' diye konuştu.
Halen Aile Sağlığı Merkezi olmayan ve aile hekimi bulunmayan yerlerin bulunduğunu da belirten Özcan, ''Bir çok yerde gereğinden fazla hasta kalabalığı var. Hastaların gereksiz talepleri var. İlacını almış kullanmış, yazdırmaya bize geliyor ve bunu bekliyor. Hastalar kendi uygulamalarını dayatmak istiyor'' dedi.
Halka birinci basamak sağlık hizmetlerinin ne anlama geldiğinin anlatılması gerektiğini de kaydeden Özcan, bunun da öncelikle koruyucu hekimlik olduğunu söyledi. Özcan, aile hekimliği sisteminde hekimlerin hala yetersiz olduğunu, dünya standardında, hekim başına 1500-2 bin kişi düşerken, Türkiye'de bunun 3 bin 500-4 bin olduğunu anımsattı.
Bir hekimin bir hastaya ayırması gereken sürenin dünya standartlarına göre 19 dakika olduğunu ifade eden Özcan, aile hekimliğinde bile kalabalıktan 5 dakikanın altına, hatta 3 dakikaya kadar inilebildiğini sözlerine ekledi.
Özcan, toplumda obezitenin arttığını vurgulayarak, obezite takibinin de toplum sağlığı açısından aile hekimlerinin sorumluluğunda olduğunu hatırlattı.