Bugün Anneler Günü. Kimi annesine hediyesini günler öncesinden aldı, kimi de bu seremoniyi son dakikaya bıraktı. Hediye alma telaşını, sürpriz yapma telaşı takip ederken kimileri de diğer özel günler gibi Anneler Günü'nü de kapitalizmin bir tuzağı olarak görüyor.

Bianet'ten Çiçek Tahaoğlu'nun kaleme aldığı yazıda, Anneler Günü'nde annemize bize ne kadar güzel yemekler yaptığını, evi ne de güzel temizlediğini, "annelik görevlerini" ne kadar iyi yerine getirdiğini ve böyle devam etmesi gerektiğini mi hatırlatmalıyız? diye soruyor. 

"Annemizin temizlik çilesi bitsin" diye bilmemne marka elektrik süpürgesi mi yoksa "Annelerin en güzeline ütülerin en güzeli"ni mi almalıyız? Annemizin görevi ev işi yapmakmış gibi "Evin kalbi mutfakta, bizim kalbimiz annemizle atar" diyip işin içinden çıkabilir miyiz?

Tabi ki hayır. Annemizi sevindirmenin yolu toplumsal cinsiyet rollerini kendi elimizle pekiştirmekten geçmiyor.

Bugün hem annelerimize hem kendimize hem de babamıza hatırlatmamız gereken şeyler var. Örneğin çocukları olan kadınların da anne olmalarının yanısıra birer birey olduğu gibi. Çocuğun sadece kadının değil, erkeğin de olduğu, yani ev içindeki ve çocuklarına karşı sorumluluklarının aynı olduğu gibi. Annenin hayatının "ailesine hizmet etmekten" ibaret olmadığı gibi...

Eğer annenize ev eşyası almayı planlıyorsanız, sizi bu hediye planını Babalar Günü'ne ertelemeye, kadınları da bu alışkanlıklara başkaldırmaya çağırıyorum.

Yemek yapmak, ev temizlemek kadınların "görevi" değil. Erkekler de bunu gayet güzel yapabilir ve kimileri yapar. Ama babalara tava takımı ya da süpürge hediye edildiğini şimdiye kadar hiç duymadım.

Ortak kullanıma açık eşyalar almak için özel bir gün beklemeye gerek yok. Evdeki fırın bozulduysa yenisi alınır, bu anneye hediye değil, evin ortak ihtiyacıdır.

Anneler Günü'nde veya herhangi bir günde, annenize en güzel hediye onu ev işlerinden uzaklaştırmak olabilir.

O zaman bugün erkekler evlere ütü yapmaya, kadınlar da gecelere, sokaklara, meydanlara! 

"Anneler Günü, Anne Hakları Günü Olsun"

Bianet'in haberine göre, Samsun Tabip Odası Yönetim Kurulu, Türkiye'de kadınların etkili korunma yöntemleri, üreme sağlığı, gebelik, doğum ve yenidoğan bakımı konusunda yeterli eğitimi alamadığını belirterek, "Güvenli Annelik Programı'na geçilmesi çağrısı yaptı.

Samsun Tabip Odası Yönetim Kurulu, Türkiye'de sosyal yapının anne hakları üzerinden kurgulanmadığını belirtti, "anneler günü"nün "anne hakları günü" olarak kutlanması çağrısı yaptı.

Yönetim Kurulu adına yaptığı basın açıklamasında Uzman Doktor Cem Şahan, kentte her yıl yaklaşık 17 bin kadının anne olduğunu ancak 2010 yılında da anne haklarına dair bir kazanım yaşanmadığını söyledi.

Türkiye 72 ülke arasında 60. sırada

Şahan, çocuklara yardım örgütü "Save the Children"ın "Dünya Annelerinin Durumu 2010" raporunda, anneler indeksinde Türkiye'in orta gelişmişlik düzeyindeki 72 ülke arasında 60. sırada yer aldığını hatırlattı.

Türkiye'de kadınların etkili korunma yöntemleri, üreme sağlığı, gebelik, doğum ve yenidoğan bakımı konusunda yeterli eğitimi alamadığını belirten Şahan, "Acilen Güvenli Annelik Programı'na geçilmesi çağrısı yaptı.

Kamusal ana çocuk sağlığı hizmetlerinin tasfiye edildiğini belirten Şahan, yerel yönetimlerin gebe yoksulluğuna karşı acil projeler geliştirmesini istedi.

Şahan, belediyelerin çalışan annelere yönelik "mahalle kreşleri" açmasını da istedi.