Son zamanlardaki yazı performansımın Garfield ruhlu olduğunun farkındayım, yalnız 2012’nin bana iyi gelmeyeceğini en başında bangır bangır bağırmıştım.
Oysa ki Astroloji "Balıklar 2012'de her yönden büyüyecek" diye beni umutlandırmıştı.
Örneğin para açısından uzun zamandır beklediğim multimilyonerlik banka jirosuna kavuşmayı umut ediyordum ki benim büyümelerimin sadece negatif yönden mevcut olduğunu anladım.
O kadar negatif ki, inanın son dönemlerde İbrahim Tatlıses olup, göğsüme kıllar yapıştırıp, altın saat takıp, bonus kafa yapıp, bıyık büyütüp, şappiii şappiiii nidalarıyla "dertler Derya olmuşşş" diye asılasım var.
Yok! Bu yılın bitecek niyeti, isteklerimin gerçekleşecek kısmeti yok...
Bu yüzden ben de başkalarına umut bağladım. Örneğin Şule’yi Arap zenginine vermeyi düşünüyorum. Buradan ilgili insanlara sesleniyorum.
Kaç yaşındaydın Şule sen yahu? 42 olması lazım. Bekar süper bir kadın. Lütfen Dubai, Katar, Abu Dhabi’de tanıdık evlenmek isteyen habibiler varsa benimle irtibata geçsinler.
N'olur, Allah rızası için. Şule için istiyorsam namerdim. Kendim için istiyorum, yemin ederim! Bir kere olsun ya, bir kere istediğim olsun!
Onun haricinde biri daha var üzerinden başlık parasını İstanbul’dan bir yalı olarak belirlediğim - ki onu söylersem şu aşamada, eşşek eti gibi kıyma olup kaçak piyasaya sürülebilirim (deneyen olursa söylesin, kaymak gibi olduğumu düşünüyorum da).
Ama merak edenler yine de irtibata geçebilirler. İsmi lazım değil, kod adı yalnız "kalpler".
Tek derdim para değil tabii ki, tüm derdim para şu aşamada.
Şu zengin habibiyi bi bulsam, tüm dertlerim bitecek.
Örneğin ertesi gün iş yerine yukarıdan aşağı Hermes’lerimle ve kucağımda yeni minik köpeğimle (hiç sevmem hayvanları) gidip, Dubai, Miami ve İstanbul'daki evlerimin adresini verip "Ararsanız ya onda, ya şunda, ya bundayım, yardımcılarımla irtibata geçin" diyebilirim.
Evet tamam. Tamam, fark ettim, saçmalamanın anasını ağlatıyorum şu an.
Peki o halde başka bişi anlatayım.
Liechtenstein Başbakanı evleniyor.
Yani "ne ilginç bişi esasında" diye düşünmüyor olabilirsiniz ancak kadın Türk kökenli.
Daha ilginç olan ise bu kökenle ilgili biraz sıkıntı çekmeleri.
Yılbaşı yemeğinde sevgili başbakanımıza, ki eski bir iş arkadaşımdır kendisi, "Eee Klaus, nasıl gidiyor hemşerimle?" diye sorduğumda kendisinin bana cevabı; "Şey, aslında kendisi Avusturyalı" olmuştu ki bunun üstüne ben de "Tabiiiii yaaa, ben de zaten Liechtenstein’lıyım Klaus" diye alay etmiştim.
Bugün radyoda kendisinin röpörtajını dinlerken spikerin "Ama göçmen kökenli değil mi eşiniz?" demesiyle halka bu bilgiyi mecburen arz eden başbakana çok güldüm.
Allah bir yastıkta kocatsın Klaus’cum.
Üç hafta önce Liechtenstein Prensesi Sophie ile İsveç Prensesinin düğününü konuştuk. Güzel bir organizasyonda şeref konuğuydu, annem ve diğer Türkler haliyle kadınla fotoğraf çekilmek için birbirleriyle yarıştılar. Yarışı tabii ki de annem kazandı ve 5 poz çekildi. Bravo anne, senin gibi bir aborjininin kızı olmak gurur verici!
Geçenlerde de İtalya'ya gittik. Çok kısa ama çok harika vakit geçirdiğimiz güzel bir tatildi. Selin Su kendi kendine yüzmeyi öğrendi, Seher ise çaldığı Müslüm Gürses şarkılarıyla beynimin ...... (İbo fikri buradan kalmış olmalı aklımda). Neyse.
İtalya’yla ilgili şunu söylemek istiyorum: İtalyan kadınları her ne kadar güzel giyinseler, güzel saçlara ve ten rengine sahip olsalar da, Türk kadınlarıyla yarışamazlar! O TV'de gördüğünüz seçme güzeller hariç tüm dünyada Türk kadınını; kadınlık, alımlılık ve güzellik konusunda tek geçerim.
Biraz dikkat edin, İtalyan erkeklerini kadınlardan, kadınlarını ise erkeklerden pek ayırt edemiyorsunuz. Bi ayarsızlık mevcut.
Bir de yakında Türkiye'ye geliyorum. Ağustos’u orada geçireceğim eğer kısmetse?
Hiçbir şeyin yolunda gitmediği bu senede bu da olmazsa ve istediğim şeyleri yapamazsam Budizme geçip öküzlere tapacam. Çareyi ineklerde bi arıyacam.
Tabii ondan önce Allah tarafından çarpılmazsam.
Son olarak Rezan Kiraz’dan acil bir durum bildirisi istiyorum. Yoksa Astrolojiye 9/11 uygulamayı düşünüyorum...