“Bu genç kadın yalnız kalmaktan korkuyordu. Kendisini kendisiyle baş başa kalmaktan haz duyacak kadar sevmiyordu. Bu nedenle, hep yalnızlığını giderecek objelerin peşinden koşarak, o insanları kendisine bağımlı kılmaya çalışarak, yalnız olmamayı garanti altına almaya çalışıyordu. Onun, 'sevgi adına yapılan fedakarlıklar' olarak nitelendirdiği şeyler, aslında karşısındakini kendisine bağımlı kılma çabasından başka bir şey değildi” diyor bir makalesinde, Sevgili Nil Gün.
Öyle güzel anlatmış ki yalnız olmaktan korkmayı, kendini sevmemeyi, bunun sonucunda gelen bağımlılığı... Fedakarlık dediğimiz şeyin aslında kendimizden ne kadar çok şey feda ederek, bir kâr bir yarar beklenildiğini; bulamayınca yaşanan hayal kırıklığını… Kim bilir kaç kere yaşanmıştır bu duygu insanın yüreğinde? Evet, birçok kez yaşanır... Çünkü insan umut eder, bu sefer başka der, bu başka... Sevgi adına yapılan fedakarlıklar yinelenir, bir kez daha, bir kez daha... Bazen seanslarımda şu muzip soru gelir bana “Bunun bir hapı yok mu? İçsek de kurtulsak" maalesef yok. Bununla birlikte benim inandığım, bir içimlik hap niteliğinde olduğuna inandığım bir şey var, “farkındalık”. Bu kelime, sihirli bir kelimedir. Fark ettiğin anda kurtulursun. Çok basit, FARKINDA OL!
Eğer hep aynı şeyi yaşıyorsan ve hiçbir şeyi değiştiremiyorsan; hep aynı şeyi yapıp, farklı sonuç beklediğindendir ki Einstein bunu "deliliğin tanımı" olarak söylemiştir. Çok da doğru söylemiş... Buna bağlı olarak NLP uzmanları da der ki bir şeyi değiştiremiyorsan, bakış açını değiştir.
Yani “Bu genç kadın yalnız kalmaktan korkuyordu. Kendisini kendisiyle başbaşa kalmaktan haz duyacak kadar sevmiyordu. Bu nedenle, hep yalnızlığını giderecek objelerin peşinden koşarak, o insanları kendisine bağımlı kılmaya çalışarak, yalnız olmamayı garanti altına almaya çalışıyordu. Onun, “sevgi adına yapılan fedakarlıklar” olarak nitelendirdiği şeyler, aslında karşısındakini kendisine bağımlı kılma çabasından başka bir şey değildi.” Bu bir farkındalıktır. Sorunun farkında olmaktır. Bunun arkasından ise bakış açısının değişmesi, duruma verilen anlamın otomatik olarak değişmesi gelir ki buda sağlıklı ilişkiler, mutlu insanlar, huzur dolu bir yaşam demek.
Çok basit değil mi? Yeter ki bu süreci yaşamaya istekli ol…
Farkında ol, bakış açını değiştir...
Gerçekten iste, daha çok iste, daha çok iste, daha çok iste…