Çocuğun başka bir çocuğa karşı acımasızca davranışları, çok eskiden beri bilinmektedir. Son yıllarda, çocukların büyüme ve gelişme hızı arttıkça, birbirlerine karşı sergileyebilecekleri acımasızca davranışların katsayısı da artış gösterdi.
Bu kapsamda sınıflardaki gruplaşmaların giderek arttığını görmekteyiz. Okulların açıldığı ilk gün ve haftadan itibaren olacak şekilde kaynaşmalar şekilleniyor, gruplar kuruluyor. İkili veya dörtlü gruplaşmalar en gözde olanı. Sıklıkla bir kişi lider rolü üstlenip, diğerlerini yönlendiriyor. Bir üçüncü veya beşinci çocuk gelirse, onu uzaklaştırmak adına, liderin yönlendirmesiyle, türlü entrikalar çevrilebiliyor. Bâzı liderler, diğer çocuğun bir üçüncü ile arkadaşlık yapmasını kısıtlıyorlar. Bâzıları ise, dediği yapılmadığı zaman, bir seri kaprisli davranış kalıbı sergileyip, diğerinin üzerinde baskı kurabiliyor. Paylaşılamayan ve arada kalan çocuklar da bu kaosa dâhil. Onların, bir başkasının yanına gidip oynamaları direkt olarak dışlanma sebebi. Bu grupların hiçbirine dâhil olamayan ve yalnız kalan çocuklar da mevcut. Hele sınıfa birkaç gün sonra başlayan bir çocuk için, durum son derece zor. Bu sorunlar, ailelere dahî yansıyor, onların devreye girdiği durumlar seyrek değil.
Ailelerin ve öğretmenlerin çoğu bu konuda çaresiz kalıyor. Günümüzde arkadaşlık sorunları, okul değiştirme sebeplerinin en önde gelenleri arasında yer almakta.
Ebeveyn olarak bu konuda ne yapabiliriz, müdahale etmek doğru mudur, okul değiştirmek uygun mudur gibi sorular sık sık gündeme gelmekte.
Ebeveyn olarak birincisi, çoklu ve değişik arkadaş gruplarını tavsiye etmek ve bu konuda yönlendirme yapmak en uygunudur. Sadece tek arkadaşa bağımlı ve güdümlü kılmak konusunda yapılan yönlendirmeler olumsuz sonuçlar yaratır. Hafta sonları değişik çocuklarla program yapılmasını desteklemek ve ön ayak olmak, en başta gelenidir. Paylaşmayı, buyurgan ve aşırı talepkâr olmamayı, diğerine karşı saygılı olmayı öğretmek son derece önemlidir. İkincisi, hayatî derecede ciddi bir sorun olmadığı takdirde, arkadaşlıklara direkt olarak müdahalede bulunmak, çocuğun sorun çözme becerisini olumsuz yönde etkileyecek, bu konuda hep sizden medet umar hâle gelmesine yol açacaktır.
Üçüncü olarak ise, çözüm olarak okulu değiştirmek en son çare olmalıdır. Özellikle bu konuda, sizin çocuğunuzdan kaynaklanan özellikler mevcut ise, hangi okula giderse gitsin, benzer sorunları yaşayacaktır. Ani alınan okul değiştirme kararları, çocuğa sorun çözmek yerine kaçmayı öğretir. Bu durumda en doğru olan şey, sıkıntıyı yerinde giderdikten sonra, çocuğun da rızası varsa ve şartlar halen bunu gerektirmekteyse okul değişikliğini yapmaktır.
Sosyal ve eğitim yönü güçlü bir akademik sene yaşanması temennimle…