Merhaba Canlar,
Bu yazımda sizlerle sadece annelerden fakat özel annelerden bahsetmek istiyorum...
Kadının Evrimi şöyle ifade eder, "Annelik vardır, babalık sonradan öğrenilir...” Çocukken bile, kızlar genellikle, “anneliği” iç güdüsel olarak yaşar. Bazen oyuncak bebeğini beslemek, bazen o oyuncak bebeğine ninniler söyleyerek uyutmak, sarılmak ve bütün benliğinle korumak ister... O kız çocukları büyür evlenir, anneliğe adım atmaya başlar. Eşiyle beraber gebeliğin ilk anlarında sağlıklı bir çocuğun üzerine gelecek ile ilgili hayaller kurulur. Ancak çocuk dünyaya geldiğinde, herkesten farklı olduğunu anlayınca, işler değişir...
Anne-baba, dünyada bir tek onların engelli çocuğu varmış gibi şok anı yaşarlar. Bu doğaldır. Doğal olmayan şu ki, bu konuda psikolojik desteğin yetersizliği ve -her baba olmasa bile- ülkemizde terk eden ya da ilgisiz kalan baba sayısı çok fazladır. Neden böyle olduğunu inanın, ben bir engelli olarak algılamış değilim... Sadece tahmin yürüterek şunları düşünüyorum, “Aman Allah'ım bütün hayallerim suya düştü, sağlıklı olsaydı oğlumla maça gidicektim, üniversiteleri okuyacaktı, kızım sağlıklı olsaydı mürvetini görecektim, bu benim eksikliğim mi, bu benim kaderim mi... vs vs” gibi düşünceler gelişiyor...
Engelli anneleri, çocuğuna iyi bakabilmenin yollarını arar ve çocuğuyla beraber dış çevreyle mücadele etmeye alışır. Toplum da çilekeş gibi görülür. Ama engelli anneleri evlatlarıyla başardıklarını görünce yaşama daha çok bağlanır. Yalnızdır engelli anneleri. Eşi, kardeşleri, komşuları görmez onları... Alışır artık bu duruma ve kendini engelli çocuğuna göre konumlandırır... Engelli anneleri okulda, özel eğitim merkezlerinde, hastane de artık başlarının çaresine bakmayı öğrenmiştir. Babalar ise (ya terk edenler, ya da ilgilenmeyenler) “Onlar nasılsa alıştı bu duruma” diye düşünür. Çünkü yardım istemek, bir nebze birilerinin rahatının kaçması da demek. Eğer toplum, engelli bireylerin ve o kahraman annelerinin yüreğine dokunabilseydi, görecekti mutluluğun ne demek olduğunu...
O insanların gözlerinin içine derinden bakın, kim bilir belki de MUTLULUK o gözlerdedir...