Sizde benim gibi buzdolabının buzluğunu-derin dondurucusunu verimli bir şekilde kullanamayanlardan mısınız, yoksa, yok ben bu konu da hakkımı yedirtmen mi diyorsunuz?
Ben dolabın derin dondurucusuna yiyecekleri depoluyor ve sonra kullanmak yerine tazelerini kullanıyorum. Dolap kapağını açınca üzerime dökülecek kadar dolu oluyor. Yok yok içinde. Ahududu, böğürtlen, blueberry, kırmızı erik, balkabağı, barbunya, bezelye, rende domates, tavuk, balık, haşlanmış didiklenmiş et, süt, közlenmiş patlıcan, közlenmiş kırmızı biber, kereviz yaprağı-sapı, pırasa, brokoli, lahana, kavrulmuş ıspanak, kavrulmuş pazı.... ilk aklıma gelenler. Daha kimbilir neler var.
Bu mevsimde kış sebzelerinin ne işi var dolapta diyeceksiniz. Mesela diyelim şehir dışına çıkacağız ben dolaptaki sebzelere yazık olmasın diye onları derin dondurucuya kaldırıyorum yada aldığım brokoliyi haşlayıp salata yapıyorum lakin sapları fazla geliyor gözüme ve hooop doğru dondurucuya daha sonra çorba yapılmak üzere kaldırılıyor. Sonrası yok....
Bir keresinde derin dondurucuyu gören kardeşim siz eve 1 ay bir şey almasanız aç kalmazsınız demişti. Bende 2 haftadır eve pazar alış verişi yapmıyorum. Buzdolabının üst kısmını boşaltmaya çalışıyorum. Bakalım ne zaman başarabileceğim.
Buzdolabının üst ksmının aksine alt kısmının da boş olmasını seviyorum. Tıka basa dolu dolap yerine boş dolap sevenlerdenim ben. Yiyecekleri ziyan etmemeliyim. Günümüzde her yer market, her şeye ulaşmak kolay.
Zaten derin dondurucunun bu kadar dolu olmasıda ziyan etmeme çabalarım yüzünden oldu ya....
Geçen hafta Özbek pilavından bahsetmiştim sizlere. Denedim, yiyenler beğendi.
Bu hafta internette görüp hemen denemek istediğim Damla Sakızlı Pasta tarifi vardı, denedim. Gördüğüm adres http://mutfaksirlari.com/damla-sakizli-kek-pasta.html işte burası. Sizde bir bakın denemek isteyip istemediğinize siz karar verin.
Kek malzemeleri arasında da sıvı damla sakızı diye geçen bir malzeme var ki onun yerine markette bulabileceğiniz damla sakızı aromaları bulunuyor, ondan kullanabilirsiniz. Bana yazın hediye gelen damla sakız likörü vardı, ben onu kullandım. Damla sakızını çok sevdiğim için vanilyayı da damla sakızlı kullandım o da yetmedi 2 parça da ayrıca damla sakız attım içine. Kek malzemelerini mutfak robotunda çırptıktan sonra kapağını açtığımızda Mete “ Bu çok güzel kokuyor” dedi.
Linkdeki tarifden farklı olarak ben krem şantinin içine portakal doğramak yerine hamuruna mandalina marmeladı ekledim.
Cumartesi günü Meteye hadi gel pasta yapalım dediğimde kurabiye de yapalım dedi. İçimden pasta bitsin kurabiyeyi de sonra yaparız diye geçirdim.
Hafta sonunu Mete ateşli bir şekilde geçirdi. Bu sebeple gece uykuları da bölünüyordu. Cumartesi gecesi saat 02:30 da uyanan Mete kurabiye sayıklayınca ona pastayla birlikte kurabiye pişirmediğime nasıl pişman olduğumu anne olanlar az çok anlamıştır sanırım.
Metenin sayıkladığı kurabiye de “Caillou kurabiyesi”.
Metenin kitapları arasında “Caillou Aç Değilim” isminde bir kitap var. Burada Caillou annesinin hazırladığı yemekleri yemek istemiyor onun yerine çikolatalı kurabiye istiyor.
Mete de Caillou kurabiyesi istiyorum deyince bende pazar sabahı gözümü açar açmaz çikolatalı kurabiye pişirdim. Meteye sürpriz olsun diye de hadi gel birlikte yapalım demedim lakin mikserin sesini duyup mutfağa gelen Mete onu çağırmadığım için çok bozuldu.
Pişen kurabiyelerden tabağa koyup Meteye götürdüğüm de “Bunun gözü nerede?” dedi. Meğer bizim ki çikolatalı kurabiye değil de Caillou şeklinde kurabiye istiyormuş. Kurabiyeleri ağzına sürmedi.
Dün çizgi film izlerken kurabiyelerden tabağına koydum yanında bir bardak sütle belki yer diye Meteye ikramda bulundum ama yok, adam kurabiyelerin yine yüzüne bakmadı.
Bozulma sırası bana gelmişti “Kurabiyelerin tadına bakmıyorsan bir daha yapmayayım o zaman dedim” diye bir lokma ısırdı ve tadına baktım dedi :)
Çikolatalı kurabiye tarifini merak ederseniz de işte burada... http://www.yiyorumbuyuyorum.com/zumrutten-tarifler/anne-bana-kurabiye-yapsana/tarif35.html
Ben Kurabiye 2 isimli tarifi denedim.
Elimde kalan kurabiyeleri için bu sabah Mete okula giderken “Arkadaşlarına sürpriz kurabiye götürmek ister misin?” diye sordum. “Ama adam kurabiye bide ağaç” dedi. Anlayacağınız arkadaşlarına bile götürtmedi.
Şu fotoğrafa bakın da siz bana bir söyleyin. Benim kurabiyem Caillou kurabiyesi olmamış mı?
Hani basit olan iyidir diyorum ya zaman zaman onunla ilgili bir diyolog geçti cumartesi sabahı kahvaltı sofrasında.
Mete kahvaltıda yumurta yemek istedi. Buzdolabından bir tane yumurta almış eline, onu da çatlatmış. Haşlanması için başka bir yumurtayı ocağa koyduk. Bu sırada bende çatlayan yumurtayı da çırpıp kaşarlı omlet yaptım. Omlet tabağını eşimin önüne koydum.
Mete: Neden bana ondan vermiyorsun?
Anne: ....???.....(Nasıl yani duygusuyla) Sen omlet yemek istemiyorsun diye.
Baba: Yemek istiyorsan al oğlum.
Mete omlet tabağını önüne alır ve yemeğe başlar.
Mete: Bunu çok beğendim. Bu çok güzelmiş. Çok çok güzelmiş.
Ağzınızın tadının yerinde olduğu bir hafta dileklerimle....