CANLI YORUMLAR
PROF. DR. BENAL BÜYÜKGEBİZ
PROF. DR. BENAL BÜYÜKGEBİZ
Çocuk Gastroenteroloji ve Beslenme Uzmanı

YAZ İSHALLERİ

Başladı mı?
05.07.2013

Yazıma bazı konuları netleştirerek başlamak istiyorum. Hepinizin bildiği gibi ishal, çocuklarda sık görülen bir durumdur. Peki ama, ishal bir hastalık mıdır? Yoksa ishal sadece bir belirti midir?

İshal aslında bir belirtidir. Ancak bir belirti olmasına rağmen sıklıkla hastalık olarak adlandırılır, özellikle de halk arasında... Şimdi ishali bir tanımlayalım. İshal, bireyin günde üç ve daha fazla sayıda, sulu dışkılamasıdır. Bu tanımda iki konu önemlidir. Birincisi günlük dışkı sayısı artmıştır. İkincisi ise dışkının içerdiği sıvı miktarı artmıştır. O halde ishal dediğimizde çocuğun günlük dışkı sayısı (üçten)alışılmıştan daha sıktır ve suludur. Belirtileri arasında ishalin yer aldığı hastalıklara ise “ishalle seyreden hastalıklar” adını veririz. Bu grupta yer alan hastalıkların en önemli belirtilerinde biri ishaldir.

İshalle seyreden hastalıklar grubunda yer alan “enfeksiyöz (bulaşıcı) ishal” de ise etken enfeksiyon ajanıdır. Yani virüs, bakteri veya parazit gibi mide-bağırsak sisteminde yerleşip, enfeksiyon yapabilen ve de dışkı-ağız ilişkisi içinde bir başkasına da bulaşabilen bir mikroptur. İşte yaz ishalleri bu grupta yer alır.


İshal etkeni olan mikroplara baktığımızda tüm dünyada en sık etkenin “rotavirus” olduğunu görürüz. Çok dramatik tablolara da neden olabilen rotavirus enfeksiyonu ve buna bağlı olarak gelişen enterit ve gastroenterit çocuklarda sık karşılaştığımız akut bir enfeksiyondur. Ancak rotavirus enfeksiyonlarının mevsimsel dağılımları incelendiğinde rotavirus salgınlarının sıklıkla kış aylarında ortaya çıktığı dikkatimizi çeker. Bu nedenle rotavirus enfeksiyonu, çocuklarda kış aylarında görülen ishalde sıklıkla hatırlanır ve araştırılır. Yaz aylarında ortaya çıkan ishalin nedeni çok sıklıkla rotavirus değildir. Erkeni virüs olan viral yaz ishallerinde sıklıkla etken “Enterovirus”lardır.



Oysa ishal yaz aylarında daha sık karşılaşılan bir durumdur. Sıklıkla da halk arasında “yaz ishali” olarak adlandırılır. Çocuklarda yaz ishalleri de akut seyirli enfeksiyonlardır. Sıklıkla besin hijyeninin iyi olmamasına bağlı olarak gelişir. Çocuk ishale yol açan etken ile hijyenik olmayan besinler (sıvı-katı) aracılığı ile karşılaşır. Besin ishal etkeni ile “kontamine” olmuştur (bulaşmıştır). Sıklıkla da bebek ve küçük çocuklarda görülür. Yaz ishallerinin etkenleri sıklıkla viral değil bakteriyeldir. Ancak viral etkenler de bir kısım vakada sorumlu olabilir. Erkeni virüs olan viral yaz ishallerinde sıklıkla etken enteroviruslardır.


Yaz ishallerinden sorumlu olan bakteriler arasında bulunan “E. Coli” sıklıkla kontamine yiyecek, su, yıkanmamış sebze-meyveler, az pişmiş etler aracılığı ile ağız yoluyla vücuda girer. Beş yaş altındaki çocuklarda bir başka yolla da havuz ve ev hayvanlarıyla da alınabilirler. Bir diğer etken “Salmonella” adı verilen bakteridir. Kontamine çiğ veya az pişmiş kümes hayvanı eti ve yumurta aracılığı ile alınırlar. Besin zehirlenmesi adı verilen durumu oluştururlar. Yaz ishali yapabilen “Campylobacter” bakterisi de benzer şekilde az pişmiş tavuk etinde bulunur. Shigella bakterisi genellikle diznteri adı ile anılan yaz ishalinin nedenidir. Aile içinde kısa sürede yayılabilir.



Viruslar ve bakteriler gibi bazı parazitler de yaz ishaline neden olabilirler. “Giardia” ve “Cryptosporidium” parazitleri de yaz ishallerinden sıklıkla sorumlu olan parazitlerdir. Her ikisi de özel tedavi gerektirir. Çocukların bir arada oldukları ortamda kolay yayılırlar. Kontamine su en önemli bulaşma 
yoludur.


Yaz ishallerine neden olan bağırsak enfeksiyonlarının seyrinde karında kramp şeklinde ağrı, iştahsızlık, bulantı, kusma, hafif ateş, kilo kaybı da görülür. Bu belirtilerin hepsi enfeksiyon geçince ortadan kaybolur. İshal ne zaman olursa olsun daima beraberinde “dehidratasyon” riskini de beraber getirir. Dehidratasyon vücudun susuz kalması halidir. Su içmediğimiz zaman gelişen susuzluktan daha ağır ve farklı bir durumdur. Aniden ortaya çıkan aşırı kusma ve sulu-sık dışkılama nedeniyle çocuk kısa zamanda fazla miktarda sıvı kaybeder. Aynı zamanda havanın sıcak olması da çocuğun akciğer ve deri yoluyla farkında olunmadan kaybettiği sıvı miktarını arttırır. Bu nedenle yaz aylarında gelişen ishallerin seyrinde vücutta susuzluk gelişmesi nadir değildir.

 

Peki susuzluk gelişmesi tehlikeli midir?

Evet, vücutta gelişen susuzluk hayati risk doğurabilecek ciddi bir durumdur. Kaybedilen sıvının mutlaka yerine konması gerekir. Bu nedenle de çocuğa sıvı yiyecek, içecek verilerek kaybettiği sıvıyı ağız yoluyla alması sağlanmalıdır. Oysa ki pek çok anne çocuğun zaten sulu olan dışkısını dikkate alarak, katı besleme eğilimi gösterir. Bu çok yanlış ve sakıncalı bir yaklaşımdır. İshal ne kadar şiddetliyse, çocuğun sıvı ihtiyacı da o kadar çoktur. Ancak, hafif vakalarda sıvı ihtiyacının arttığı göz ardı edilmemelidir. Çocuk ne kadar sık ve ne kadar sulu dışkı yaparsa yapsın mutlaka sıvı kaybı yerine konmalı ve bu amaçla çocuğa sıvı içecek ve yiyecekler verilmelidir.



Çocuğun kusma ve sulu-sık dışkı ile kaybettiği sıvının içeriği de ikinci bir tehlikenin nedenidir. Sulu-sık dışkı ve buna eşlik eden kusma nedeniyle kaybedilen bu sıvının içeriğine baktığımızda “elektrolit”ten zengin olduğunu görürüz. Özellikle de sodyum, klor ve potasyumdan zengindir. Bu nedenle de çocuk sıvı ile birlikte bu elektrolitleri de kaybeder. Oysa ki bu vücutta bu elektrolitler ve sıvı sağlıklı bir denge içinde olmalıdır. İshalde bu denge bozulur. Bu durum da hayati önem taşıyan bir diğer risktir. İşte bu nedenledir ki ishalli çocuğun sıvı alımını arttırırken diğer taraftan da bu sıvıların elektrolit içermesi de çok önemlidir. Kısaca ishal ve kusma ile sıvı kaybeden çocuğa sadece su içirmemiz yeterli olmayacaktır. Çok da tercih edilen bir uygulama değildir. Suyun yanısıra içinde elektrolit olan diğer sıvılardan da içmesini sağlanmalıdır. Ayran, maden suyu, maden suyu ile hazırlanmış ayran, taze meyve suyu (elma-şeftali) bu amaçla ishal sırasında kullanılabilir. Ancak daha doğru olan bu amaçla hazırlanmış özel sıvıların kullanılmasıdır. Bunlara “ağızdan şeker-tuz eriyiği” veya “oral rehidratasyon sıvısı” denir. Bu yolla yapılan tedaviye de “ağızdan sıvı tedavisi” adı verilir. Tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu tedavi yöntemi ile çocuklarda ishale bağlı gelişen susuzluk vakalarının sayısı, çocuk ölümleri ve hastaneye yatırılma oranları çok önemli oranda düşürülmüştür. Aile hekimizden temin edebileceğiniz gibi eczaneden de temin edilebilir.


Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :