Kural olarak, evlilik devam ettiği müddetçe, çocuklar üzerindeki velayet hakkı eşler tarafından ortak olarak kullanılır. Boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte ortak velayet sona erer ve hakim, boşanmadan sonra velayet hakkının kime ait olacağına dair bir karar verir. Velayet hakkı kendisine bırakılmayan tarafın çocukla kişisel ilişkisinin nasıl kurulacağına da yine hakim karar verir.
Bu kararı verirken hakimin son derece geniş bir takdir hakkı vardır. Hakim, mümkün olduğu ölçüde ana-babayı ve çocuğu dinleyerek çocuğun menfaatleri doğrultusunda bir karara varır. Anne ve babanın kendi aralarında anlaşmış olması bağlayıcı değildir; fakat yol gösterici olabilir.
Velayet hakkının kime ait olacağı belirlenirken, eşlerin maddi durumu ya da boşanmadaki kusuru önem teşkil etmez. Önemli olan çocuğun iyi yetişmesidir. Bu nedenle eğer çocuk açısından daha iyi olacaksa velayet, mali durumu zayıf olan eşe bırakılabileceği gibi, boşanmada kusurlu olan eşe de bırakılabilecektir.
Velayet hakkı değişen durumlara göre tekrar düzenlenebilir. Velayet hakkına sahip eşin ölmesi veya eşlerden birinin yeniden evlenmesi gibi durumlarda hakim velayet hakkıyla ilgili yeni bir karar verir ve bu hakkı kimin kullanacağını belirler.
Yeniden evlenme tek başına velayet durumunun değişmesi neticesini doğurmaz. Yeni eşin çocuğa kötü davranması, çocuğun sağlık veya eğitim durumunun olumsuz yönde etkilenmesi gibi başka olguların bu değişikliği haklı kılması gerekir.