Gideni olmak sana özel,
Seveni kalmak bana özeldi.
Ağlayan gecelerin,
Sevimli çocuk yüzüydük.
Kıskanılan tebessümlerde,
Kıskanılandık görünmeyen beyinlerde.
Sahiller bizimle dalgalanır,
Bizim önümüzde çarşaf gibi serilirdi yakadan yakaya.
Kum taneleri kadardı sevgim,
Ama kum tanesi kadar değildi sevgin.
Ben tüm denizlere kum tanesi ikram ettim,
Sen denizi uzaktan izleyendin.
Bir gün olsun düşünmedik biter mi? sorusunu,
Gece gündüz seviştik,
Çokta eğlendik ama bir köşede hep eksiktik.
Ne ektik,
Ne biçtik,
Hangi mahsul tarafından zehirlendik?
Yol üstü lokantalarının tabelalarına yazıldı adımız,
Yemek mönüsünün salatası ayrılığımız,
Uzun yollar gittiğimizi sanmışız,
Geriye bakacak mesafe yok,
Yine başladığımız yere varmışız.
Saçımız başımız dağılmış,
Hayatımız ıslatılmış,
Biz sarmaşıkların arasına dolanmışız.
Hatırlı kahveleri misafir eden cezvelerden taşmışız,
Ne salakmışız,
Her bakışa,
Her söze inanmışız.
Biz zaten baştan aşağı yalanmışız,
En baştan lanetli aşkın büyüsüne kapılmışız.