Bazen aile içinde gizli iletişim o kadar kuvvetlenir ki, iki farklı “kural” düzeneğinin işlediği paralel bir evren çıkar ortaya.
Bu konuşulmayan kurallardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
- Yetişkinlerin gücü (Yetişkinler evde her zaman haklıdır)
- Çocukların gücü (Çocuklar evde canları ne isterlerse yapabilirler)
- Sohbet konuları (biz cinsellik, ölüm, hastalık veya belirli bir aile üyesi hakkında –bu çoğu zaman o anda orada bulunmayan ebeveyndir- konuşmayız.)
- Duyguların rolü (Sinirli olmak yanlıştır ve biz duygular hakkında konuşmayı sevmeyiz)
- Yemek zamanları (Hiçbir zaman aile olarak beraberce sofraya oturmadığımızdan bu asla gerçekleşmez).
Bu yazılı olmayan ve hiç konuşulmayan kurallara bazı evlerde herkes çok alışıktır. Örneğin şu durum gayet mümkündür: Ebeveyn çocuğuyla bir konu hakkında tartışmak ister; çocuk sadece ebeveynlerin “her zaman haklı” olduklarını çok iyi şekilde bilmektedir. Sonuç olarak bu tartışma tamamen boşu boşunadır. Veya ebeveyn, çocuklarının argo konuşmalarını istemediğini söylerken sonuna kadar açıktır, ancak samimi bir şekilde doğum kontrolü ve cinsellik konusunda konuşmaya kapalıdır.
Sizin konuşulmayan kurallarınız neler?
Evinizdeki kurallar üzerine bir düşünün. Hiç konuşulmayan kural var mı? Eğer varsa, aile yaşamı üzerinde ne gibi etkileri var?
İletişime nasıl daha açık olabilirsiniz?
1. İlk olarak olaylara pozitif bakın. Çevrenizdeki insanları suçlamaktan çok övün. Bu tamamıyla, tüm gizli kuralları zorlamak ve açık iletişim için doğru bir ortam sağlamakla bağlantılıdır.
2. Ailenizin sizi, onlarla iletişim kurmak için çaba harcamanıza gerek duymayacak kadar iyi tanıdığını zannetmeyin.
3. Aile içinde bir yetişkin pozisyonuna sahip olmanın size ne gibi ekstra güç kazandırdığını bir düşünün. Bu tabii ki, ebeveyn olarak sorumluluk almayı artık bırakmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Gerçekte, söylediklerinizin yapılması gerektiğini belirttiğiniz zaman çocuklar zorluk çıkarttığında, yüzünüzde kalıplaşmış bir ifadeyle eski nakaratlara başvurmaya kışkırtılırsınız: “Çünkü ben öyle söylüyorum”. Tam tersine, ebeveynlerin ilgilenmesi gereken (yatma zamanı, arkadaşlarda gece kalmaları, ev ödevleri, yanlış arkadaşlar ve bunun gibi diğer şeyler konusunda) tüm şeyler hakkında bir tartışma başlattığınızda da, sanki her şey konuşulabilirmiş gibi bir izlenim yaratmış olursunuz.
4. Gerçekte nelerin olup bittiğini kontrol edin. Söylenenlerin çok farklı düşünceleri maskelediğini düşündüğünüzde, gerçeği sezmeye çalışın. Söylenenlerin apaçık anlamlarının ne olduğunu nazik bir şekilde sorgulayabilirsiniz.
5. Mizahı kullanabilirsiniz. Mizah iyi bir araçtır, ancak eğer espri yeteneğiniz kötüyse ailenizi büyük bir mahcubiyete sürükleyebilirsiniz. Üstelik bu durumda insanlar söylediklerinizin arkasında başka şeyler aramaya başlayabilirler. Yine de bazı şeylerin açık olması gizli kalmasından çok daha iyidir.