Kış aylarında soğuk havanın da etkisiyle birlikte alerjik göz enfeksiyonlarında artışlar görülebiliyor. Özellikle ofis, okul, kreş, toplu taşıma araçları, alışveriş merkezi gibi kapalı mekanlar ve klimalı ortamlarda mikrobik göz hastalıkları çok çabuk yayılabiliyor. Bu sebeple kırmızı göz başta olmak üzere gözde yanma, batma, sulanma ve kuruma gibi şikayetler çoğalabiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Hasan Küçükşahin, kış aylarında yaşanan göz enfeksiyonlarını ve korunma yöntemlerini anlatıyor.
Soğuk havada gözler savunmasız kalır
Kış aylarında vücut direncinde azalma olduğu gibi, en hassas organlardan biri olan gözler de savunmasız hale gelir. Soğuk ve sert hava şartları, kişisel temizliğe ve hijyene dikkat etmeme gibi nedenler enfeksiyonların bulaşmasını ve hızla yayılmasını kolaylaştırır. Ayrıca aşırı göç, toplumsal yapı ve ekonomik alanlardaki yetersizlikler de göz enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırır.
Kırmızı göze dikkat
Kış aylarında yaşanan soğuk algınlığı ve boğaz enfeksiyonlarına sebep olan adenovirüsler, gözlere kolaylıkla bulaşabilir. Adenovirüs (adenoviral keratokonjonktivit) çok kolay ve hızla yayılan bir hastalıktır. Bu sebeple enfeksiyon sonrası salgınlar görülebilir. Hastaların büyük bir çoğunluğunda adenovirus yüzünden gelişen kırmızı göz hastalığına rastlanır. Özellikle ofis, okul, kreş, toplu taşıma araçları, alışveriş merkezi gibi kapalı mekanlar ve klimalı ortamlarda çok çabuk yayılır.
Enfeksiyon tedavi edilmezse kalıcı görme bozuklukları yaşanabilir
Enfeksiyon kapan gözlerde yaşarma, sulu ve beyaz akıntı, kızarma, çapaklanma, kuruma ve ışıktan aşırı rahatsız olma (fotofobi) gözlemlenir. Hastalık 1 hafta-10 gün gibi bir süreden sonra iyileşir. Ancak bazı hastalarda tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme bozukluklarına da sebep olabilir. Ayrıca soğuk hava yüzünden göz çevresinde ciddi hasarlar da görülebilir. Soğuğa maruz kalan ciltte kan dolaşımı yavaşlayarak donma ve morarmalar oluşabilir.
Bilgisayar ve klima, göz kuruluğuna yol açabilir
Ofis ortamında çalışan ve uzun süre bilgisayar karşısında durmak zorunda olan kişiler de risk altındadır. Bu kişilerde kuru göz hastalığı oldukça yaygındır. Odaklanma gerektiren durumlarda hastanın mevcut göz kırpma sayısı azalır ve gözler daha çabuk kurur. Göz kuruluğu; gözlerde batma hissi, sulanma ve kızarma şeklinde kendini belli eder. Bu nedenle çalışma ortamının nemlendirilmesi, gözlerin daha sık kırpılması ve uzman hekimin önerdiği gözyaşı damlalarının kullanılması gerekir. Kışın ısınma amaçlı kullanılan klimalar da belli aralıklarla kapatılmalı, mekan mümkün olduğunca havalandırılmalıdır. Klimanın uzun süre çalıştırılması gözlerde kuruluğa yol açarak rahatsızlığa sebep olabilir.
Gözyaşı kanalında tıkanıklık varsa..
Kış mevsiminde yaşanan göz enfeksiyonlarının en belirgin özelliği bulguların öncelikle bir gözde daha sonra her iki gözde de etkisini göstermesidir. Gözlerin enfeksiyonlara karşı bir savunma sistemi vardır ancak enfeksiyonlar bulaşıcı olduğundan çok dikkat edilmelidir. Göz sağlığını koruyabilmek için kış aylarında gözlerin mutlaka korunması gerekir. Özellikle gözyaşı kanalı tıkanıklığı olan kişiler soğuk ve rüzgarlı havalardan daha fazla etkilenir ve şikayetleri artar. Gözyaşı tıkanıklığı gözlerde sulanmaya sebep olduğundan bu tip hastaların çok dikkat etmesi gerekir. Sulanma sürekli bir hal alırsa cerrahi müdahale gerektiren durumlar gelişebilir.
Kar körlüğünden korunmak için UV korumalı gözlük
Karlı havalar da göz sağlığını olumsuz yönde etkiler. Kar körlüğü olarak adlandırılan bu hastalık, gözün ani ve yoğun ultraviyole ışınlarına maruz kalması sonucu gelişir. Gözlerde ağrı, yanma, batma ve sulanma dışında göz kapaklarını istemsizce kapatma da (blefarospazm) görülür. Karlı havanın gözlerde yarattığı hasarın seviyesine göre bulanık görme de yaşanabilir. Bu nedenle karlı havalarda mutlaka UV korumalı güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Karlı ve buzlu alanlardan yansıyan güneş ışınları gözün retina, lens ve kornea tabakalarına zarar verebilir.
Eller sık yıkanmalı
Göz enfeksiyonları süresince yapılması gereken durumlar yaşanan belirtilere göre değişkenlik gösterebilir. Antibiyotik içerikli damlalar adenovirüs ve diğer viral göz enfeksiyonlarını iyileştirmez. Sadece bakteriyel göz enfeksiyonundan şüphelenildiği durumlarda bakteriyel konjonktivitin oluşmaması için kullanılır. Enfeksiyonların gözlere bulaşmaması için eller sıkça yıkanmalıdır. Özellikle kırmızı göz rahatsızlığı olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Bu göz enfeksiyonu bulaşıcı olduğundan hastaya ait havlu, kozmetik malzemeler ve krem gibi bakım ürünleri asla ortak kullanılmamalıdır.