Mektup
“17 aylık kız çocuğu annesiyim. Kızımı o kadar çok seviyorum ki, anlatamam. Fakat çok büyük bir sorunum var… Şöyle ki, kızım halası ile birlikteyken yüzüme dahi bakmıyor. Adeta beni istemiyor. Halası ayrılırken ağlıyor. Benim arkamdan hiç ağlamıyor. Sanki hep onunla kalmak istiyor. Bana sadece meme emmek için geliyor. Bütün gün bırakırsam beni özler diye düşünüyorum. Beni hiç sormuyor bile. Hiçbir tepki vermiyor. Kabul etmeliyim ki, şöyle bir şey de var. Ben biraz titizim. Evde ona sınırlar ve kurallar koyuyorum. Ellememesi gereken şeylerde uyarıyorum. Başarılı da oluyorum ama için için bana kızdığının farkındayım. Oysa halası her şeye izin veriyor, her istediğini yapıyor. Psikolojimin bozulduğunu hissediyorum. Onu gerçekten çok seviyorum… Onun halasını daha fazla seviyor gibi davranmasına dayanamıyorum. Üstelik halasının onu şımarttığını ve benim vermek istediğim terbiyeyi bozduğunu düşünüyorum.”
Anne ile bebeği bir bütündür. Anne için, bebeğini kendisinden ayırma tehdidi taşıyan herhangi bir durum kaygı yaratır. Annenin bu kaygısında ve dolayısıyla kaygı nedeniyle sergilediği davranışlarında mantık aranmaz, kaygısı nedeniyle eleştirilemez.
Çözüm, annenin “çocuğunun kendinden uzaklaşması” şeklinde algıladığı tehdidi ortadan kaldıracak davranışlara yönelmektir. Kimsenin çocuğu kendisinden koparma amacında olmadığına anneyi ikna etme yetersiz kalabilir.
Annenin tatmini, ancak bebeği kendisine yakınlaşırsa gerçekleşir. Bunun için, bebek haladan uzaklaştırılmamalı, halanın bebeğe olan sıcak davranışları engellenmemelidir. Çünkü bu yöntemle annenin egosu tatmin edilse de, bebeği mutlu eden tutumlar yok edilmiş dolayısıyla bebek mutsuzluğa itilmiş olur. Çünkü bebeği anneden uzaklaştıran halanın tutumu değildir.
Mektuptaki anne bebeği kendinden uzaklaştıran nedenin, çocuğa koyduğu sınırlar olduğu özeleştirisini de yapmaktadır. Hatta bebeğinin kendisine küstüğünü dahi hissetmektedir.
0-3 yaşın temel ihtiyacının “düzen” değil “anneye güven” olduğu hatırlanmalıdır. Dolayısıyla bu örnekte çocuğa konulan sınırlar kaldırılırsa, anne çocuk ilişkisi düzelir. Davranışa değil, davranışın nedenine yönelmelidir. Yapılması gereken annenin haladan daha sıcak davranmayı seçmesidir.
Buna rağmen çocukta anneden uzaklaşma devam ederse, çocuğun bu davranışının diğer olası nedenleri tartışılır.
Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, Davranışlara Söz Geçirmek