CANLI YORUMLAR
CAN ATAKLI
CAN ATAKLI
Gazeteci-Yazar

KÜÇÜK BİR NİKAHLA EVLENDİM

Yeni bir hayata adım...
16.07.2012

Geçen hafta tatilden söz etmiştim.

Bu hafta da devam edelim. Çünkü ben hala tatildeyim.

Bu arada merak edene birkaç bilgi vermek istiyorum.

Tatilime başladıktan hemen sonra evlendim. Ailelerimizin bile olmadığı, çok küçük bir toplulukla nikâh kıyıldı. Tatil dönüşü elbette ailelerin de bir arada olacağı küçük bir yemek yapacağız.

Yine merak edenler için yazayım.

Bu evliliğin hemen açıklanmasını istemiyordum. Bir nedeni yok. Sadece kendi aramızda, kendi kendimize yapalım istedik. Ancak galiba çevre tarafından da hayli tanınınca, bunu gizlemek mümkün olmadı.

Pazar gecesi evlendim, pazartesi günü neredeyse bütün internet haber sitelerinde yazıyordu.

Ve son olarak yine merak edenler için yazayım.

Geçtiğimiz yılın son günü, 22 yıllık eşimden ayrıldım. Bir nedeni yok. Belki özellikle son 10 yıldır bir gazeteci olarak yaşadığım sıkıntılar, ikimizi de bir açmaza sürükledi. Bir kavga, şiddetli geçimsizlik, sadakatsizlik yok. Ama yürümedi.

Boşandıktan sonra tanıdığım Seyran ile yeni bir hayata başlamaya karar verdik.

Eski eşimle ve onun daha önceki evliliğinden olan iki kızıyla tam 22 yıl geçirdim. Onlara elimden geldiği kadar babalık yapmaya çalıştım. İkisi de büyüdü, kendi ayakları üzerinde durma başarısı da gösterdi. Yaşadığım bu hayatla ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Kızlar yine benim kızım. Eski eşim de arkadaşım.

Bu kadar özel bilgi yeter.

Gelelim tatile.

Güney sahillerindeyim. Akyaka’yı geçen yazımda anlatmıştım. Yine buradayız.

Günübirlik çevre gezileri yapıyoruz. Örneğin geçen hafta Bodrum’a kaçtık bir geceliğine. Bodrum, “full kadro” çalışıyor. Ama diyorlar ki, “Son hafta bu.”

Neden? Çünkü önümüzdeki hafta Ramazan başlıyor.

Ne etkisi var?

Varmış.

Bir kısım tatilci, oruç tutacağı için Ramazan ayında tatile çıkmıyormuş.  Hem tatil hem oruç birlikte yürümüyormuş.

Ama işin asıl özü, biraz sahtekârlık kokuyor bana göre.

Çünkü oruç tutmayanlar da Ramazan’da tatili tercih etmiyormuş.

Neden mi? Çünkü oruç tutmadıkları anlaşılırmış.

İşe bakın, adam oruç tutmuyor ama belli ki işinin başında olduğunda tutuyormuş gibi yapıyor. Ama tatile giderse oruç tuttuğuna kimse inanmayacak.

Bunun ülkenin siyasi iklimi ile de bağlantısı var tabii.

Herkes çıkarı gereği, en azından iktidara şirin gözükmek için kendince önlem alıyor.

Örneğin bir gazeteci olarak, pek çok toplantıya katılıyorum. İktidar mensuplarının da bulunduğu yemekli toplantılarda, geceler boyu küp gibi içenler bile ellerine kadeh almamaya özen gösteriyor. Ne olur ne olmaz. Bir kısmını anlayışla karşılıyorum ama iş bir gösteriye dönüştüğünde öfkelenmemek elde değil.

Aslında günümüzün iklimi çok rahatsız edici.

Eskiden şimdiki gibi iktidara şirin gözükmek için numaralar pek yapılmazdı. Yapılırdı da bugünkü gibi değildi.

Bakın basit bir örnek vereyim.

Yıllar önceydi. AKP henüz iktidar olmamıştı.

O tarihlerde Bodrum Güvercinlik’te bir kooperatif evimiz vardı, yılın bazı zamanlarında gider kalırdık.

Bir gün, öğle üzeri birkaç alışveriş yapmak için Güvercinlik köyüne gittim. Ana yolun sağında solunda pek çok araba park etmişti. Öyle ki, ana yol trafiğini bile etkiliyordu.

Pazar kurulma günü de değildi. “Hayrola nedir bu kadar araba böyle?” diye sordum, alışveriş ettiğim bir kişiye.

“Abi bugün Cuma ya, sitelerde kalanlar geliyor” dedi.

Ben alışverişi bitirirken, Cuma da bitmişti, camiden çıkanlar arabalarına bindikleri gibi kaldıkları tatil sitelerine gittiler.

Orada onları bikinili eşleri, kızları bekliyordu. Mangallar yakılmış, öğle rakısı da hazırlanmıştı muhtemelen pek çok evde.

Biz böyle bir ülkeydik. Kimse kimsenin dinine, inancına, yaşam biçimine karışmazdı.

Adam Cuma namazını kılar gelir, sonra sofranın başına oturur içkisini de içerdi.

Ama ne yazık ki, günümüzde bunların çoğu unutuldu. Herkes kendini korumak için önlem almaya çalışmaya başladı.

Elbette tatil yerlerinde her Cuma kılan sonra gidip içki içer demiyorum, ama ben pek çoğuna tanık oldum.

Bunun ayıbı yok, yanlışı yok, herkes nasıl inanıyorsa öyle yaşar.

Şimdi ise görünmeyen bir dayatma var.

İşin kötüsü, bu artık herkes tarafından bilindiği gibi pek çok kişi de araziye uyup bu iklimin daha da koyulaşmasına çanak tutuyor.

Haftaya tatile devam ederiz.


Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
1
bûya
Cevapla bûya
16.07.2012 14:48:52
:)öncelikle evliliğiniz için tebrik ederim ikicisi ne güzel yazmışsınız "Ben alışverişi bitirirken, Cuma da bitmişti, camiden çıkanlar arabalarına bindikleri gibi kaldıkları tatil sitelerine gittiler.Orada onları bikinili eşleri, kızları bekliyordu. Mangallar yakılmış, öğle rakısı da hazırlanmıştı muhtemelen pek çok evde.Biz böyle bir ülkeydik. Kimse kimsenin dinine, inancına, yaşam biçimine karışmazdı.Adam Cuma namazını kılar gelir, sonra sofranın başına oturur içkisini de içerdi." diye evet kimse fişlenmeden dilediğince yaşar,herkes kendi ayarını bilirdi, kimse kimsenin özeline burnunu sokmazdı.
Cevap Yaz
1
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :