Yaptığımız yemeklerde, salatalarda kullandığımız onca besini ne kadar tanıyoruz? Her biri ayrı ayrı vitamin barındıran, bağışıklık sistemimizi kuvvetlendiren bu besinlerin faydalarını öğrenmek lazım.
Bilimsel teknolojideki gelişmeler, diyet ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi anlamamıza olanak vermiş olup, fonksiyonel besinle, bunların sağlığımızın korunması ve geliştirilmesindeki rolleri ilgi çekmektedir. Son zamanlarda biyolojik düzenleyici rolleri üzerinde daha çok durulmaktadır. Besleyici özelliklerinin dışında sağlığımıza olumlu katkıları olan besinlere fonksiyonel besinler denilmektedir. Fonksiyonel besinler hiçbir işlem görmemiş ham, doğal bir besin maddesi olabileceği gibi fonksiyonel bir besin öğesi ile zenginleştirilmiş veya genetik mühendislik yöntemleri ile değişikliğe uğratılmış bir besin de olabilir ve günlük diyetle alınır. Çeşitli besin ve besin öğesinin sağlığımız üzerinde olumlu etkileri, bazı kron ik hastalıklardan korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde yararlı olduğu saptanmıştır.
Bazı besinlerin doğal yollardan hastalıkların önlenmesi ve tedavisindeki etkinliğinin bilimsel olarak ortaya konulması, sağlığımızın korunmasında beslenme desteğinin önemini artırmıştır. Bu nedenle, fonksiyonel besinler ve doğal sağlık ürünleri daha fazla tüketilir hale gelmiştir.
Amerika’da insanlarda kullanılacak ilaçlara onay veren Food and Drug Administration (FDA) adlı besin-sağlık ilişkilerini onaylayan bir merkez bulunmaktadır. Bildirilmiş bir yan etkisi, kontraendikasyonu veya toksisitesi olmayan beta-glukanlar Amerika Gıda ve İlaç Dairesi tarafından, “Genel olarak emniyetli (GRAS)” kategorisinde değerlendirilmiştir.
Sağlıklı beslenme için doğal olarak içerdikleri fizyolojik aktif bileşenler ile sağlıklı beslenmeye katkıda bulunan fonksiyonel besinlerin önemine işaret ederek, fonksiyonel besinleri sağlığı geliştirici hastalık riskini azaltıcı etkiler oluşturduğu bilimsel olarak kanıtlanan besin bileşenleri olarak tanımlayabiliriz. Fonksiyonel besinlerin besin olarak kalması, kesinlikle hap veya kapsül şekline dönüştürülmemesi gerekmektedir.
FONKSİYONEL BESİNLER HANGİLERİ?
ENGİNAR
Karaciğer ve kalbin en iyi dostu olan enginarın kanı temizlediğini ve yorgunluğu giderdiğini vurgulayan uzmanlar, diğer zehirli maddeleri ve yorgunluk maddelerini idrarla dışarı atarak vücuda dinçlik verip dinlendirdiğini söylüyor.
FASULYE
Taze fasulyenin, vücudun çalışmasını, gelişmesini ve tamirini sağladığını vurgulayan uzmanlar; fasulyenin, pankreas bezini, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendirdiğini, albümin ve şekerde de çok faydalı olduğunu bildiriyor.
ISPANAK
Uzmanlar, ıspanağın, karaciğeri, lenf bezlerini, kan dolaşımını uyardığını belirterek, hamilelere, kanlı-canlı bir bebeğe sahip olmaları için ıspanak yemelerini tavsiye ediyor.
KARNABAHAR
Fosfat ve potasyum ihtiva eden ve içeriğinde, kadınları göğüs kanserine karşı koruyan ‘indol-3 karbonal’ bulunan karnabaharın, lahanadaki besin değerinin çoğuna sahip olduğunu bildiren uzmanlara göre; karnabahar cinsel gücü artırır, buna bağlı olarak kalp rahatsızlıklarını da giderir. Sinirleri ve beyni iyi çalıştırır, onların yıpranmasını önler.
KEREVİZ
Kerevizin yaprak ve saplarının, bol vitaminleri ve çeşitli mineral maddeleriyle çok faydalı olduğunu belirten uzmanlar, mideyi kuvvetlendirdiğini ve iştah açtığını bildiriyor. Uzmanlar, kerevizin, iç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırdığını, sinir yorgunluğunu da önlediğini ifade ediyor.
LAHANA
Bol miktarda B, C ve E vitamini ve potasyum içeren lahana şeker ve romatizma hastaları için çok faydalı. Kanı temizleyip cildi güzelleştirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı attığını bildiren uzmanlar, lahananın kansızlığı giderdiğini ve kansere karşı etkili olduğunu da kaydediyor.
MAYDANOZ
Uzmanlara göre maydanoz, dünyadaki en besleyici yiyeceklerden birisi ve bir demir deposu durumunda. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum, kükürt ve A vitamini bulunuyor. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılıyor. Böbrekleri, karaciğeri ve idrar yollarını temizlemeye yardım ediyor. Kan şekerini normal seviyede tutuyor ve kansere karşı da koruyucu etki yapıyor.
PATATES
Patatesin mutlaka salata veya soğanla yenilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, patatesin, yağda kızarmış olarak yenmezse kilo aldırmadığını, şişmanlar ve şeker hastaları için iyi bir gıda olduğunu bildiriyor. Şeker hastalarının, ekmek yerine bol patates yiyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak potasyumun zayi olmaması için, patateslerin külde veya çift tabanlı tencerede pişirilmesi gerektiğini kaydedi yor. Patates, sindirimi kolaylaştırıyor. Bağırsakları, böbrekleri ve kanı temizliyor, kabızlığı önlüyor.
PATLICAN
Patlıcanın pankreas, karaciğer ve böbrekleri kuvvetlendirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki fazla suyu dışarı boşalttığını ve kilo verdirdiğini kaydeden uzmanlar, şeker hastalarının, patlıcan salatasından çok fayda gördüğünü, kansızlığa iyi geldiğini, kanı artırdığını ve kalbe sükûnet verdiğini ifade ediyor. Uzmanlara göre, patlıcan, en sağlıklı olarak kül veya ocakta pişirilip kabukları soyulmalı ve ince kıyılmalı.
PIRASA
Pırasa, mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları, damar sertliği için faydalı. Uzmanlar, pırasa yemeğinin, bağırsaklara yumuşaklık verip hemoroidi olanlara da ferahlık sağladığını bildiriyor.
SARIMSAK
Uzmanlara göre, bu keskin kokulu yumruda, her türlü harika özellik mevcut. Sarmısağın tansiyon düşürdüğü, kan pıhtılaşmasını azalttığı, kötü LDL kolesterolün ü düşürdüğü, bazı mide kanserlerini önlediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiğinin ispatlandığı söyleniyor.
SEMİZOTU
Semizotunun, kanamalı hastalıklarda ve peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar, kanı temizlediğini, idrar söktürdüğünü, kanı, üreden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirdiğini, böbrekteki taşı döktüğünü bildiriyor.
SİVRİBİBER
Uzmanlar, biberlerde, bol beta karoten, C, P ve K vitaminleriyle bazı alkoloidler bulunduğunu kaydederek, bunların, mideyi kuvvetlendirdiğini, iştah açtığını ve mide tembelliğini giderdiğini söylüyor. Özellikle acı biber, erkeklerde cinsel isteği artırıyor, P vitamini ile damarları yumuşatıp kanamayı önlüyor.
SOĞAN
Soğanda A, B ve C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt bulunuyor. Soğanın, kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi h astalıklarda faydalı olduğu, idrar söktürdüğü ve üreyi attığı biliniyor.
Hangisinden ne kadar tüketelim
Bazı fonksiyonel besinlerin sağlık için önerilen günlük ortalama tüketim düzeyleri şöyle:
- Günde 4-6 fincan yeşil çay mide özafagus, kolon, meme, sindirim sistemi kanseri riskinde azalma sağlıyor.
- Günde 25 gram alınan soya proteini LDL kolesterol (kötü huylu kolesterol) düzeyinde düşmeye neden oluyor. Günde 60 gram tüketilmesi halinde ise menopoz semptomlarında azalma sağlıyor.
- Sarımsak kan basıncını düşürüyor günde alınan 1 diş sarımsak kolesterol düzeyinde düşmeye neden oluyor.
- Günde 5-9 porsiyon sebze ve meyve tüketimi kolon meme prostat gibi kanser türlerinde azalmaya neden oluyor ve kalp ve damar hastalıklarının riskini azaltıyor.
- Unutmayın ki, immün sistem denilen bağışıklık sistemi, vücuda giren maddelerin vücuda ait veya yabancı olduğunu anlayan, vücudu koruyucu bir sistemdir. Bu si stem virus, bakteri, mantar gibi enfeksiyon ajanlarını tanır, etkisiz hale getirir ve vücuttan uzaklaştırır. Ayrıca bazı ilaçları ve maddeleri de aynı şekilde etkisiz hale getirir.