CANLI YORUMLAR
AHMET ONUR ÜNNÜ
AHMET ONUR ÜNNÜ
Psikolog

SORULARINIZ VE YANITLARI 21

Sizden gelenler...
21.11.2012

"Çoğu zaman öfkem nedeniyle haksız konumuna düşüyorum."

 

RUMUZ ASABİ: 28 YAŞ KADIN İSTANBUL

 

Merhabalar 28 yaşındayım. Evli değilim. Şu anda çalışıyorum. Çoğu zaman sinirlerime yenik düştüğümü hissediyorum. Hem özel hayatımda hem de iş hayatımda işler istediğim gibi yürümediğinde, çok öfkeleniyorum. Haklı olduğumu düşündüğüm anlarda bile çoğu zaman öfkem nedeniyle haksız konumuna düşüyorum. Bu sosyal hayatımı, ikili ilişkileri de etkiliyor. Ne yapmalıyım. Teşekkürler.

 

Merhaba Asabi,

 

Anlattıklarınızdan ve verdiğiniz örneklerden anladığım kadarıyla, özel ve iş yaşamınızda olaylar ve işler istediğiniz gibi gitmediğinde sinirlenip, öfkelenmektesiniz. Sizi sinirlendiren ve öfkelendiren olayların ortak yönlerini bulmaya çalışmanızı, sinirlendiğiniz zaman verdiğiniz tepkilerin tüm yaşamınızdaki (gerek sizin, gerek çevrenizdekilerin)hayat ve tutumlarını ne şekilde etkilediğinin üzerinde düşünebilirsiniz.

Yaşadığınız bu öfke anlarından ve sinirlilik durumunuzdan size ancak “öfke kontrolü” eğitimi almanızı önerebilirim. Ancak unutmamamız gereken bir başka konu ise hayatın her zaman bizim istek ve arzularımız yönünde ilerlemediği ve hayatımızda olan her olayı kontrol edemeyeceğimizdir.

 

"8 yaşında bir oğlum var. Çok stresli bir çocuk."


AYŞE YILMAZ: 30 YAŞINDA KADIN İZMİR

 

Merhaba 30 yaşındayım ve 11 yıllık evliyim. 8 yaşında bir oğlum var. Çok stresli bir çocuk. Her ne yapacak olursa olsun hemen ve kolaylıkla strese girebiliyor. Bir yere gideceğimiz zaman hazırlanırken, ödevlerini yaparken, herhangi bir aktiviteye katıldığı zaman, grup olarak okulda bir şeyler yapacakları zaman strese giriyor. Bu sebeple çoğu zaman yapacağı şeyi şaşırıyor, yapacakları ile ilgili sıralamayı karıştırıyor ya da ne bileyim ne yapacağını unutuyor. Bu konuda ne yapabiliriz?

 

Merhaba Ayşe Yılmaz,

 

Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla oğlunuzun hemen her alanda stres yaşadığını zorlanmadan yapabileceği işlerde dahi yaşadığı stresten dolayı zorluklar çektiğini söylemişsiniz. Ancak sorunuzda oğlunuzun stresini veya ne şekilde yaşadığını çok kısa anlatmışsınız. Bana aktardığınız bilgiler ışığında size önerim öncelikle oğlunuzun yaşadığı bu sıkıntıyı daha detaylı ve sebep-sonuç ilişkisi içerisinde gözlemlemeniz. Oğlunuzun hayatında ki strese yol açabilecek unsurları bulmanız ve profesyonel yardım almanızı öneririm.

 

"8 yaşında dünya tatlısı bir kızım var ve down sendromlu."

 

RUMUZ FEDAKARANNE: 32 YAŞINDA KADIN İSTANBUL

 

Merhaba Onur Bey. Ben 32 yaşındayım ve 10 yıllık evliyim. 8 yaşında dünya tatlısı bir kızım var ve down sendromlu. Onun iyi olması için elimden geleni yapıyorum. Haliyle diğer çocukların ailelerin harcadığı enerjinin fazlasını harcıyorum. Onun eğitim için ayrı, günlük hayatını rahat sürdürebilmesi için ayrı ve özel bir ilgi gerekiyor. Tüm bu sorunları aşmak için elimden geleni yapıyorum, çok şükür maddi imkânlarım da buna el veriyor. Ama eşimden bu konuda destek göremediğimi düşünüyorum. Şöyle ki, her şeyi tek başıma yaptığımı hissetmeye başladım. Okulla ilgili araştırmaları ben yapıyorum, günlük hayatını kolaylaştıracak şeyleri ben araştırıyorum, onun sosyalleşmesi için bir şeyler yapılması noktasında onunla etkinliklere ben katılıyorum. Eşimi de suçlamak istemiyorum, bu bende vicdan azabı yaratıyor. Sonuçta ben bunları kızım için yaptığımı düşünüyorum ama arada gözle görülür bir fark. Bunu bazen yoğun çalışmasına, yoğun temposuna bağlıyorum ama sonuçta benim olduğu kadar onun da kızı. Bu konuda onunla şimdiye kadar bu hissettiklerimi hiç paylaşmadım, sadece içten içe neden böyle diye hep kendime sordum. Bu konuda onunla konuşmak istiyorum ama doğru şeylerden bahsetmek, doğru şekilde konuşmak istiyorum. Sizce benim ona yaklaşımım nasıl olmalı?

 

Merhaba Fedakaranne,


Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla, kızınızın tüm bireysel ve sosyal hayatında ki ihtiyaçlarını tek başınıza karşıladığınızı ve eşinizin size yardımcı olmadığından ve yeterince destek ver(e)mediğinden dolayı rahatsızlık duyduğunuzu belirtmişsiniz. Aynı zamanda eşinize içinde bulunduğunuz bu duygu durumdan söz etmediğinizi de eklemişsiniz. Size önerim öncelikle eşiniz ile duygu, düşünce ve isteklerinizi paylaşmanız yönünde olacaktır. Çocuk yetişmek anne ve babaya farklı ancak süreklilik gerektiren sorumluluklar ve görevler yüklemektedir. Eşiniz ile kızınızın ihtiyaç ve istekleri yönünde ne şekilde beraber çalışabileceğinizi ne şekilde iş bölümü yapabileceğiniz paylaşmanızda fayda görüyorum.

 

"Ölüm ya da delirme konusunda bazen kendimden korkuyorum."

 

Rumuz: Panikatakk Yaş:25 Şehir: İstanbul Cinsiyet: Erkek 

 

Merhaba Onur Bey. 25 yaşındayım. Üniversiteyi yeni bitirdim. Çok tesadüfen gördüm bu siteyi. Ben okulu bitirdim fakat üniversite hazırlık döneminde başlayan panik atak her geçen gün ilerliyor. Doktora hiç gitmedim, çünkü sınav stresindendir diye düşünerek, ailemde istemesine rağmen gitmek istemedim. İlaç kullanmak istemediğim için daha çok reddettim. Çok tuhaf şeyler hissediyorum. Çoğu zaman endişe ve kaygılı oluyorum. Ölüm ya da delirme konusunda bazen kendimden korkuyorum. Her an kötü bir şey olacağını düşünüyorum. Bir yandan da işe ve sosyal hayatıma konsantre olmaya çalışıyorum. Çoğu zaman arkadaşlarımla yaptığım programlar da yarım kalıyor. Üniversitedeyken azalmıştı sanki ama şimdi bir yıldır özellikle son birkaç aydır daha da fazla olmaya başladı. Mesela haftanın 3 veya 4 günü kendimi kötü hissediyorum. Doktora gitmeyi gerçekten istemiyorum, ilaç kullanmaktan ve hayatım boyunca bununla yaşayacağımı düşündükçe kendimi daha kötü hissediyorum. Bunun başka bir yolu yok mu? 

 

Merhaba Panikatakk,

 

Yaşınız ve eğitiminizi göz önünde bulundurarak panik atak konusunu araştırdığınızı ve panik atak hakkında az da olsa bilgi sahip olduğunuzu düşünüyorum.  Yine de sizinle DSM-IV’ün Panik Atak kriterlerini paylaşmak istiyorum; yoğun korku ve rahatsızlıktan oluşan belirgin bir süreçtir, bu süreçte aşağıdaki bulgulardan dört veya fazlası aniden ortaya çıkar ve 10 dakikada zirveye ulaşır: 1. Çarpıntılar, kalbin güçlü atması veya kalp atışlarının hızlanması. 2. Terleme. 3. Titreme, sarsılma. 4. Boğulma veya nefessiz kalma duygusu. 5. Boğaza bir şey kaçmış da boğuluyormuş duygusu. 6. Göğüs ağrısı. 7. Mide bulantısı, karında rahatsızlık. 8. Baş dönmesi, bayılacak gibi hissetmek. 9. Derealizasyon(gerçek değil ya da hayalmiş duygusu), veya depersonalizasyon(kişinin kendinden ayrılması duygusu). 10. Delirme ya da kontrolü kaybetme korkusu. 11. Ölme korkusu.  12. Karıncalaşma, uyuşma, hissizleşme. 13. Üşüme veya ateş basması olarak tanımlanır. Size tavsiyem öncelikle bir uzmana başvurarak içinde bulunduğunuz rahatsızlık ile ilgili tanı ve bilgi almanız yönünde olacaktır. Başvurduğunuz hekim size panik atak tedavisi ile detaylı bilgi verecektir. Panik atak sadece ilaçlarla değil bilişsel davranışçı terapi ile de üstesinden gelinebilir bir rahatsızlık olmasına rağmen size tavsiyem öncelikle rahatsızlığınızın tanısını aldıktan sonra başvurduğunuz uzmanın tavsiye ve önerileri doğrultusunda tedavinizi sürdürmeniz yönünde olacaktır.

 

"Evde içme çocuklar zarar görüyor, eşyalarım kokuyor, üzerine koku siniyor midem bulanıyor..."

 

Sibel Eren Yaş:30 Şehir: İstanbul Cinsiyet: Kadın 

 

Onur bey eşimin sigarayı bırakmasını çok istiyorum, bu yüzden çok kavga ediyoruz. Denemediğim yol kalmadı. Evde içme çocuklar zarar görüyor, eşyalarım kokuyor, üzerine koku siniyor midem bulanıyor dedim ama bir şekilde dışarda içiyor, naneli sakız çiğniyor ama bırakmıyor. Bırakmak istediğini söylüyor ama bırakamıyorum diyor. Nasıl bir yol izleyelim, piyasadaki sigara bıraktırıcılara güvenme konusunda tereddütlerim var. Sonuçta iradeni kullan diyorum ama bu öyle bir şey değil diyor. Bana yol gösterin ne olur. 

 

Merhaba Sibel Hanım,

Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla, eşiniz sözel olarak bırakmak istediğini belirtmesine rağmen davranışları ile tam tersi şekilde davrandığını belirtmişsiniz. Size tavsiyem öncelikle eşiniz ile konuşmanız onun gerçekten ne istediğini anlamanız ve eğer bırakmak istiyorsa ona onun istediği şekilde destek olmanız yönünde olacaktır. Sigara bağımlılığı herkes tarafından sadece irade gücü kullanarak bırakılabilecek bir bağımlılık değildir. Bazı insanlar terapi, ilaç veya nikotinin yerine tutacak sakız, bant gibi desteklere ihtiyaç duyabilirler.

Eşinizin sigarayı bırakması için her yolu denediğinizi söylemişsiniz. Belki ona sigaranın zararlarını anlatmak, evin ne kadar kötü koktuğunu söylemek yerine, eşinizi erken yaşta sigaranın sebep olabileceği zararlardan dolayı kaybetmek istemediğinizi söyleyebilirsiniz.

Bu sayfada yer alan tüm soru-cevaplar okurların izniyle yayına alınmıştır.

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :