Haftasonunda fırında pişirmeyi düşünüp çizmek için hazırlık yaptığım kestaneleri gören kardeşim benden kestaneli pilav yapmamı istedi. Bende kestanelerin bir kısmını haşladım.
Haşlanan kestaneler evde beni bekleye dursun biz Metenin deyimiyle jetonlu oyuncaklara gittik. Çünkü Mete'nin ne zamandır diline babasıyla birlikte çarpışan arabalara binmek istediğini dolanıyordu.
Meteye çarpışan arabaya binmek nerden aklına geldi diye sorduğumda. Bana “Tali” cevabını verdi. Benim akşamları yatmadan önce okuduğum kitaplar arasında Metenin favorileri listesinde başı çeken Tali serisi bulunuyor ve “ Tali Ellerini Yıkıyor” isimli kitapta parkta oyun oynayan Taliyi annesi çağırıyor. Eve dönme vakitlerinin geldiğini, Taliye bir süprizleri olduğunu, öğleden sonra hep birlikte Lunaparka gideceklerini söylüyor. Tali annesinin elinden tutmuş eve doğru yürürken hayal kuruyor. Lunapark da en çok da babasıyla çarpışan arabaya binmeyi istiyor.
Mete de Taliye özenmiş. Dilinde sürekli “ben babamla çarpışan arabaya bineceğim” cümlesi dolaşıyor.
Lunaparka gittik gitmesine de öyle çok yağmur yağıyordu ki tüm oyuncaklar su içinde yüzüyordu. En azından çarpışan arabaya binsin dedik. Binmeden önce görevliye sorduk binebilir mi diye. Görevli biraz düşündü, sonunda binsin dedi. Babası çarpışan arabaya oturdu. Meteye hadi gel dedi ki bizimki koşarak kaçıyor :)
Günün sonunda eve geldiğimde çok yorgundum. Kestaneleri soymak çok zor gelmesine rağmen elimin altında hazır bulunsunlar diye zor da olsa soydum. Soyarkende aklıma Kafkas'ın “Kestano”su geldi. Kestane çerezi, ben tadını seviyorum, Metede seviyor. Uzun araba yolculuklarında Meteye atıştırmalık olarak düşünerek alıyorum. İşte yorgunluktan canım yapmak istemesede kardeş hatırına kestaneleri soyarken evde Kestano olsaydı da onunla pilav yapsaydım diye içimden geçirdim. Daha önce kestane çereziyle pilav denemedim ama bana olurmuş gibi geldi.
Annem bir yemek fabrikasında danışman olarak çalışmaya başladı. Yeniyıl da da anneme fabrikadan pişmiş hindi ve kestaneli pilav vermişlerdi. Pilavı güzel yapmışlardı, afiyetle yedik.
Kardeşim işte o pilavdan yapmamı istedi. İçinde neler olduğunu biliyordum ama yine de kardeşim anneme telefon edip nasıl pişirdiklerini sordu.
Annemde tereyağında pirinçlerin kavrulduğunu ve renk vermesi için çok az salça koyulduğunu söyledi.
Bende aynen öyle yaptım. Sizde pilavı nasıl tutturuyorsanız aynı şekilde yaparken içerisine pirinçleri kavururken çok az salça koyuyorsunuz. Haşlanmış kestaneleri ekliyorsunuz. Ben kuş üzümüde koydum ve daha lezzetli olması için et suyu kullandım. Tuzunuda eklediniz mi tamamdır.
Ölçü vermedim çünkü kullanacağınız pirinç miktarına ve kestane, kuş üzümü gibi malzemeleri ne kadar sevdiğinize bağlı olarak göz kararı ayarlama yapabilirsiniz. Birde ben yemek için kestane çerezinin kırmızı paketlisini alıyorum amma velakin gri paketliside bulunuyor ve o şekersiz. Sanırım pilav da kullanmak için gri paketlisi daha uygun olur.
Bursalı olduğumuzdan mıdır bilmem ama kestaneli pilav için yılda bir kez yeniyılı beklemek hiç bize göre değil :)
Ağız tadınızın yerinde olduğu mutlu bir hafta diliyorum....