İçimdeki Saatleri Ayarlamak İsteyen Kişi
2000’lik Puzzle
Saatin kendisi İstanbul, yürüyüş yaklaşık son 10 yıl ve ayar da kendim…
Sanki Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” isimli romanın içindeyim. Âdeta içimde yedi gün 24 saat çalışacak bir enstitü kurulmaya çalışılıyor. Kendi “masalının kurbanı” olmak istemeyen Hayri İrdal, içimdeki saatleri ayarlamaya çalışıyor. Bana “Aşk hayatında, yaşamdan beklentilerinde, arzularında ve işinde çıldırtıcı bir kayıp yaşıyorsun!” diyor. Sonra oradan kaybettiğim saniyelerin hesabını yapmaya koyuluyor ve yaşayacağım zararı gözümde canlandırıyor.
İçimdeki Hayri İrdal’a bir süreliğine bazen hak vererek de olsa kulak veriyorum. Ama bir sorun var. Hayri İrdal, ustası Nuri Efendi’nin bir dinleyicisi olabilir. Fakat ben içimdeki Hayri İrdal’in dinleyicisi olmak istemiyorum. Kendimi bir deli gömleğinin içine hapsetmek niyetinde değilim. Ben de diğer herkes gibi başlı başına bir gerçekliğim. Düşüncelerim, umutlarım ve içimi lime lime eden sızılar var ve bu yüzden tekrar yazmak istiyorum.
Yeniden merhaba.
* Bu yazının şekillenmesinde Sinan Sülün’ün kaleme aldığı “Bir İnsan Neden Yazar?” etkili oldu.